Kısıtlamalar Kalkarken Risk Algısı ve Müşteri Endişeleri

Tüm kısıtlamalar kontrollü şekilde geri bırakılırken pandemi kabullenen ve uyum göstermeyi öğrenen toplumda durumun nasıl olduğu, sosyal hayatın nasıl şekillendiği merak konusu. Toplumun sosyalleşmeye yönelik yaklaşımı ve risk algısı pek çok işletme ile sektör için kritik önem taşıyor. Ipsos’un gerçekleştirdiği Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması 82 Dönem verilerini sizler için aktarıyoruz.

Pandeminin ilk duyuruluşundan bu yana 20 aya yakın zaman geçmesine rağmen sürecin toplumsal ve sosyal faaliyetlere olan etkileri hala devam ediyor. Yüksek risk algısının hala mevcut olduğunu gösteren araştırmalar, her 10 kişiden 6’sının kalabalıkta bulunmaya çekindiğini bildiriyor. Kafe, restoran gibi mekanları riskli bulanlarının oranını hala %50 olması ise bir diğer dikkat çeken madde.

Zorunlu faaliyetler haricinde hafta içinde dışarıya çıkmadığını ifade edenlerin oranı %38 olurken, evden dışarıya çıkma amaçlarında 10 kişiden 4’ü zorunlu sebepleri işaret ediyor. Keyfi amaçlarla veya sosyal aktivite odaklı dışarıya çıkanlar ise %60 seviyesinde kalıyor.

%37’nin eskisi kadar yoğun olmamakla birlikte sosyal hayata yavaş yavaş geri katıldığını ifade ettiği araştırma kapsamında %15’lik dilimin eski sosyal hayatına tamamen geri döndüğünü belirttiği görülüyor. 10 kişiden diğer 2’si bir daha eski sosyal hayatlarına geri dönmenin mümkün olmadığını eklerken, 3’ü ise eskisi gibi olmasa da kısmen sosyalleşmeyi uygun görüyor. Aşı olmayanların daha rahat sosyalleştiği ve bu kesimin %63’ünün sakınca görmeden toplumsal alanlara dahil olduğunu söylerken, aşı olanlarda ise aynı oranın %52 olması şaşırtıyor.