DÜŞMEDEN UÇMAK: BUZ PATENİ İLE HAYATA DENGE, TUTKU VE ÖZGÜRLÜK KATIN

Sanat ve sporun mükemmel bir birleşimi olan artistik buz pateni, zarafetiyle büyüleyen, disipliniyle sınırları zorlayan bir spor dalı. Türkiye’yi uluslararası arenada başarıyla temsil eden ve “Altın Kuğu” lakabıyla anılan Naz Arıcı, buz pateni dünyasında kazandığı şampiyonluklarla adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

Kendisiyle kariyer yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve bu özel sporun hayatına kattığı anlamı konuştuk; ilham veren hikayesini ve buz pateniyle ilgili eşsiz ipuçlarını paylaştığı keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

1. Bize buz pateninin temel özelliklerini, teknik detaylarını ve sizi bu spora çeken yönlerini anlatabilir misiniz?

Artistik Buz Pateni, denge üzerine kurulu bir spordur. Kaygan bir ortamda denge üzerinde dans etme, figürler sergileme gibi buz üstünde dönüş, atlayış, adım dizisi gibi hareketlerin yapıldığı spor dalıdır. Müzik eşliğinde, yapılacak dansın ya da gösterinin konusuna uygun kostümlerle gerçekleştirilir.

Benim hayatımda ise bu spor 29 yaşımda büyük bir depresyon döneminden sonra hayata tutunmak amaçlı başladı.  Sevdiğim şeylerin bir listesini yapmıştım, psikolojik olarak kötüyken de bir şeyi sevmek ve böyle bir liste yapmak kolay olmadı. Listede buz pateni vardı. Ankara’da olimpik olan buz pistine gittim tribünlere oturdum kayanları izledim ve orada karar verdim ben bunu denemeliyim diye. Uçarcasına kaymayı deneyimlemek istedim.

2. Buz pateni sporuna 29 yaşında başlamış biri olarak bu yolculuğunuzun başında size ilham veren veya sizi motive eden en önemli şey neydi?

İlk deneyimledikten sonra bu sporun zor olmasını sevmiştim. Eğer bunu öğrenmek istiyorsam önümde uzun bir yolculuk olacaktı ve beni hayata bağlayan bir etkinlik olacaktı. İlk önce hissettiğim buydu. Daha sonra ilerledikçe zorluk derecesi bir üst seviyede olan hareketlere odaklandım. Antrenörüm Timuçin Özbükücü ile tanıştıktan sonra da artık bu spor benim için hobi olmaktan çıktı. Şu an ise motivasyonum milli duygularla hareket etmem ve ülkemi en üst sırada tutmaya devam etmek istemem.

3. Elektrik-elektronik mühendisliği gibi yoğun bir meslek hayatıyla dünya çapında bir spor kariyerini bir arada yürütmek nasıl bir disiplin gerektiriyor? Günlük hayatınızı nasıl organize ediyorsunuz?

İlk dünya şampiyonluğumu iki mesleğimi bir arada yürüterek aldım ama gerçekten çok zordu. İki meslek bir arada yürümüyor maalesef. Seçim yapmam gerekti. Şu anda Türkiye’nin ilk yetişkin milli artistik buz patencisi olarak hayatıma buz pateni ile devam etmekteyim.

Antrenörüm Timuçin Özbükücü ve takım arkadaşlarımla birlikte tüm günümüz antrenman yapmak ve iki antrenman arası dinlenmekle geçiyor. Örneğin sabahın 6.30’unda cimnastikle başlıyoruz, iki saat kadar yaptıktan sonra buz için hazırlanıyoruz ve buza giriyoruz. Buz sonrasında kondüsyon antrenmanımız başlıyor ve sonrasında bitik bir şekilde eve gidiyor duşa girip bir şeyler yiyip dinlenip tekrar cimnastik, dans veya bale yapıyoruz. Yarışma dönemimde ise kostümle prova için gece antrenmanlarımız oluyor ve eve sabaha karşı geliyoruz. Bu dönemde hayattan izole yaşıyoruz. 

4. 2017’de elde ettiğiniz rekor puanlı birincilik ve geçtiğimiz yıl Dünya Masterlar Kış Oyunları’ndaki altın madalyanız gibi unutulmaz başarılarınız var. Bu tür büyük zaferlerden sonra nasıl bir duygu yaşıyorsunuz ve bu sizi nasıl daha ileriye taşıyor?

Koca bir yıl bu yarışmalar için hazırlanıyorsun ve sonucunu da istediğin gibi alıyorsun. O milli duygularla yaşadığım tatmin hissini kelimelerle anlatmam mümkün değil. Dünyanın en üst sırasındasın ve bütün patencilerin istediği şeyi sen elde etmişsin. Fiziksel ve psikolojik zorluklara karşı bütün verdiğin emeklerin karşılığını almışsın. Madalyan ve kupan elinde… Tarihe geçmişsin… O akşam bitiyor, ülkene döner dönmez önündeki yarışmalara odaklanıyorsun. Kısa sürüyor diyebilirim. Tamamlanması gereken başka hedefler var, rehavete kapılmamak lazım.

5. Türkiye’de buz pateni kültürünü geliştirmek ve daha fazla insana ulaştırmak adına neler yapılabilir?

Buz Patenini Türkiye’ye ve Türk insanına daha çok tanıtmak lazım. İnsanlarda bu dala karşı bir sevgi olduğu gibi korku da var. “Düşersek bir yerimizi kırarsak” diye denemeye bile korkuyorlar. Ben ülkemizde birçok ilde AVM’lerdeki buzlarda veya olimpik buz pistlerinde buzda dans gösterileri yaptım. Antrenörüm ve takım arkadaşlarımla önemli günlerde gösteriler düzenliyoruz. Buz patenini insanlara sevdirmeye çalışıyoruz. Ama bunun için medya desteğine ihtiyacımız var. TV’lerde de bu gösterileri yapıp daha çok insana ulaşmamız lazım. 

6. Spor kariyerine yeni başlayacak kişilere tavsiyeleriniz nelerdir? Buz pateninde ya da başka bir spor dalında başarılı olmaları için hangi adımları atmaları gerektiğini düşünüyorsunuz?

Öncelikle istedikleri spor dalında olduklarından emin olmaları lazım. Başarının ilk adımı bu. Hobi olarak mı yapmak istiyorlar yoksa sporcu olarak mı? Bunun kararını vermeleri lazım. Eğer sevdikleri bir dalsa disiplinli ve sıkı çalışmak ancak başarı getirir. Bunun için adanmışlık gerekiyor.

7. Altın Kuğu lakabıyla ülkemizi çok başarılı bir şekilde temsil ediyorsunuz. Ülkemize böylesi değerli katkılarda bulunmak size neler hissettiriyor?

Anlatılmaz yaşanır diyeceğim. Bu benim için olması gereken bir şeymiş gibi hissediyorum. Ben bunun, ülkemi dünyada en iyi şekilde temsil etmek için bu spora başlamışım gibi hissediyorum. Türkiye’nin ilk yetişkin milli buz patencisiyim. Dünya buz pateni tarihinde namımız çok da iyi değildi. Benim ilk yarışmam olan 2015 yılında antrenörüm ve ben Türkiye’nin ismini en üst sıraya yazdırdık ve 5 sene de taçlandırdık. Hatta 2017’de aldığımız yüksek puanla kırılan rekor bana dolayısıyla Türkiye’ye ait, hala kırılamadı ve uzun süre de kırılacağa benzemiyor. Artık biz de varız demiyoruz, “biz buradayız!” diyoruz. Milliyetçi duygularım kabarıyor ve Mustafa Kemal Atatürk’e layık bir Türk Sporcusu olmaya çalışıyorum.

8. Sporculuk kariyerinize geç yaşta başlamanıza rağmen başarılı işlere imza atan biri olarak hiçbir şey için aslında geç olmadığını gösteren birisiniz. Genç kadınlara içlerindeki gücü fark edip kariyer yolculuğunda durmadan ilerlemesi için ne tavsiye eder, hayallerinin peşinden giden genç kadınlara ilham olmak için ne söylemek istersiniz?

Çok teşekkür ederim. Eğer bunu gösterebildiysem ne mutlu bana. Çünkü bizim, Türk milleti olarak ihtiyaç duyduğumuz kuvvet damarlarımızdaki asil kanda mevcut. Ben yaptıysam herkes yapar. Benim üstün bir gücüm yok. Sıkı ve disiplinli çalışma azmim var. Çocuk veya yetişkin herkes bu sporu yapabilir. Sadece kendilerine sınırlar koymasınlar. Bunu kariyerini hangi yolda planlamak isterlerse o yol için tavsiye ediyorum. Başkalarının sizin hayatınıza, değerlerinize, hedeflerinize, planlarınıza yorum yapmalarına izin vermeyin. Bu aileniz bile olsa böyle. Daha siz sizin ne kadar ilerleyeceğinizi bilmezken bir başkası bunu hiç bilemez. Eğer ben böyle yapmasaydım şu an sizinle tanışıyor olmayacaktık. Hepinize çok sevgilerimi gönderiyorum. Dişil enerjinizin farkına varın.

9. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben Türk halkına şampiyonluklar hediye ederek ülkemi dünyada en üst sırada tutmaya devam etmek için sıkı ve disiplinli çalışacağım. 

Bunun yanında Türkiye’deki alacağım şampiyonluklarıma devam edeceğim. Katılacağım uluslararası yarışmalardaki şampiyonluklarımı devam ettirip yine sizinle ve halkımla kutlayacağım. Biz her şeyin en iyisini hak ediyoruz. Aynı zamanda buz pateni sporunu ülkemde daha fazla yayıp herkesin bu sporu yapmasını sağlamak istiyorum. Yetişkin veya çocuk fark etmez. Herkes bu sporu yapabilir. Diğer ülkelerde yaş sınırı yok, benim halkımın da en azından hobi olarak yapmasını istiyorum. Spor sağlıktır.