Pandemi Sonrası Spor Sektörü Uçuyor
Değerli okuyucularımız, bu sayıda size benim de içinde bulunduğum spor sektörünün son dönemde dünya da ki hızlı yükselişi ilgili birtakım tespitlerimi paylaşmak istiyorum.
Ben kariyerim buyunca hem spor firmalarında hem de hazır giyim firmalarında çeşitli pozisyonlarda görev yaptım. Şu anda da Çin’in en büyük spor firmalarının birinde görevime devam etmekteyim. Yaklaşık 20 yıldır bulunduğum bu sektörün nereden nereye geldiğini çok iyi gözlemleye bildiğimi düşünüyorum.
2000’lerin ortalarında kadar spor kıyafetleri, ayakkabılar ve aksesuarları sadece amaca yönelik olarak kullanılırken ve göreceli ulaşması çok daha zor iken 2000’lerin sonlarında modaya yön verenlerinde büyük etkisi ile bir anda, modern tabir ile, “trend” olmaya başladı. Dünyada ve eş zamanlı ülkemizde, çok daha fazla çeşit ve her kesme hitap eden fiyat yapıları ile etrafımızda daha çok görmeye başladık. Spor markaları pazarlama bütçelerini her sene arttırdı. Moda markaları spor markalarını satın almaya başladı ve spor ürünleri artık sadece amaca yönelik olmaktan çıktı ve günlük bir ihtiyaç haline geldi. Tabi markalarda müşterilerine yaklaştı ve sadece performans ürünü değil günlük kullanıma uygun ürünlerde geliştirmeye başladılar. Artık hepimizin gardırobunda daha çok spor markalarına ait ürünler yer alıyordu.
Bu büyüme pandemi öncesine kadar belli bir ivme ile geldi ve dünya tekstil ekonomisinde hatırı sayılır bir yer edindi. Büyük global hazır giyim markaları aslında 3-4 sene önce bu sektörün büyüme hızından etkilenip bu pazardan nasıl pay kaparız diye denemelere başlamışlardı ve kendi satış alanlarının içinde spor ürünlere ya da spor ürünlerinde etkilenmiş günlük kıyafet ve ayakkabıları (casual) müşterilerine sunmaya başlamışlardı. Ama bir spor markasını yakaladığı başarıyı yakalamaları ya da tercih sebebi olmaları çok da mümkün değildi çünkü o mağazanın asıl sunduğu ürün ve kalitesi ve hissiyat farklıydı.
Pandemi sürecinde ve sonrasında, ben sonrasında diyorum çünkü benim yaşadığım ülke olan Hollanda’da pandeminin etkileri neredeyse pandemi öncesi duruma yaklaştı, spor sektörü daha önce hiç olmadığı kadar hızlı büyüyor. İnsanlar spor yapmayı daha çok istemenin dışında artık evden çalıştığı yani resmi ortama daha az girdiği için diyelim daha çok spor ürününe ihtiyaç duyuyor. Sadece spor markalarında yok bu büyüme hazır giyim markalarının satışları içindeki payları da agresif şekilde büyümekte. Eskiden klasik giyim diye bildiğiniz markaların mağazalarını bir gezin, casual giyim koleksiyonlarının payının klasik giyimden daha fazla olduğunu göreceksiniz ve bu durum büyüyerek devam edecek.
Tabi bu durum aslında bir süre sonra markalar için sadece spor ve ya casual ürün koyalım satalım diyerek devam etmeyecek. Çünkü müşteri deneyimi ve ihtiyaç arttıkça ürünün kalitesi çok daha önem taşıyacak. Dünyadaki büyük hazır giyimciler bu işe başladı bile. Bugün Amsterdam’da Primark’a gittiğinizde reyonlarda Lotto Spor markasının ürünlerini bulabiliyorsunuz ya da H&M’e gidince spor bölümünde kendi markasını değil de başka bir spor markasını ürünleri var. Zara, Prince markası ile koleksiyon açmaya başladı bile. Bu durumun sebebi de raflarına sadece spor ürünü sergilemek değil de, yıllarını bu işe adamış markaların uzun yıllar sonunda oluşturdukları know-how sayesinde ürettikleri iyi ve kaliteli ürün satma isteği.
Biz de çok büyük bir zincir ile bu tip bir görüşme yapıyoruz, bize bir anda 1000 mağaza ile çalışma imkanı sağlayan bu ortaklık bizim için çok çekici görünürken, onlar içinde mağazalarının bir belli bir alanında çok da iyi bilmedikleri bir sektörden geçmişi olan bir koleksiyon sunma imkanı yaratıyor. Tam bir win-win durumu.
Toparlamam gerekirse, spor sektörü şu anda dünyada büyüme şampiyonu ve uzun bir sürede bu şekilde gidecek gibi duruyor. Hepimiz bu ürünleri satın alıp giymek istiyoruz, artık asıl soru nereden ve hangi kalitede ürün istediğimiz. Bunu doğru tahlil eden markalar bir adım öne çıkacak yakın gelecekte.