İstinyepark: Sadece Bir Alışveriş Merkezi Değil Bir Yaşam Alanı

2015 yılında Türkiye’nin en gözde alışveriş merkezi olan İstinyePark’ın Genel Müdürlüğüne atandınız. O günden bugüne dek İstinye Park sürecinizi bizimle paylaşır mısınız?

2016 yılı terör olayları ve kalkışma gibi ülke ekonomisini kötü yönde etkileyen bir dizi olayla geçirdik. O günlerdeki hedefimiz hem, her şeye rağmen merkezimizi ziyaret eden ziyaretçilere hoş vakit geçirtmek hem de kiracılarımızın yükünü elimizden geldiğince hafifletmek oldu. 2017 senesini ise çok verimli kapatacağız gibi duruyor.

Geçtiğimiz günlerde 10. Yılını kutlayan İstinyePark’ın başarısının sırrı nedir?

Alışveriş merkezlerine genel olarak baktığımızda, başarılı kılan unsurların lokasyon, estetik ve marka karması olduğunu görüyoruz. İstinyePark da lokasyonu, mimari estetiği, sunduğu limitsiz lüks ve markalar karmasıyla, 10 yıldır İstanbul’un prestijli AVM’leri arasında yer alıyor. Bir karma proje olarak hayata geçirilen İstinyePark, Türkiye’de alışveriş merkezi kavramını farklı bir boyuta taşıdı. AVM’nin yalnızca alışveriş yapılan bir yer değil, yaşam merkezi olarak da ziyaret edilmesine öncülük etti.

İstinyePark, her geçen gün artan ziyaretçi sayısı ile birlikte özellikle sanatçısından, futbolcusuna, siyasetçisinden, iş adamına dek her kesimden kitleye hitap ediyor. Bu çeşitliliği nasıl sağladınız?

Amacımız her zaman İstinyePark kalitesini ve konforunu bir üst seviyeye çıkarmak oldu. Bunun için de AVM içindeki yatırım ve düzenlemelerimize devam ediyoruz. İstinyePark’ın ilk gününden itibaren ziyaretçilerine kendilerini özel hissedecekleri deneyimler sunmak için yatırımlar yapıyoruz, özel etkinlikler tasarlayıp ziyaretçilerimize farklı deneyimler yaşatmaya gayret ediyoruz.

İstinyePark denildiğinde, beraberinde bir prestij geliyor. Bunun yanı sıra diğer AVM’lerden farklı olarak bir ruhu olduğunu söylememiz mümkün, bu noktada ne gibi çalışmalar yapıldı?

Karma bir proje olan İstinyePark ambiyansı, Markalar Sokağı, Pazar Yeri ve düzenlediği etkinliklerle misafirlerine 360 derece kaliteli bir yaşam alanı ve gerçek lüksü sunuyor. Markalar Sokağı ve Pazar Yeri uygulaması tüketicilerdeki alışveriş merkezi algısını olumlu bir şekilde değiştirdi. İstinyePark sürekli yenilikçilik misyonuyla lüks tüketimin önemli merkezleri arasında yer alıyor. Pek çok lüks marka için İstanbul’da hizmet verdikleri stratejik lokasyonlardan biri olarak kabul ediliyoruz. Marka karmamızı güncel tutmaya ve yeni markalar için fırsat yaratmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca, cam kubbesi ve açık yeşil alanlarıyla, kapalı alanda bile günün her saatinin keyfini çıkarmanızı sağlayan İstinyePark, ziyaretçilerine kapalı alan konforunu ve açık alan ferahlığını aynı anda yaşatıyor. İstinyePark’ta merkezin tüm alanlarında farklı bir tecrübe yaşatmak üzerine kurgulanan mimarisi; ağaçlandırılmış açık alandaki mekanlarda geçirilen keyifli saatleri, mahalle esnafı ile kurulan dostluklarla kendinizi evinizde hissetmeyi, en ileri teknoloji ile donatılmış salonlarda film izleyebilmeyi, spor ve eğlenceyi iç içe geçiren bir yaşam tarzını sunuyor.

Nişantaşı, Abdi İpekçi ve İstiklal gibi üç alışveriş caddesini birleştirerek, ziyaretçi noktasında oldukça çeşitli bir kitleye sahipsiniz. Farklı kitleleri aynı çatı altında birleştirmenin dezavantajlarını yaşadınız mı?

Yaşamadık çünkü İstinyePark projenin en başında bunu hedeflemiş bir alışveriş merkezidir. Dolayısıyla yola çıkarken tüm mimari projeyi, gelecek markaları bu yönde çalışıyorsunuz ve ortaya zorlama değil, organik bir yapı çıkıyor.

Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla oranla yüzde dört büyüme sağladınız. Bu büyümenin ardından İzmir’de 250 milyon dolarlık yatırım ile açılacak İstinyePark için hedefleriniz nelerdir?

İzmir İstinyePark için 250 milyon dolar civarında yatırımımız bulunuyor. 85 bin metrekare brüt kiralanabilir alanının olması planlanan AVM’nin, 2019’un son çeyreğinde bitmesini planlıyoruz. İstinyePark konsepti korunarak İzmir temasına uygun ferah, eğlenceli bir AVM inşa ediyoruz. İzmir İstinyePark’ın da aynı İstanbul’da olduğu gibi şehrin çekim merkezi olması, lokasyonu, mimari estetiği, sunduğu limitsiz lüks ve markalar karması, müşteri profiliyle rakiplerinin arasından sıyrılarak kentin en önemli simgelerinden biri haline gelmesini arzuluyoruz.

İzmir İstinyePark ve İstanbul İstinye Park’ı kıyasladığınızda farkları neler olacak?

İstinyePark’taki gerek mimari gerekse fonksiyonel deneyimimizi İzmir’e direkt olarak yansıtacağımız için İzmir İstinyePark’ın çok daha iyi olacağını söyleyebiliriz.

İstanbul’da “İstinyePark’tayım” demek artık bir prestij meselesi olmuşken, İzmir için de aynı konseptle hareket ederek, aynı prestiji yakalamayı hedefliyor musunuz?

Kesinlikle hedefimiz bu yönde. Sadece İzmirlilere değil tüm Egelilere, gerçek lüks ve farklı alışveriş deneyimini yaşatmayı amaçlıyoruz.

Başlangıcından bugüne Türkiye’nin en gözde ve en farklı AVM’si olan İstinyePark’ın 2017 yılını kısaca değerlendirebilir misiniz?

Her zaman en iyi hizmeti, en kaliteli alışveriş deneyimini sunmaya çalışan İstinyePark olarak bu yıl 10. yılımızı kutluyoruz. 2017, 2016 yılındaki olumsuzlukları geride bıraktığımız bir yıl oldu. İstanbul’a gelen yabancıların ilk tercihi olan İstinyePark’ta, 2017 yılında turistlere yapılan satışlar geçen sene ile karşılaştırıldığında yüzde 40 artış gösterdi. 2017 yılında da şaşırtıcı ve farklı aktivitelerle misafirlerimizin yanında olmaya devam ettik. AVM içerisinde bulunan yeme-içme alanlarında dünyaca ünlü yeni markalar yerini aldı. Türkiye’de ilk defa Vakko tarafından farklı bir konseptle hayata geçirilen Vakko World’e ev sahipliği yapıyoruz. Bunun yanı sıra Karaca İstinyePark’ta ilk kez hizmet verdiği KaracaPlus markası ile hizmet veriyor. Fransız mutfağının ünlü lezzetlerini sanatla buluşturan La Petite Maison, Mayıs ayında yeni yerinde misafirlerini ağırlamaya başladı.

2015 yılından bu yana Genel Müdürlüğünü yaptığınız İstinye Park için sizin hedefleriniz nelerdir? Özellikle 2018 yılında gerçekleşecek projelerinizden bahseder misiniz?

2018 için de güzel sürprizler planlıyoruz, ancak henüz sözleşmelerini imzalamadığımız anlaşmalarımız var önümüzde, şimdilik gözünüz bizde olsun diyelim.