Ara
Genel

Çin Mutfağının Lezzetini 35 Yıldır Türkiye'ye Taşıyor

Blog Image
Yazar: Franchise Market Türkiye 26 Kasım 2018
Red Dragon olarak İzmir ve Bodrum’daki şubelerinizin başarısını biliyoruz. Bizlere biraz Red Dragon’u anlatır mısınız?
Bodrum’un ilk Çin Lokantası ünvanını taşıyan Red Dragon Çin Restaurant 1983 yılında kuruldu. O günden bu yana en önemli özelliğimiz, kusursuz hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyeti misyonumuzu hiç bırakmamamız oldu. İlk olarak İzmir Alsancak’ta kapılarını açan Red Dragon, Bodrum Gümbet ve Bodrum Marina Yanı Neyzen Tevfik Caddesindeki restaurantlarımız ile eşsiz lezzetlerimizi sunmaya devam ediyor.
Başarı yolculuğunuzda kendinize belirlediğiniz bir hayat felsefesi var mıdır?
Benim hedefim her zaman doğru olanı yapmak, kaliteli ve kalıcı işlere imza atmaktır. Yaşadığımız toplumda iz bırakmak ve topluma faydalı olmak benim için başarının anlamıdır. Çalışarak, emek verilerek elde edilen başarı benim için çok değerlidir. Ben bunu başarabildiğim için çok onurluyum. Yoğun iş temponuz içerisinde fitness ve spinning gibi sporlarla ilgilendiğinizi biliyoruz. Sporun iş yaşamınıza nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz? Düzenli spor ve beslenme alışkanlığı kazandığınız zaman bütün vücudunuz bu olumlu etkiden yararlanıyor ve daha sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlıyorsunuz. Gün içindeki yoğun tempo, sonunda zinde bir vücut ve pozitif enerjiyle dolu bir zihne sahip olmanızı sağlıyor. Doğal olarak spor sayesinde işlerime daha iyi odaklanabiliyorum ve karşılaşabileceğim problemleri daha  kısa sürede çözebiliyorum.
İş hayatınızda emin adımlarla ilerlerken size ilham olan birileri var mıdır?
Tabi  ki  bu  işin  duayeni olan babam ilham kaynağımdır. Babamdan öğrendiğim iletişim  ve  işletme  tekniklerini günümüze uyarlıyorum. Daha emin adımlarla ilerlememde en büyük desteğim diyebilirim.  Başarısının  ardından,  devraldığım bayrağı zirveye taşımak en büyük misyonumdur.
Red Dragon olarak Uzakdoğu Mutfağını Türkiye’ye kabul ettirmek kolay oldu mu?
İlk yıllarda Çin yemeklerine karşı ve dolayısıyla Çin restoranlarına karşı bir ön yargı vardı. Bu yüzden çok fazla Türk insanı ilgi göstermiyordu. Biz 35 yıldır bu önyargıyı  kırdık.  Bu  önyargı  nedeniyle çekinerek gelenler, bir daha bir daha geliyor. Önyargıyı kırmamızdaki en büyük etken Çin mutfağını, Çin lezzetlerini Türk damak tadıyla birleştirmemizdir. Seçici  menüler  yaparak  belirli  kitlelere daha kolay ulaştık. Mesela Vegan menülerimiz çok ilgi görüyor. Genç arkadaşlarımız sushiye daha meraklı…Dolayısıyla restaurantlarımızdan tüm misafirlerimiz mutlu ayrılıyor.
Red Dragon’un bu başarısını neye bağlıyorsunuz?
Başarımızın  en  büyük referansı  müşteri memnuniyetidir. Lezzette, hizmette ve kalitede çizgimizi hep koruduk. En büyük ayrıcalığımız ise personelimizle uzun yıllardır birlikte çalışıyor olmamız. Hem birbirimizi tanıyor hem müşterimizi hem de kusursuz hizmet vermeyi seviyoruz. Menümüz çok zengin ve bu mekânda yemek yiyen herkes farklı bir lezzeti daha tatmak için mutlaka bir kez daha uğruyor. Bu da bizim için gurur kaynağıdır.
Red Dragon olarak Türkiye’de yakaladığınız başarıyı yurt dışına da taşımayı düşünüyor musunuz?
Uzun yıllardır babamın en büyük hedefi, Çin’de Türk restoranı açmaktı.  Yıllardır, burada Çinlilerin yemek kültürünü tanıttık. Bir Türk olarak Çin’e gidip, Türk mutfağını Çinlilere tanıtmak, sevdirmek istiyoruz.
Bize biraz Red Dragon Chinese Restaurant için gelecek planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle Red Dragon’ları bir gün Ege sınırlarının dışına taşıyıp, İstanbul başta olmak üzere çeşitli turizm bölgelerine de götürmeyi, böylece markanın adını ve bu eşsiz lezzeti Türkiye’ye duyurmak istiyoruz. Hedefimiz kaliteli, ekonomik ve çeşidi bol, sağlıklı yiyeceklerimizi Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırarak Red Dragon kültürünü yaymak. Markamızın güveniyle Çin lezzetlerini her kesimle tanıştırmak istiyoruz.

İlginizi Çekebilir