SONBAHARA GİRERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Eğer bir sağlıklı beslenme ve kilo verme programına başlamak istiyorsanız o zaman önceden bazı kurallara dikkat etmekte yarar var.
Havalar yavaş yavaş serinlemeye başlıyor. Son günlerde çok sık duyduğunuz kelimeler; sağlıklı zayıflama, hızlı kilo vermenin sakıncaları olabiliyor. Hızlı kilo vermenin sakıncaları olmakla beraber bazen tıbbi özellikler gösteren durumlarda çok hızlı olmasa da daha tempolu kilo vermek gerekli olabilir. Sonbaharın kendine özgü bazı özellikleri vardır. Eğer sağlıksız ve doktor takibinde olmayan kilo verirseniz bu dönemde daha sık karşılaşılabilen saç dökülmesi enfeksiyon hastalıklarına yakalanma, yorgunluk, ciltte kuruma gibi bazı sorunlara maruz kalabilirsiniz. Eğer bir sağlıklı beslenme ve kilo verme programına başlamak istiyorsanız o zaman önceden bazı kurallara dikkat etmekte yarar var.
1. Böyle bir programa zihnen ve bedenen hazır mısınız, doğru zamanda mısınız?
2. Yeterli bir tıbbi kontrolden, kan tahlillerinden geçtiniz mi ve incelemeler bu konuda deneyimli bir hekim tarafından değerlendirildi mi?
3. Sadece kaç kilo olduğunuz önemli değil ama ayrıca özellikle bu kilonun ne kadarının yağ, ne kadarının kas, mineral, su, protein olduğu gibi vücut bileşenleri oranları da çok önemlidir. Dahası yağ miktarının bedende gösterdiği dağılım özellikle ne kadarının göbek-bel civarında toplandığı gibi özelliklerde sağlıklı bir incelme programında önemlidir. Bunları takip ederken vücut kompozisyon analizi yapmak önemlidir.
4. Kilonuzun yaklaşık olarak yüzde 10’una yakının vermeye başladığınızda risk olabilecek durumlara karşı hekiminizin gerekli gördüğü kan tahlillerini istemesi gerekir. O zaman kilo verirken genel sağlığınızın ne durumda olduğuna ilişkin bilgi alınabilir.
5. Sağlıksız kilo verilirse sonbaharda saç dökülmesi, ciltte kuruma, protein azlığı, kaslarda erime, kemik yoğunluğunda azalma (osteoporoz) kansızlık, vitamin eksikliği, kalp ritm bozuklukları, ruhsal açıdan duyarlılık hatta bazen depresyon, kabızlık, düşük şeker, düşük tansiyon, cinsel performansta azalma, halsizlik ve unutkanlık görülebilir. İyi ve bilinçli uygulanan beraberinde doğal desteklerin verildiği başarılı bir zayıflama programında ise bu gibi yakınmalar değil tersine daha güzelleşme, zindeleşme ve iyilik hali olur.
Sonbaharda zayıflarken sorunlara karşı doğal öneriler;
Saçlarınız dökülüyorsa ne yapılabilir?
Biotin vitamini, demir, çinko destekleri yararlı olabilir. Ayrıca saç mezoterapisi, saçlı deriye vitamin ve yağ uygulamalarının da saç dökülmesine karşı destekleyici etkisi vardır. Yeterli vitamin aldığınızdan emin olun. Protein azlığı varsa sık hastalanma, deride gevşeme, erken kırışma, bağışıklık sisteminde düşüklük olabilir. Beslenme programında yeterli protein (et, tavuk, yumurta, süt ürünleri, balık, baklagiller) aldığınıza emin olun. Eğer beden bileşenleri analizinde veya tahlillerde protein düşük saptanıyorsa bir süre için açık kapanana kadar protein veya aminoasit desteklerinin yararı olabilir.
Vitamin eksikliği varsa aslında her vitaminin vücuttaki etkisi değişik olduğundan belirtileri de değişik olabilir. Örneğin, C-vitamini eksikliğinde diş etlerinde sorunlar, kolay nezle grip olma gibi sorunlar yaşanabilirken; B-12 vitamini eksikliğinde unutkanlık, folik asit eksikliğinde hamilelerde bebeğin organ oluşumunda sorunlar; B vitaminlerinin bazılarının eksikliğinde deri hastalıkları, aftlar, sindirim ve enerji metabolizmasında sorunlar, yorgunluk, kan tablosunda bozukluklar; E vitamini eksikliğinde dokuları hasara karşı koruma etkisi yavaşlama; D vitamini eksikliğinde kemik ve diş sağlığında sorunlar; K-vitamini eksikliğinde kan pıhtılaşma bozukluk gibi istenmeyen sorunlar görülebilir.
Mineral eksiklikleri vitaminler kadar önemlidirler. Kalsiyum eksikliğinde kemik yoğunluğunda azalma, dişlerde zayıflama, kas kasılması ve kalbin çalışmasında sorunlar olabilir. Beslenme programında bol süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, bakliyat ve çerezler bol kalsiyum içerir. Ancak ciddi azlığı söz konusu ise ek olarak kalsiyum desteği almak uygun olabilir. Ayrıca kemikler için fosfor, enzimlerin iyi çalışması için de magnezyum gerekir. Ben magnezyuma diyetlerde çok önem veriyorum. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla Türk kadınlarında magnezyum oranı düşük ve bu durum sonucunda da kabızlık ve ödem gibi sorunlar sık görülebiliyor. Ayrıca kemik erimesi riskini azaltmak için de kalsiyuma ek olarak magnezyum, çinko ve boron desteği verilmesi zayıflarken bu sorunun görünme riskini de oldukça azaltıyor. Diyetlerde yapılan yanlışlardan biri de tuzu tamamen kesmektir. Aslında tuzun fazlası zararlı olmakla beraber tamamen kesilmesi de doğru değildir. Tuz, düşük tansiyonu engeller ve azlığında diyetlerde halsizlik de olabilir. Bilinçli bir şekilde ve yeterince tuz tüketilmezse özellikle aşırı terlenilen ve ağır egzersizlerden sonra kas krampları, baygınlık, aşırı halsizlik görülebilir. Eğer yüksek tansiyon sorunu varsa veya tuz size aşırı ısı yapıyorsa o zaman artık ülkemizde de bulunmaya başlayan himalaya tuzu, öğütülerek kullanılan kaya tuzu, içinde sodyumu daha düşük, potasyumun daha yüksek olduğu diyet tuzlar da tüketilebilir. Yazın aşırı terleme olduğu için bol miktarda tuz tüketmek gerekiyordu. Ancak şimdi sonbahara girdik ve yazınki kadar çok terlemiyoruz. Dolayısıyla yazın fazla tuz tüketmeye alıştıysanız eğer tükettiğiniz tuz miktarına dikkat edin. Çünkü artık yazınki kadar çok tuz kaybetmiyorsunuz.
Çinko da özellikle diyetlerde çok önemli, mutlaka alınması gereken bir destektir. Çünkü çinko saç ve tırnak sağlığında erkeklerde cinsel gücün korunmasında, bağışıklık sisteminin iyi çalışmasında oldukça önemlidir.
SONBAHARDA ZAYIFLAMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER;
Günler gittikçe kısalıyor, akşam yemeklerini de erkene çekmekte fayda var. Yazdan kalan alışkanlıklarla yemeği aşırı geç saatte yemeyin. Bedenin gittikçe C vitamini olan ihtiyacı artıyor. Bu nedenle kivi, taze maydonoz, sivri biber, limon, taze domates gibi gıdalara ağırlık verin. Sadece yiyecekleriniz değil, içecekleriniz de önemli. Sonbaharda yazdan kalan alışkanlıklarla devam ettiğiniz soğuk, kolalı ve asitli içeceklere ağırlık verme alışkanlığından vazgeçip, onun yerine artık daha sıcak ve beden için daha yararlı içeceklere yönelmekte yarar var. Örneğin; sıcak bitki çayları, maden suyu, yağsız ayran, şeker katkısız doğal meyve suları, oldukça iyi seçeneklerdir. Burada özellikle size sık sık önerdiğim sıcak su içme alışkanlığını tekrar kazanmanın tam zamanı.
Sağlıklı bir zayıflama programında bedenin arınmasına yardımcı olmak için sıcak su içmek oldukça önemli. Günde 7-8 çay fincan sıcak su, sonbaharda diyet yapanların çok önemli bir yardımcısıdır. Ayrıca 3-4 fincan yeşil çay, aralarda canınızın çekme durumuna göre ıhlamur, adaçayı, mate, kuşburnu, rezene, zencefil hatta kekik çayları oldukça iyi bir alternatiftir. Tabi ki sıcak su ve bu çayları şekersiz içmek oldukça önemlidir. Maden suyu sadece yazın değil, sonbahar ve kışın da oldukça yararlı bir içecektir. Pek çok kişi maden suyunu asidik bir içecek zanneder. Oysa maden suyu tersine daha alkalik bir yapıya sahiptir. Yaza göre farkı soğuk, buz gibi içilmemesi ve miktarında çok aşırıya kaçınılmamasında daha doğru olur. Sonbaharda kilo korumak için büyük bir yenilik eğer kilo kontrolünde zorlanıyorsanız formülünde 7 şifalı madde olan (yeşil çay, l-carnitine, zencefil, chromium, funda yaprağı, tere tohumu, Q Enzim Q10) olan doğal bitkisel ilacı kullanabilirsiniz.
SONBAHARA UYGUN YARDIMCI ÇAY TARİFİ:
1 çay kaşığı yeşil çay, 1 çay kaşığı mate yaprağı, parmak ucu kadar zencefil, bir tutam mısır püskülü, 1 adet tane karanfil 1 çay fincanı suda 1-2 dakika kadar kaynatılır; 3-4 dakika kadar demlenir ve günde 2-3 fincan kadar içilir.
OKULLAR AÇILIRKEN
Sevgili ve kutsal anneler, işte yeni bir eğitim yılı daha başladı. Tüm güzelliklerin yanı sıra bazı zorluklar da beraberinde gelecek. Maalesef ülkemizde, okullarda sağlıklı beslenmenin önemi, erken yaşta kilo kontrolü, koruyucu tıp bilgileri, ruhsal gelişime yönelik eğitimler verilmiyor. Bu nedenle çocuklarımızın sağlığı genelde siz annelerin becerisine ve özenine emanet. Tabi ki arada şanslı çocuklar idealistik öğretmenlere denk düşebiliyor ve bu öğretmenlerden hem bedensel hem de ruhsal yararlı bilgiler alabiliyorlar. En iyisi bu işi, yani çocuklarımızın sağlığını şansa bırakmamak. Aslında çocuklarda çoğu hastalık (alerjiler, astım, sinüzit, cilt problemleri, sık hastalanma, kansızlık, kabızlık gelişme geriliği) hatalı beslenmeyle ilgilidir. Birçoğu da psikolojik kökenli olabilir. (Ağrılar, yorgunluk, hormonal problemler, gece yatağı ıslatma, agresivite – saldırganlık vs.) Çocuklarda tabi ki genetik faktörleri de unutmamak gerekir, bazı hastalıkların altından genetik bozukluklarda çıkabilir. Çocuğunuzun okula başlamadan önce eğer sağlık açısından riskli bir durumu varsa mutlaka sorumlu öğretmeniyle ve okul yönetimiyle görüşünüz ve riskleri, ilaçlarını tedavisinin özelliklerini bildiriniz. Bazı ailelerin, okula sorun yaşamamak için çocuklarının hastalıklarını veya risklerini sakladıklarını, daha sonraları ise daha zor durumlarda kaldıklarını biliyorum.
Doğru Okul Beslenmesi; Maalesef son yıllarda hatalı beslenme ve daha az harekete bağlı olarak çocuklarda başta şişmanlık olmak üzere çeşitli sağlık problemleri başladı. Daha 12-13 yaşındaki çocuklarda kolesterol ve selülit sorunu olduğunu görünce üzülüyorum. Şu an sağlıksız ve fazla kilolu yetişen nesil aslında ülkemizin gelecekteki en önemli sorunlarından birini oluşturuyor.
Ne yapmalı?
1. Çocuklarınıza mutlaka sebze ve meyveleri sevdirmeye çalışın: Ne yaparsanız yapın, çoğu çocuğun damak zevki uç ve aşırı keskin lezzetlere alıştırdığı için sebzeler onlara yavan gelmekte ve sevmemektedir. Ancak annenin sevgiyle ve özenle pişirdiği, yararlarını sabırla anlattığı ve yedikçe ödüllendirileceği sebze veya sebzeli yemekler çocuğunuzun sağlığı açısından çok önemlidir.
2. Okula iş birliği yaparak işlenmiş ve rafine gıdalardan çocuğu uzak tutmaya çalışın. Bilinçli velileri her okul yönetimi dinler. Öğretmenlerin de bilgilendirmeleri çocukları sürekli cips, gofret, çikolata, boyalı şekerler, asitli içecekler katkı maddeli yiyecekler, yağlı şarküterilerden biraz uzaklaştırabilir. Sürekli eğitim çocuklarda beslenme konusunda bilinç açılımı yapabilir.
3. Çocuğunuza ara öğünleri, kendiniz hazırlayıp verin. Evde yaptığınız üzümlü kurabiye, cevizli tarçınlı kek, tuzlu bisküvi gibi yiyeceklerin çocuğa verilmesi, dışarıdan alışverişi biraz azaltır.
4. Çocuğu beyaz şekere değil, doğanın ürettiği doğal şekere yönlendirin. Sürekli şuruplu tatlı, aşırı şekerli çay, çikolata, hamurlu tatlılar derken çocuğun insülin düzeyini bozabilirsiniz. Tabi ki bu dönemde çocuğun şekere ihtiyacı var ancak muz, üzüm, taze meyve suyu, kuru meyveler, esmer şeker, bal gibi doğal şekerler bu ihtiyaç için daha uygundur.
5. Okulun aylık menüsünü mutlaka alın ve menüyü beğenmediğiniz günlerde çocuğunuzun beslenmesini evden verin. Bizler de çocukken evden kuru köfte, tavuk haşlama, patates haşlama, salatalık, biber, domates; ara öğünler için meyveli kek üzümlü kurabiye götürmedik mi? Şimdi de ara ara özellikle menüde sosis, konserve gıdalar gibi sağlıksız yiyecekler olduğu zaman, o gün evden yemek koyun.
6. Kuru yemişler, çerezler, ceviz: Zekayı açar, çocuğun beyni daha iyi çalışır. İçindeki Omega-3 yağı önemlidir.
Fındık; her gün cebine10-15 fındık koyun. E-vitamini var, enerji verir.
Badem; sonbaharda ve kışa girerken besleyici, magnezyumu bol protein ve demiri yüksek.
Antep fıstığı; haftada 1-2 kez yemeli. E-vitamini yüksek, enerji verir, kan yapar.
Ay çekirdeği – kabak çekirdeği; Bitkisel yararlı doymamış yağları ve büyüme için gerekli Çinko içerirler. Her gün kendi avuçlarıyla bir avuç yesinler.
Üzüm; kuru üzüm bol doğal şeker, bakır ve demir içerir. Çocukların kansızlığına engel olur, enerji verir. Haftada 2-3 kez bir avuç yesinler.
İncir; bağırsak çalıştırır. En azından meyve yemeyenler de içine ceviz veya badem –fındık koyarak bağırsakları rahatlatırsınız.
7. Bitki çayları; Okul çocuğu için yararlı bitki çayı formülleri; l Sık hastalanan çocuklar için; 1 tutam ıhlamur, biraz kök zencefil, biraz meyankökü, çok az kuşburnu.1-2 dakika kaynatıp 2-3 dakika demleyin.
- Zihin açıcı çay: Adaçayı ve 1-2 adet kakülenin çekirdeklerini 1 dakika kaynatın, 1 dakika demleyin.
- Gergin heyecanlı-uykulu çocuklar için: 2-3 yaprak melisa, yarım kaşık rezene tohumu, bir tutam papatya ve daha az nane. 1-2 dakika kaynatın, 2-3 dakika demleyin.
- Sık ağrı çeken çocuklar için: 1 tutam papatya,1 tutam anason, 1 tutam nane, 1-2 yaprak melisa.1-2 dakika kaynatın, 2-3 dakika demleyin. Tüm bu çayları esmer şekerle veya ılık su-balla verebilirsiniz
8. En iyi içecek su; Çocuğunuzun okul çantasına her gün 1 veya 2 küçük pet şişe su verin ve bolca içmesini hatırlatın.
9. Sık hastalanan çocuklar için doğal çözüm; Okullar açılınca çocuklar çabuk hastalanır ve mikropları birbirine bulaştırırlar. İşte size doğal yolla bağışıklık sistemini kuvvetlendirme formülü:
21 gün echinacea tablet, günde 1 tane tok karnına. Küçük çocuklara yarım veya şurubundan + günde 500 mg., iki doza bölerek C vitamini. 2-3 ay sonra bu kürü tekrarlayın. Ayrıca 3 ay arayla, echinacea küründen hemen sonra, günde yarım tatlı kaşığı küçük çocuklarda 1 çay kaşığı öğütülmüş ısırgan tohumunu, 1 tatlı kaşığı balla karıştırarak sabahları 3 hafta süreyle verin. 3 ay sonra tekrarlayın. Yeni okul döneminin tüm ailelere ve çocuklarımıza uğurlu gelmesi ve sevgi ışığının tüm çocuklarımızın üzerinde olması, terörsüz, doğal, huzur dolu bir dünya dileğimle…
SONBAHAR DETOKSU
Sabah uyandığınızda önce 1 büyük bardak ılık su içine 1 çay kaşığı bal ve 8 damla limon damlatıp aç karna için.
KAHVALTI
1 büyük kase zencefilli ve tarçını meyve kompostosu için. Yanında 10-12 adet çiğ badem yiyin. Komposto tarifi: 2 adet şeftali, 3 taze mürdüm eriği ve 1 avuç vişne ile 1 küçük parça taze zencefil ve 1 adet kabuk tarçını 1 litre su içerisinde karıştırın. 10 dakika pişirin. Ilık tüketin. Bu kompostoyu 4’e bölün ve kahvaltı ve ara öğünlerde 1 kase için.
ÖĞLEN VE AKŞAM SONBAHAR DETOKS ÇORBASI İÇİLECEK.
SONBAHAR DETOKSU ÇORBASI TARİFİ
Malzemeler:
- 2 adet yeşil kabak
- 1 avuç semizotu
- 6-7 arpacık soğan veya 1 orta boy soğan
- 1 avuç taze bamya
- 2 küçük diş sarımsak
- 3-4 tane saplarıyla maydanoz ve dereotu
- 1 tatlı kaşığı zeytin yağ
- 4 su bardağı içme suyu
- 1 çay kaşığı dolusu toz zencefil
Yapılışı:
Geniş bir tencerede önce soğan ve sarımsaklar hafif pembeleşene kadar biraz su ile çevrilir. Küp küp doğradığınız tüm sebzeler eklenir ve 1 su bardağı su ekleyerek kısık ateşte 30-40 dakika pişirilir. Piştikten sonra en son toz zencefil ve yarım limon eklenip karıştırılır. Taze soğan, maydonoz ve dereotu doğranarak tencerede üzerine serpilir, karıştırılır. Afiyet olsun.
AYVA KABUĞU ÇAYI
Malzemeler: 2 parmak uzunluğunda ayva kabuğu, 1 kabuk tarçın, 2 parmak kadar taze zencefil, yarım tatlı kaşığı yeşil çay. 1 büyük kupa sıcak su içinde bu malzemeleri 4-5 dakika demleyip süzün ve günde toplam 2 bardak için.
SONBAHAR DİYETİ
Sabah uyandığınızda önce 1 büyük bardak ılık su içine 1 çay kaşığı bal ve 8 damla limon damlatıp aç karna için. Bu diyette geç saatte kahvaltı yapacaksınız. O yüzden erken uyanıyorsanız aşırı açlık durumunu önlemek için 2 adet hurma yiyiniz ve saat 10:30-11:00 gibi geç kahvaltı yapınız.
Geç kahvaltıda;1 adet haşlanmış yumurta ile 2 çorba kaşığı çökelek peyniri üzerine biraz çörekotu, bol acı sivribiber ekleyin ve çizgi şeklinde zeytin yağ gezdirin. Yanında bol maydonoz, roka ve tere (üzerine bol limon sıkın) 3-4 adet taze ceviz içi kırıp yiyin.1 bardak az yağlı süt için.
Öğle yemeğini atlayın ve ikindi saatinde 1 avuç kadar çiğ badem (~15-16 adet), yanında 1 avuç taze vişne, vişne bulamıyorsanız az şekerli meyve olarak yeşil elma veya ham-olgunlaşmamış sert şeftali yenilebilir.
Gün içerisinde bol bol sıcak su içiniz. İçtiğiniz su içine 1 parça taze veya kuru zencefil ekleyiniz. Bu dönemde zencefil zerdeçal ve kişniş gibi acı-buruk-ısıtıcı baharatları tercih ediniz.
Akşam yemeğinizi 18:00 gibi erken saatte yapın. Bol protein tüketin. Balık sezonu açıldı. Izgarada veya buğulama şeklinde kızartmadan hazırlanmış balık veya balık yerine 1 el büyüklüğünde ızgara organik tavuk veya tavuk yerine 4 köfte ile yanında bol yeşillik roka ve tere tüketiniz. Haftada 2 kez, 1 büyük kase kadar akşam yemeği olarak yeşil mercimek yemeği yiyebilirsiniz. Akşam yemekten sonra acıkıyorsanız yemekten 2 saat sonra 1 Türk kahvesi fincanı kadar tuzsuz kabak çekirdeği ve 1 adet az şekerli taze meyve yenilebilir.