Ara
Genel

Reklam Sektörüne Daha Eşit Bir Dünya için Sorumluluk Çağrısı

03 Aralık 2021 — Yazar: Franchise Market Türkiye
Toplumsal cinsiyet rolleri eşitliği yani gender equality kavramının 2014’te başlatılan He For She kampanyası ve 2017 yılında başlatılan Me Too hareketleriyle birlikte gündemde düşmeyen bir değer elde ettiği görülmekte. Bu yükselmenin bir anda gerçekleşmediğini ve uzun zamandır farkındalık çalışmalarıyla mücadele edenlerin yarattığı bir sonuç olduğu ortada. Cinsiyetsiz kimliklerin öne çıktığı ve markaların tüketicilerine cinsiyetten bağımsız olarak seslendiği yeni dünya düzeninde milyonlarını önyargılarını kırmak, devam eden istikrarlı görevler gerektirmekte. Markaların söz konusu eşitlik olduğu takdirde nasıl davranması gerektiği ve toplumun bu konudaki beklentileri ise sorumluluk çağrıları ile şekillenmekte. Değişim Kapıda Wunderman Thompson Türkiye CEO’su Ender Buruk, markasının dünya genelindeki eşitlik kampanyalarına en çok yatırım gerçekleştiren ajanslardan biri olduğunu belirterek başlıyor fikirlerini aktarmaya. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sorumlulukların iyi bilindiğinden ve algıları değiştirmek adına ideal perspektiften bakarak geliştirilen çalışmalarına dikkat çeken Buruk, geleneksel rol ve kabuller ile yargıların konuya ilişkin en büyük engeller olduğunu belirtiyor. Reklam sektörünün farkındalık çalışmaları adına en önemli görevleri üstlenen güçlerden biri olduğuna dikkat çekerken, eşitliğin normalize edilmesiyle birlikte kalıpların yıkılması için uzun senelere varan çalışmalar yapıldığının da altını çiziyor. Kozmetikten deterjana, mutfak gereçlerinden gıdaya kadar pek çok sektörü temsil eden reklamlarda kadınların geleneksel rollere hizmet ettiğini aktarırken, gelişim süreci içinde olan yeni dünyada sürdürülebilir ve teknolojik değişimler altında iklime, cinsiyet eşitliğine ve kaynak kullanımına dair da devrimler yaşanacak olduğunu belirtiyor. Sürdürülebilir Kavramlar için İlham Kaynağı Olmak Wunderman Thompson Global CEO’su Mel Edwards ise eşitliğin ve çeşitliliğin sadece kelimeler değil, bunun ötesinde kültürel temelleri oluşturan kavramlar olarak kabul edildiğini aktarıyor ve böylece ajansının aldığı sorumluluğu sözel olarak nitelendiriyor. Yaratıcı cesaret, pozitiflik, birliktelik ve dinleme gibi kavramlarla birlikte gelişen dayanışmanın güçlü temeller üzerinde inşa edilen bir yapının ana hatlarını oluşturduğunu belirtiyor. İş yerlerindeki çeşitliliğin ve eşitçiliğin trend değil, gereksinim olduğunu açıklarken herkesin kendi etnik kimliği ile var olduğu, güvenli iş yeri ortamlarına sahip olmanın önemine de değiniliyor. Bu kavramların sürdürülebilir olması adına ilham kaynağı olmaya çalıştıkları belirtiliyor.
sektör reklam sorumluluk çağrısı

İlginizi Çekebilir