Markaların Tüm İhtiyacı Aslında Biraz Mizah Olabilir mi?

Salgın döneminin kendine özgü durgun ekonomisini küresel bir kasvet yaratırken, tüm bu grilik içerisinde biraz kara mizaha yer açmak iş ve pazarlama dünyası için faydalı olabilir mi? Zor zamanlardan geçiyor ve tüm markaların daha da ciddileştiğini görüyoruz, ancak zamana ve modern yaşam kaosuna yenik düşerek gün geçtikçe mizahtan daha çok uzaklaşan reklamcılığın baskılara yenik düşmeden markalar için ve onlarla birlikte bu statükoya karşı durması gerektiğini de fark ediyoruz. ‘’Mizah Markanın Temel Unsurudur’’ Ünlü atıştırmalık markası Walkers’ın Kıdemli Pazarlama Direktörü Fernando Kahane, pandemi sırasında duygusal kurgulardan veya derin sesli müziklerden oluşturulan reklamlara dikkat çekerek mizahın aniden hayatın içerisinde nasıl da azaldığını hatırlatırken, ciddi markalar tarafından ciddi zamanlarda duygusal ve dramatik olunması gerektiğini algısı yaratıldığını ancak bu algıyla daha çok mücadele etmek gerektiğini savunuyor. Mizahın süper bir güç olarak bağ kurma yeteneğini geliştirmeye olan faydalarının gözden geçirilmesi gereken zamanlarda olduğumuzu belirten Kahane, kendi markası Walkers’ın da mizahın önemini ve marka genetiğinde sahip olduğu rolün unutulduğunu da itiraf etmekten geri kalmıyor. VCCP isimli yaratıcı bir ajanstan aldıkları destekle birlikte İngilizlerin mizaha ne kadar açık ve Walker’s tarafından ortaya konan kışkırtıcı mizahın ne kadar doğal karşılanabilir olduğunu keşfettiklerini belirten lider, haliyle mizahın markalar ve pazarlama için ayrı bir yöntem değil, temel bir unsur olarak görülmeye başlandığını açıklıyor. Kendini Tiye Alan Öne Geçiyor Doğru şekilde ve markanın mesajını vurgulayacak türden mizahın hem akılda kalıcılık hem de duygusal bağlar kurma yeteneği için son derece güçlü bir silah olduğu belirtilirken, Paddy Power’ın Pazarlama ve Marka Direktörü Michelle Spillane de pazarlama dünyasında mizaha daha çok yer verilmesi gerektiğini savunan bir diğer lider olarak karşımıza çıkıyor. Linç kültürünün gündemden düşmemesi ve kültürel değişimlerin hesaba katılması halinde mizahın her ne kadar gerekli olsa da aslında büyük bir cesaret de gerektirdiğini ekleyen Spillane, kendi markasını başarıya taşıyan en önemli yöntemlerden birinin kendileriyle dahi dalga geçebilmeleri olduğunu düşünüyor. Sonuç olarak bilgilendirici ve izaha yönelik mizahın doğru şekilde harmanlandığında başarı formülü olabileceğiniz söyleyen uzman, kendiyle eğlenebilen markaların öne çıktığını da hatırlatıyor.