Franchise
Franchise ve Bayilik Arasındaki Farklar
26 Kasım 2018
Girişimciler ve çeşitli iş fikirleri gerçekleştirmek isteyenler tercihlerini en çok Franchise ve Bayilikten yana kullanmaktadırlar. Peki, Franchise ile Bayilik başlangıçta iki aynı kavram gibi gözükse de ikisi arasında ne gibi farklar vardır? Bu farklar hukuki ve ticari açıdan ne kadar önemlidir? Neden Franchise? Sorularına cevap vereceğiz;
Ülkemizde ve dünyada birbiri ile aynı görülen veya sürekli karıştırılan bu iki model aslında hak, sorumluluklar ve yetki açısından birçok farklılıklar taşımaktadır. Franchise’ ın günümüzde popülerliğinin artmasının en önemli nedeni “Marka Kullanım Hakkı” sunmasıdır. Bu hakkı Franchise Veren, Franchise Alana sunarken “Franchise Sözleşmesi” ile ona birtakım sınırlar çizmektedir. Aslına bu sınırlamalar hem Franchise Verenin markasının değeri için hem de Franchise Alanın ticari hayatı için lehine bir durumdur. Haydi, gelin şimdi bu sınırlar ve farklılıklardan biraz bahsedelim;
Franchising belli kurallar, eğitimler ve konseptler çerçevesinde Franchise Alanlara mal ve hizmetin yanı sıra markasının kurumsal kimliğini de birebir uygulatan bir sistemdir. Bunun nedeni Franchisee İşletmelerinin olası hizmet hatalarını önleyerek Franchisor’ un daha önce denediği ve başarılı olduğu bu kaliteli hizmeti koruyarak tüm Franchise Alan işletmelerine taşımak istemesidir. Franchise markasını bir ELMA’ya benzetebiliriz. Bu ELMA bir yerinden çürümeye başlarsa kısa sürede çürük her yere dağılır ve meyvenin tamamen ölmesine neden olur. Bu yüzden Franchise Alanların tümüne verilmiş bu dar yetki aslında sözleşmedeki mevcut olan tüm tarafları korumaya yöneliktir. Bu sayede marka değeri korunur ve tüm Franchise Alanlar bundan yararlanır. ELMA’nın çürümemesi için tek yol doğru hazırlanmış bir FRANCHISE SÖZLEŞMESİ’dir. Bayilik Alan işletmeye ise sadece mal veya hizmet tedariği konusunda destek verilir. Bu nedenle belli bir konsepti, denetlemesi, marka adını kullanma veya isim bedeli ücreti ödeme gibi zorunlulukları yoktur. Bu model daha serbesttir. Fakat bu serbestlik ve denetimin olmaması Franchise Alan bir işletme ile karşılaştırıldığında Bayilikte ticari hatalara sürüklenme olasılığı daha yüksektir.
Neden Franchise?
Öncelikle girişimcilerin en tereddütte kaldıkları husus “Franchise Fee” yani imtiyaz ücreti konusudur. Franchise Sistemine girmek için ödenen isim hakkı bedelidir. Burada girişimci kendine en uygun, doğru Franchise’ ı seçtiği takdirde giriştiği işin geleceği konusunda bir endişeye düşmez. Çünkü önceden başka ve benzer pazarlarda denenerek başarılı olunduğu, tüketiciler tarafından tutulduğu, fiyatının kabul gördüğü, kısacası kanıtlanmış bir işe girişmektedir. Franchise alındığında, yatırımcı işi bilmese bile, Franchise Verenin sağladığı başlangıç eğitimi ile işletmeyi yürütecek temel bilgileri edinecektir. İlerleyen zaman içinde kazanacağı deneyimle kârlılığını artıracaktır. Franchise işletmeler çoğunlukla sektörlerinin üstünde ürün ve hizmet standartları getirmektedirler. Bağımsız çalışan bir küçük işletme sahibinin ayırması mümkün olmayan parasal ve insan kaynakları ile sistem geliştirilmekte, standartlar belirlenmektedir. Girişimci, bayilikte marka adı kullanamadığı için reklam, kampanya ve tanıtımını kendisi yapmak zorunda kalacaktır. Bu durum belki de aynı iş kolundaki başarılı bir Franchise Veren firmanın “Franchise Fee” sinden çok daha fazla harcama yapasına neden olacaktır. Girişimci belki de tüm bu harcamalara rağmen müşteri portföyünü bir türlü oluşturamayacak ve bunun sonrasında ticari hayatı hızlı bir şekilde tehlikeye girecektir. Bu yüzden seçilen doğru bir Franchise her zaman ticari sürdürülebilirlik açısından Bayilikten bir adım öndedir. Franchise Veren ile Alan arasında yapılan anlaşma, genellikle uzun sürelidir. Franchise Alan, bu süre boyunca haklarına sahip olacağını bilir, hayatını buna göre yönlendirebilir. Bu yüzden ticari hayatının sürdürebilirliğinin yanında hukuki olarak da kendini güvende hisseder. Yazımın başında sizlere Franchise’ ın diğer ticari modellerden en önemli artısı ve farkının “Marka Kullanım Hakkı” olduğundan bahsetmiştim. Bu husus sadece girişimci için değil ayrıca Franchise Sözleşmesinin tarafı olmayan 3. Kişiler için de geçerlidir. Bunun nedeni sadece Franchise’ ların diğer ticari modellere göre belli standartların üzerinde olmasından değildir. Burada Franchise tarafından hizmet alan şahıslar ya da şirketler, diğer ticari model işletmelere göre yaşanması muhtemel hizmet hatalarının Franchising’ de daha az olacağının farkındadır ve hatta olası bir zarar gerçekleştiği takdirde bunun daha hızlı tazmin edileceği güvencesine sahiptir. Bunun en büyük nedeni Franchise Sözleşmelerinin içeriğine bakıldığında genelde sorumluluk Franchise Alana yükletilmiş gibi dursa da bazı durumlarda Franchise Veren ve Alan karşı tarafın uğrayacağı olası bir zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulur. Bu “bazı durumlardan” kast ettiğimiz Franchise Verenin tedarik ettiği ürünlerden, denetim yükümlülüğünden vs. kaynaklı uğranılan zararlardır1. Tüm bunlar ışığında bu ticari anlaşmanın dışında kalan kişiler, Franchise Markasının kalitesi dışında kendilerini hukuki olarak da güvende hissederler. Her geçen gün büyüyen Franchise Sistemi, ülkemiz için de büyük önem taşımaktadır. Artık ülkemizde “Yerli Franchisor” azımsanmayacak sayılara ulaşmakta ve ticari kalite sürekli yükselmektedir. İşte bu yüzden FRANCHISEAv. Yiğit BEŞOK
(İstanbul Barosu)
Kaynak:
1: (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/21206, K: 2014/6181, T: 16.04.2014)
İlginizi Çekebilir
Eğitim Sektöründe Franchise: Girişimciler İçin Kapsamlı Rehber
Franchise Market Türkiye — 2024-10-12 09:54:00
Başarılı Franchise Modeli Nasıl Oluşturulur?
Franchise Market Türkiye — 2024-10-11 12:00:00
15 Günde Anahtar Teslim Mağaza!
Franchise Market Türkiye — 2024-10-11 10:17:00