Pegasus Mehmet Nane

Franchise  Market  Türkiye  okuyucularına Pegasus ile yollarınızın kesişmesinden öncesini ve bugünü kısaca anlatır mısınız?  Daha önce yönettiğiniz şirketler birbirinden oldukça farklı olsa da başarı noktasında birleşiyorlar. Böylesine farklı sektörlerde başarılı bir yönetici olmanın sırrı nedir?

2016 yılında CarrefourSA’daki genel müdürlük görevimden ayrılarak  perakende sektöründen havacılık sektörüne geçiş yaptım. Pegasus, 2005 yılından beri sürekli büyüyen bir markaydı ancak sürdürülebilirlik anlamında farklı bir boyuta geçmesi gerekiyordu artık. Kurumsallaşma süreci ve 2016’da ülke olarak yaşadığımız istenmeyen olaylar bir araya gelince, kendimi tamamen dönüşümün ortasında buldum. Aslında baktığımızda Teknosa, CarrefourSA ve Pegasus birbiriyle bağlantılı. Tümünde nihai tüketiciye ürün satıyoruz. Birinde elektronik ürün, birinde gıda ve türevlerini ve burada da koltuk satıyoruz. Üç  markada  da  sattıklarımız  bozulabilir ürünler. 6 ayda bir cep telefonu ve 2 ayda bir de bilgisayar çıkıyor. Ve elindeki bilgisayarı satmazsan fiyatı aşağıya iniyor. Gıda için de aynı şey geçerli. Zamanında tüketilmezse bozuluyor. Pegasus’ta da durum farklı değil. Uçağın kalkmasına bir saat kala kontuar kapanıyor. Kapanışa kadar o koltuğu sattınız sattınız... Satamazsanız o koltuk da bir nevi bozuluyor. Bu gözle bakınca sektör bazında değişen hiçbir şey yok.

Daha önce  yöneticilik  yaptığınız şirketler, sizin döneminizde gözle görülür bir büyüme yaşadı. Pegasus için hedefleriniz nelerdir? Yine aynı şekilde bir büyüme hedefliyor musunuz?

Bunu güncel rakamlarla ifade etmek gerekirse 2017 yılında tüm göstergelerde bir önceki yıla göre iyileşme sağladık. Misafir sayımızı ,2 artırarak 27,82 milyona çıkardık. 2017 sonu itibarıyla iç hatlarda 16,89; dış hatlarda 10,45 milyon olmak üzere toplam 27,82 milyon misafirimize hizmet verdik. Bir önceki yıla göre iç hat misafir sayımız ,5 artarken, dış hatlarda misafir sayımız %21,7 oranında büyüdü. Ciromuzu ise %44 yükselterek 5,3 milyar TL’ye çıkardık. 2017 yılı net dönem kârımız ise 501 milyon TL olarak gerçekleşti. Pazardaki büyüme 2018 yılı ilk çeyreğinde de devam etti. Ülkemize gelen yabancı turist sayısı 2017 yılının ilk çeyreğine göre %35 oranında arttı. 2018 yılı ilk çeyreğinde, Türkiye genelinde yolcu sayısı da bir önceki yılın aynı dönemine oranla %23 büyüdü. Pegasus’un misafir sayısı ise 2018 Ocak - Mart döneminde geçen yıla göre artarak 6,79 milyona ulaştı. Pegasus olarak 2018 yılı ilk çeyreğinde iç hatlarda 4,3 milyon; dış hatlarda ise 2,5 milyon misafirimize hizmet verdik.   Yılı kapatırken, çift haneli büyüme ve karlılığımızı korumayı hedefliyoruz.

Pegasus, “Havayoluyla yolculuğun herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz” diyor.  Bu sözün  ardındaki  hizmetlerden  ve  sizi  sektörde  diğer  firmalardan ayıran özelliklerden bahseder misiniz?

Pegasus Hava Yolları’nın “düşük maliyetli havayolu” adı verilen iş modeli, tüm dünyada başarıyla uygulanan bir iş modeli. Havayolu ile ulaşımın herkesin hakkı olduğuna inanan bir şirket olarak, Türkiye’de uygun fiyatlarla uçmayı sağlamak amacıyla bu iş modelini ilk defa biz 2005 yılında Pegasus’u aldıktan sonra ülkemize uyguladık. Bu model, Türkiye’de ve bölgemizde bir ilk niteliği taşıyor. En büyük farkımız bu…  “Düşük maliyetli havayolu” modelinde misafirlerimize uygun fiyatlı uçak biletleri sunuyor, ek ürün ve hizmetlerle seyahatlerini ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirmeyi kendi seçme özgürlüklerine bırakıyoruz. Böylece misafirlerimiz, yalnızca kendi ihtiyaçları doğrultusunda istedikleri ek hizmetleri alabiliyor ve başkasının ihtiyaç duyup aldığı bir hizmetin parasına ortak olmuyor. Son dönemde misafirlerimize daha iyi dokunabilecek değişimler yaptık. Bunlardan biri ana istasyonumuz olan Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yer hizmetlerini bizim vermemiz. Bu durum %35-40 oranında iyileşme sağladı. Bize gelen en büyük şikâyet yer hizmetlerindendi. Bu sorun %90’lar seviyesinde düşüş gösterdi. Şikâyet yönetimini daha profesyonel hale getirdik. Şikayetler bizzat bana raporlanıyor. Misafirler direkt benden mesaj aldıkları zaman şaşırıyorlar. Gizli müşteri uygulamasını başlattık. Ayda iki kez belli uçuşlarda gizli müşteriler, belli kategorilerde 5 ana başlıkta bizi değerlendirip raporluyor.

Türkiye’de havacılık sektörünü değerlendirir misiniz?

Türk havacılığı, hükümetimizin 2003 yılında aldığı kararlarla, dünya ile entegrasyon ve gelişme kapısını kendisine sonuna kadar açtı. Son 10 yılda Türk havacılık sektörü toplam yolcu sayısına göre 1,5 kat büyüdü. Pegasus olarak, bu büyümede bizim de önemli bir payımız var. Toplam sektör büyüme oranı, Pegasus sektöre girmeseydi 1,2 kat olarak seyredecekti. 2016 sonrası, 2017 ikinci çeyrekten itibaren sektör hızlı bir şekilde tekrar toparlanmaya başladı ve Türkiye’ye seyahat eden yabancı ziyaretçi sayısında artış yaşanmaya başladı. İç hat ve dış hat taşınan yolcu sayısı bir önceki yıla oranla artarken, Pegasus sektörün üzerinde büyümesini sürdürdü. İstanbul, 3. havalimanının da devreye girmesi ile birlikte 2020 yılına kadar dev bir havayolu taşımacılığı şehri, noktası haline gelecek.  Türkiye, 2034 yılına kadar dünyanın en büyük 6. havayolu iç hatlar pazarı olacak. (IATA Tahminleri) Sabiha Gökçen Havalimanı; bir şehir havalimanı haline gelecek.  Pegasus, iç hatlarda %61 ve dış hatlarda %73 payı ile Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki ana operatör Atatürk Havalimanı’nın kapanmasından sonra Sabiha Gökçen Havalimanı şehre en yakın havalimanı olacak ve metroyla şehre bağlanacak (2018 yılı 4. çeyreği). 2020 yazında iki pist operasyonel hale gelecek. Bu sayede Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan daha fazla uçuş yapılabilecek. Yeni yurt içi hatlar ve Türkiye’ye yüksek trafik potansiyeli olan seçili Orta Doğu, Körfez, CE ve Bağımsız Devletler Topluluğu şehirlerine seferler artacak.

İstanbul lokasyonu olarak dünyanın en önemli kentlerinden birisi.  Dünyanın en büyük havalimanlarından birisi inşa ediliyor. Pegasus Hava Yolları 3. havalimanına hazır mı?

3.  havalimanı  (İstanbul  Yeni  Havalimanı, IGA) 2018 4. çeyreğinde açılacak ve İstanbul’un şu anda en büyük uluslararası yolcu havalimanı olan Avrupa yakasındaki Atatürk Havalimanı kapatılacak. Yeni havalimanı Türk havacılığı için yepyeni bir çığır açacak ve ülkemizi dünya havacılığında çok önemli bir noktaya taşıyacak.  Pegasus olarak 3. havalimanı ile ilgili gerekli fizibilite çalışmalarımızı yaptık, şu an beklemedeyiz. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ise 2. pist 2020 yılına kadar operasyonel hale gelecek.

Önümüzdeki dönemde uçuş noktası olarak Pegasus’un hedefi nedir?

Haziran 2018 itibarıyla, Pegasus yurt içinde 39, yurt dışında 70 olmak üzere toplamda 42 ülkede toplam 109 noktaya tarifeli seferler düzenliyor. Son 2 ay içinde açılan yeni hatlarımız ise şöyle:

• İstanbul – Dammam (6 Haziran)
• İstanbul – Maskat (3 Temmuz)
• İzmir- Amman (5 Haziran) ve İzmir- Kiev (yaz dönemi, 9 Temmuz)
• Adana - Şırnak (20 Haziran) ve Adana – Dalaman (yaz dönemi, 11 Temmuz)
• Antalya – Beyrut (yaz dönemi, 20 Temmuz)

Önümüzdeki dönemde de uçuş ağımızı genişletmek üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Böylesine yoğun bir tempoda  çalışırken, özel hayatınız ile iş hayatınız arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Günlük tempom oldukça yoğun. Ofis içi rutin tempom dışında katılmam gereken şirket dışı  toplantılar  da  oluyor. İş hayatımda da özel hayatımda da zamanlama ve herkese layıkıyla vakit ayırabilmeyi çok önemserim.  Her ne ile ilgileniyorsam, bu bir iş toplantısı veya aile aktivitesi olabilir,  0’ümü o işe veririm. Geç kalmayı, insanları bekletmeyi sevmem. Hayat kurgunu ve önceliklerini iyi belirlediğin zaman dengeyi de otomatikman sağlamış oluyorsun. İş yaşamımız ne kadar yoğun olursa olsun, hepimizin iş dışı yaşama muhakkak kaliteli bir zaman ayırmamız gerektiğine inanıyorum. İş hep var; yeri geliyor beynimiz 24 saat çalışıyor ancak iş yaşamında sağlıklı bir denge kurulabilmesi için insanın kendine de vakit ayırması şart. Ben bu dengeyi yıllar içerisinde iyi kurduğumu düşünüyorum

Daha önce birçok röportajınızda iyi insan ilişkilerine önem verdiğinizden bahsetmişsiniz. Franchise Market Türkiye okuyucularına da iyi insan ilişkilerinin başarınız üzerindeki etkisinden bahseder misiniz?

Etkili ve kişiye özel birebir iletişim hayatımın en önemli unsurlarından biri. Bana gönderilmiş bir davetiyeye, mektuba, e-postaya menfi, müspet muhakkak dönüş yaparım. Bana göre insana verilen değer böyle ufak detaylarda gizlidir. Özel hayatımda da iş hayatımda da doğru iletişimi ve iyi insan ilişkilerini başarının  ilk  5  kriterinden biri olarak sayarım.