Stok Kraldır
Bu sayıdaki yazımın başlığını aslında İngilizcede çok kullanılan bir değim olan “Stock is the King” değiminin doğrudan çevirisi olarak yazmak istedim. Aslında sizlerin de çok net anladığınız gibi elinde stok olan firmaların yaşadığı avantajlı anlatan bir değim.
Şu anda hepimizin malumu global bir krizin içinden geçmekteyiz, birçok ülke peş peşe daha önce hiç de alışık olmadıkları büyüklükte yıllık enflasyon rakamları açıklıyorlar. Bazı ülkeler çok, bazıları az ama bütün ülkeler bu durumdan etkileniyor. Mikro ekonomik olarak problemleri fazla olan ülkeler ve tedarik zincirlerinin büyük kısmı yurt dışına bağlı olanlar çok daha fazla etkileniyorlar tabi.
Ben bu yazımda makroekonomik sebeplerden biri olan tedarik zincirindeki sıkıntının benim bulunduğum sektöre de oluşturduğu üretim ve fiyat baskılarının sonuçlarından bahsetmek istiyorum.
Benim başında bulunduğum kurum Çin’in en büyük spor firmalarından biri olan yaklaşık 10.000 mağazası ve 2 milyar dolar yıllık satış perakende hacmine sahip bir marka, aynı zamanda da Çin’in en büyük ayakkabı ve tekstil üreticisi. Bu sebepten hem üretim hem de satış tarafını gözlemleme şansım oluyor.
Eski yazılarımı takip edenler bu günleri daha önceden yazdığımı hatırlayacaktır. Pandeminin başındaki yazımda bu belirsizlik markaların siparişlerinin iptaline, sipariş iptalleri tedarik zincirinde bir kopukluğa bu kopukluk tekrar talep oluştuğu zaman hammadde problemine, üretim kapasitesi sıkıntılarına ve sonuçta fiyatlara yansıyacaktır demiştim ve ne yazık ki tam da dediğim gibi oldu.
Ben bile kendi fabrikamdan ürünü daha pahalıya ve daha geç almaya başladım. Birçok marka oluşan tedarik zinciri ve üretim kapasitesi probleminden dolayı hala hazırdaki siparişlerini ürettiremediklerinden dolayı iptal etmek zorunda kaldılar. Oluşan bu durum maliyetlere yansıdığı için üretim ve taşıma maliyetleri ciddi oranda arttı ve markalar da fiyatları arttırmak zorunda kaldılar.
Çok bilindik bir spor markası 156 milyon çift ayakkabıyı 2022’de tedarik edemeyeceği için bayilerine açıklama yaparak artık onlarla çalışamayacağını bildirdi. Bunun gibi onlarca dev marka benzer açıklamalar yaptı ve satış stratejilerini değiştirdi. Bayii organizasyonlarında çıktılar, B2C dediğimiz doğrudan müşteriye satabilecekleri kanallarda satmayı tercih ettiler. Ve tabi ki artan maliyetleri karşılamak için daha karlı kanalları kullanmaya da karar verdiler.
Aslında bu durum başka bir fırsatı ortaya çıkarmakta, bayi kanalından çıkan markaların yerini birileri dolduracak ve bu tedarik zinciri probleminden ez az etkilenen ve elinde ürün olan markalar eskiden girmekte çok zorlandığı raflara çok daha kolay girecektir. Elinde stoku olan marka tercih edilecektir. Başlıkta da dediğim gibi önümüzdeki günlerde STOK KRAL olacaktır.