Ruhsal zeka ile liderlik haritası


“Ne aradığını bilmeyen; bulduğunda anlayamaz; kendini bulamayan, başkalarına rehber olamaz.” Mustafa Bayındır
Bugüne kadar ilham aldığınız ya da lider diye tanımladığınız kişiler olmuştur diye tahmin ediyorum. bulamayan, şimdi düşünmenizi rica edeceğim. Bir liste yapacak olsaydınız bu kişiler kimler olurdu? Listeyi oluşturduktan sonra şöyle bir göz gezdirin. Bu kişileri neden seçtiniz? Size lider olduklarını düşündürten şeyler nelerdi?
Bu sayıdaki yazımın başında kısa bir özetini vererek örneklemeye çalıştığım uygulama kendi liderlik tarzını bulmaya çalışan danışanlarımda sıklıkla kullandığım bir araçtır. Birçok farklı lider profili ile yaptığımız çalışmanın sonuçlarını derlediğimde ortak
özelliklerden oluşan liste, özgüven sahibi, yaratıcı ve neşeli, pozitif yaklaşıma sahip, insanlarla ilişkilerde her zaman dürüst olan iyi bir iletişimci ve en önemlisi tutkulu oldukları yönünde şekilleniyor. Bunlara ek olarak nezaket, coşku, karizma (ki kişiye göre değişiyor) gibi tam olarak ifade edilemeyen ama satır aralarında ortaya çıkan eklemeler de yapılabilir.
Yukarıda sayılan birçok nitelik, elle tutulur gibi görünmese de aslında konu, listedeki birçok liderin davranışlarıyla size nasıl hissettirdikleri ile alakalı oluyor. Onlar kendi liderlik yolculuklarının başında bunlara sahip miydiler? bilmiyoruz ama bu kişiler bu özellikleri kullanarak ya da kazanarak kendilerini saygı duyulan lider yapan önemli eşiklerden geçmiştirler.
Siz de kendi liderlik yolculuğunuzda bu eşiklerden geçiyor ya da geçmek istiyor olabilirsiniz. Ya da hiç farkında değildiniz ve şu anda okuduğunuz bu yazı ile fark etmeye başladınız. Eğer durum böyle ise aşağıdaki birkaç soruya vereceğiniz cevaplar, bu yolculukta kendinize geri bildirim verme konusunda yardımcı olabilir.
- Sizi siz yapan niteliklerinizle siz nasıl bir lidersiniz?
- Sizi motive eden ya da harekete geçiren şey ne?
- Önemsediğiniz şeyler ve öncelikleriniz ne?
- Liderliği siz nasıl tanımlardınız? l Siz bu tanımın neresindesiniz? O noktaya ulaştınız mı? Ulaşmadıysanız, ihtiyacınız olan şey ne? Ne arıyorsunuz?
Liderlik yolculuğuna başlarken edineceğiniz bu ayrıntılar, sizi ve liderlik yolculuğunuzu tanımlayacak adımlarınız olarak belirleyici olacaktır. Ya da bu yolculukta aklınıza gelmeyen bazı konuları netleştirmenizi de sağlayacaktır. Unutmamak gerekir ki her liderlik yolculuğu, kendi içinde benzersizdir ve psikoloji, yetişme tarzı, eğitim ve deneyimin karışımıdır.
Yazının ilerleyen bölümlerinde bazı liderlik kavramlarına ve bu kavramların açıklamalarına yer verdim. Sizler de liderlikle ilgili benzer sorulara cevap arıyorsanız ve liderlik tarzınızı keşfetme yolculuğuna çıkacaksanız ya da yoldaysanız, burada yer verilmiş kavramlardan yaralanabilirsiniz. Siz de kendi benzersiz tarzınızı ve kendiliderlikyolculuğundakidavranış modelinizi şekillendirebilirsiniz. Şimdi yola çıkmaya hazır olun.
BİLİNÇLİ LİDER
Liderlik konumuna sahip olmak ile gerçek bir lider olmak arasındaki görünmez çizgiyi hâlâ geçmeniz gerekiyorsa ya da hâlâ o bu bulunması güç olan sınırları araştırıyorsanız, bilinçli lider olmanın anlamını kavramak size yardımcı olacaktır.
Bilinçli bir lider olmak iiçin, öncelikle “liderlik” beynini anlamak gerekir. Bu, duygusal ve bilişsel öğelerin sizde nasıl bir etkileşim içinde olduğunu ve beyninizin sizi şu ya da bu yöne nasıl yönlendirdiğini bilmektir. Bilinçli bir lider olmak için insan doğasının temel güdülerinin bilgisine ihtiyaç
vardır. Harvard İşletmecilik Okulu profesörlerinden Paul Lawrence ve Nitin Nohria, araştırmalarında insanların limbik sistemde oluşmuş dört temel dürtüye sahip olduğunu buldular. Elde etme, bağlanma, öğrenme ve savunma olarak listelenen bu dört temel güdü, karar almamıza, öğrenme tercihlerine, becerilere ve yaşam anlayışına önemli oranda etki eden bilişsel beynimizle etkileşim halindedir.
Lawrence ve Nohria'ya göre, bu dürtüleri birbirinden bağımsız olarak yaşarız. Biri tarafından yönlendirilmek, ötekilerden biri tarafından yönlendirilme ihtiyacımızı gidermez ya da etkilemez. Bu dürtüler, nihai belirleyici olmasalar da ana yolları kapsarlar. Bu temel dürtüler,bazıinsanlardadiğerlerine göre daha baskındır. Rekabete dayalı bir iş yapıyorsanız, yüksek kariyer hedefleri olan bir profesyonelseniz ya da bir girişimciyseniz, en iyisi olma isteği her zaman ağır basar. Yaratıcı profiller ya da fark yaratmak isteyenler için öğrenme güdüsü, adeta uyuşturucu gibidir. Genellikle savunma ihtiyacıyla güdülenen insanlar ise sürekli bir dert kaynağıdır.
Temel içgüdüler tarafından yönlendirilmek, doğal bir şeydir ve genellikle bunları kısmen genetik olarak programlanmış olan bilişsel yeteneklerimizle birleştirerek izleriz. İçgüdüleriniz açısından kendinizi tanımak ve gerektiğinde bu dürtüleri dengelemek mi, yoksa bunlardan birine hız mı vermek gerektiğini fark etmek, lider olmanın ayrılmaz bir özelliğidir. Akıl yürütme ve mantıksal düşünce, sadece temel duygulardan değil, aynı zamanda farkında bile olunmadan, başka insanların tavırlarından da etkilenir. Bir lider haline gelmek, bizi her gün bombardımana tutan etkilerin çokluğunu saptamayı ve bunlarla başa çıkmada kendimize özgü yöntemler kullanmayı gerektirir. Sorumluluğumuzdan ödün verip vermediğimizi ya da bazı meselelerde rahat davranıp davranmadığımızı bilmek, çok önemlidir. Sadece tek bir alana mı sıkışıyoruz, diğer sorumluluklarımıza ve başka insanların ihtiyaçlarına duyarsız kalmaya izin veriyor muyuz?
Liderlik beyniniz üzerine durup düşünün; neden ve nasıl böyle davranmaya yöneliyorsunuz? Yukarıdaki dört dürtü açısından kendinize şu soruları sorun:
- Her bir dürtü yaşamınızda ne kadar güçlü ve baskın?
- Sizi harekete geçiren diğerleri pahasına bir dürtü mü?
- Dürtüleriniz arasında eşitlik yaşıyor musunuz?
- Savunma dürtünüz ne kadar güçlü?
- Bu sizin diğer dürtülerinizi de yeterince uygulamanıza engel oluyor mu?
Sizin bu dört dürtüye olan tepkiniz, bir lider olarak olmak istediğiniz kişiyle ne kadar uyuyor? İstediğiniz gibi bir lider haline gelmek için doğru yolda mısınız? Cevabınız evetse devam edin; cevabınız hayırsa, tekrar yola koyulmak için hangi değişikliklere ihtiyacınız var?
KENDİNE UYARLAYAN LİDER
Liderlik, kendi davranışlarınızı ve bunların başkalarının motivasyonu üzerindeki etkisini anlamak ve uygulamaktır.
Kendini uyarlayan lider:
- Hatalardan öğrenir;
- Verir ve alır, kazan-kazan durumları için çabalar;
- Davranışları üzerine düşünür ve onları değiştirir;
- Değişik durumlarda liderlik uygulayabilir,
Hay/McBer tarafindan yapılan ve Goleman tarafından aktarılan (Harvard Business Review, Mart Nisan 2000) bir araştırma, başarılı liderlerin yaklaşımlarında esnek olduklarını, kendi baskın tarzlarını bilmelerine rağmen deneysel öğrenme yoluyla esnek olabildiklerini ve çeşitli yaklaşımlar uygulayabildiklerini belirtmektedir. Goleman, duygusal beyin ile liderlik beyninden kaynaklanan altı farklı yaklaşım tespit etti; bunların dördü insanlar üzerinde pozitif etki yapmaktadır. Bunlar:
“Otoriter” lider. Bu; kendinden emin, vizyon sahibi ve başkalarıyla güçlü empati kurabilen liderlerin tarzıdır. Bu tarz şu mesajı verir: Değişiklik şart, benimle sahneye çıkın ve hep birlikte başaralım.
“Birleştirici” lider. Burada empatikliği ağır basan lider, insanları ve onların ihtiyaçlarını her şeyin üstünde tutar. İnsanların birbirleriyle nasıl bir iletişim ve anlaşma içinde olduğu, bu tarza sahip liderlerin başkalarını motive edişinde kilit rol oynar.
“Demokrat” lider. Bu tarzda bir lider, iş birliğini ve iletişimi önemser. Motivasyon için mutabakatın temel olduğunu düşünür ve takım çalışmasını destekler.
“Koç” lider. Liderlik ile öğrenme arasındaki ilişkiyi anlamış olan liderlere özgü tarzdır; bu nedenle başkalarını geliştirmek, performansı artırmada önemlidir.
Goleman, ayrıca iki olumsuz liderlik tarzından söz eder: “zorlayıcı” ve “hız belirleyici.” Bu tarzların her ikisi de güçlü bir biçimde elde etme dürtüsü ve kontrol ihtiyacıyla ilgilidir. Her ikisi de “söyle” ve “yap” tarzıdır; genellikle empati hissi ya da özgüveni olmayanlar ve insanlara neyi yapmaları gerektiğini söylemenin sonuç almanın en hızlı ve kolay yolu olduğunu düşünenler tarafından uygulanır. Fakat bu tarzların uzun süreli kullanımı moral ve motivasyon üzerinde negatif etki yarattığı için, genellikle ortaya çıkan sonuç düşünülenin tam tersidir. İdareli kullanıldığında ve doğru anlarda uygulandığında, her iki tarz da etkili olabilir, özellikle de kriz durumlarında.
Kendini uyarlayan bir lider olmak için sadece kendinizde ağır basan tarzı değil, aynı zamanda ara sıra kullanma gereğini duyabileceğiniz diğer tarzları da tanımalısınız. Bunu etkili bir biçimde yapabilmeniz için de kendine güvenen bir lider olmanız gerekir.
ASİ LİDER
Bir asi olmak, lider olarak kim olduğunuzu bilmekle, etrafa yapabileceğiniz katkıyı ilan etme cesaretine sahip olmakla ve her zaman etik ve dürüst davranmakla eşanlamlıdır. Asi lider olmak, sorumsuz davranmak ya da karmaşaya sebep olmak anlamına gelmez.
Asi liderler;
- Değişim için bastırır, sınırları zorlar;
- Statükoya meydan okur ve sadece bunun doğru olduğundan emin oldukları durumlarda uyum sağlar;
- Etik davranır ve yasalara uyar; l Kapsamlı bir araştırma yaptıktan sonra bilerek karar verir;
- Yaratıcı ve eleştirel düşüncenin önemini bilir;
- Zorluklarla baş eder ve sorun çözer.
Değişimlerin neden gerektiğini anlamak için, harekete geçmeden önce gerekli bilgiyi elde etmeniz çok önemlidir. Doğru olguları toplamak; liderlik gücünüzün farkında olmak ve harekete geçmek için en etkili yolu bilmek kadar önemlidir. Artık hem pozitif hem de negatif liderlik tarzları hakkında bir fikir sahibi olduğunuza göre, sezgisel dürtülerinizi dengelemenin ve sizi duygusal olarak tetikleyen şeylerin neler olduğunu bilmenin önemini de anlayabilirsiniz. Kendinizle ilgili bilginizi kullanmak, konunuzu araştırmak kadar önemlidir. Her ikisi de asi bir liderin araçlarındandır.
Asi liderlik aynı zamanda, hangi durumla karşılaşırsanız karşılaşın, pasiflikten önce aktif davranmaya geçmektir. Hiçbir toplantıda otururken kafanızda fikirler oluşturduğunuz halde bunları dillendirmediğiniz oldu mu? Bunun yerine toplantıdan çıkıncaya kadar bekleyip sonra başkalarına homurdanıp sızlanıyor musunuz? Kendinizi sıklıkla söz konusu durumda “onlar”ın bir şeyler yapması gerektiğini, çünkü bunun sizin işiniz olmadığını ya da harekete geçecek konumda bulunmadığınızı söylerken mi buluyorsunuz? Bu küçük adımda bile asilik, yüksek sesle konuşma cesaretine sahip olmak ve değişimle ilgili fikrinizi ya da bir sorunla ilgili önerinizi ifade etmektir. Bunun zor olduğunu düşünüyorsanız, belki de size engel olan içsesinizdir.
Evet, bilgi, kendine güven, eylem ve konuşma iradesi önemlidir ama yapacağınız katkının sadece doğru bir delile değil, aynı zamanda iyice düşünüp taşınmaya dayandığından emin olabiliyor musunuz? Asi bir lider olabilmek için söylediklerinizden emin olmalısınız. Meydan okumak sabırlı ve kararlı olmayı, düşünebilmeyi, problem çözebilmeyi, seçenekli düşünebilmeyi ve yapıcı bir şekilde eleştirel olabilmeyi gerektirir.
Son olarak liderlik, hayat amacınızı belirlemekle ilgilidir. Temel dürtülerinizden nasıl etkilendiğinizi ve bu durumun davranışlarınıza nasıl yansıdığını tespit edin. Sizi bir lider olmaktan uzaklaştırabilecek dengesizliklerinizi bulun. Liderlik; meydan okumak ve sorgulamak için kendine güveni, yapıcı eleştirilerde bulunmayı, kendini uyarlamayı ve önceden aktif olmayı gerektirir. Korunaklı alanınızdan çıkıp görünür olun; doğru olduğuna inandığınız şeyi yüksek sesle söyleyin. Uzlaşmaz ve zor sorular sorun, doğru cevabı ya da hakikati elde edene kadar ısrarcı olun. Farklı liderlik tarzlarını bilmek kendi liderlik tarzını anlamak için önemlidir. Durumsal liderlik modelini kullanın ve farklı durumlar için uygun liderlik tarzlarını uygulamayı deneyin. Uygunsuz davranışlardan hem kendinizin hem de takımınızın ders çıkarmasına fırsat tanıyın ve davranış değişiminin hem kendinizde hem de takımda olmasını sağlayın.
İlginizi Çekebilir

Dijital Çağ Uykumuzu da Duruşumuzu da Etkiliyor!

Yeni sezon öncesi idari ve teknik kadroda değişim: İlhan Akbaş, Diyarbekirspor başkanı oldu
