LİDERLİĞİN GİZLİ BEDELİ; YALNIZLIK!


“Liderlik, her zaman güçlü görünmen gereken sessiz bir yalnızlıktır.” (Mustafa Bayındır)
Oturduğu fiyakalı koltuktan kalkıp ofisin camından dışarı baktığında, saatin hayli ilerlediğini fark etti. Şehrin ışıkları, geceyi bitirmiş olmasına rağmen hâlâ parlıyordu. Karanlığa teslim olmuş odada, büyük bir beğeniyle aldığı dekoratif lambanın yumuşak ışığı, masanın üzerindeki raporları ve hesaplamaları aydınlatıyordu. O raporlar, şirketin geleceğini belirleyecek kritik kararların anahtarıydı. Uzun süredir üzerinde çalıştığı proje hem işletmesi hem de onca çalışanın geleceği için bir dönüm noktasıydı. Ancak her seçenek, farklı riskler ve belirsizlikler taşıyordu. Masaya yeniden oturduğunda, zihninde bir kez daha tüm olasılıkları gözden geçirdi. Şirketin mali durumu, rakiplerin hamleleri, piyasadaki dalgalanmalar... Her bir detay, kararını daha da zorlaştırıyordu. Bir yandan, cesur bir adım atıp şirketi yeni bir yöne taşıma fikri heyecan vericiydi. Diğer yandan, bu adımın başarısız olma ihtimali, onu derin bir endişeye sürüklüyordu.
Karanlık yerini sabahın ilk ışıklarına bırakırken derin bir nefes aldı ve rahatlamaya çalıştı. Güneşin pencereden süzülen ışıkları, loş atmosferi yavaş yavaş aydınlatıyordu. Omuzlarındaki sorumluluk hayli ağırdı. Onca çalışanın geçimini sağlamak, şirketin itibarını korumak ve hedeflerine ulaşmak... Tüm bunlar, kararını daha da kritik hale getiriyordu.
Telefonu sessizce titredi. Ekranda, ekibinden gelen bir mesaj belirdi: “Son durum nedir? Herkes sabah toplantısına hazır.” Bu mesaj, ona zamanın daraldığını bir kez daha hatırlattı. Artık daha fazla erteleyemezdi. Sonuçları ne olursa olsun, bir karar vermesi gerekiyordu. Masaya eğildi ve raporlara dikkatlice son bir kez daha göz attı. Yalnız da olsa, bu yükü taşıyacak gücü kendinde bulmalıydı.
Tüm organizasyon ve kurumlarda en çok saygı duyulan pozisyon liderliktir. Liderlik, birçok şeyi değiştirebilme ve bunu yapmak için kararlılıkla yolda durabilme becerisidir. Liderlik, çoğu zaman birden fazla değişkenin yönetilmesini gerektiren karmaşık bir hâl alabilir ve bu durum, yenilikçi fikirlerle, bireyleri veya kuruluşları istenen hedeflere yönlendirmek ve olumlu değişimi tetiklemek üzerine kurulu bir çaba gerektirir. Liderler karizmatik, kararlı ve güçlü profiller olarak tanımlanır. Aslında, bu doğru bir tanımlamadır ama liderler tarafından sıklıkla deneyimlense de çok fazla dile getirilmeyen bir gerçeği de beraberinde getirir.
Liderin Yalnızlığı
Bu yalnızlık, liderlerin omuzlarındaki ağır sorumluluklar ve hızla değişen koşullar nedeniyle karşılaştıkları çok özel zorluklardan kaynaklanır. Hele bir de liderin yeni ve benzersiz bir vizyon ortaya koyduğu, bilinmeyen yolların keşfedilmesi için sonu belirsizlikler ve risk içeren kararlar alınması gerekir ki işte o zaman bu yalnızlık daha da belirgin hâle gelir. Yalnızlığın temel nedenlerinden biri, sürekli değişen koşulları daha etkin yönetebilmek için ihtiyaç duyulan yenilik arayışıdır. Çünkü liderlik, yeni fırsatlar keşfetmeyi, sınırları zorlamayı ve geleceği öngörerek farklılaşan dünyada var olmayı gerektirir. Yeni ve güçlü yollar açma ve keşfedilmemiş yerleri keşfetme mücadelesi, lideri çoğu zaman tek başına bırakır ve izolasyon hissi yaratır. Karmaşık ve belirsiz durumlarla başa çıkmaya çalışan lider, sahne arkasındaki karanlıkta yaşamak zorundadır. Sahne arkasında karar vermesi gereken liderler, zor durumların üstesinden gelmek için güçlü bir ahlaki pusulaya ve derin bir öz farkındalık duygusuna sahip olmalıdır. Bu kararlar hemen anlaşılmasa veya kutlanmasa bile, eylemlerinin daha büyük bir amaca hizmet ettiğini anlayarak ilerlemelidirler. Liderliğin yalnızlığı kavramını birkaç başlık altında inceledikten sonra faydası olabileceğine inandığım bazı önerilerle süreci sizler için daha yaşanabilir kılmayı umuyorum. Vakit kaybetmeden ilk yalnızlık anı ile başlıyorum.
Karar vermenin ağırlığı: Lider, her gün sayısız karar alır ve bu kararlar, çok fazla değişkeni bir arada değerlendirmeyi gerektirir. Kararların sonuçları, sadece lideri değil, tüm organizasyonu ve hatta dış paydaşları etkileyebilir. Dolayısı ile lider, kararlarının sonuçlarından sorumludur ve başarısızlıkla sonuçlanma riskini üstlenir. Bu risk, liderin zihninde sürekli bir baskı yaratır ve liderin içinde kaldığı bu durum duygusal yalnızlığa yol açar.
Güven ve Sırdaş eksikliği: Organizasyonun hemen her kademesindeki liderler, zaman zaman birlikte çalıştıkları insanlara güven duymakta zorlanabilirler. Özellikle rekabetin yoğun olduğu günümüz iş dünyasında, güçsüz görünmekten ya da hata yapmaktan korkan lider, stratejik bilgilerin kötüye kullanılma ihtimalini de gözeterek paylaşımdan uzaklaşır ve kendini yalnızlaştırır.
Hiyerarşinin Yalıtıcı Etkisi: Liderin pozisyonu, takımıyla arasında bir mesafe oluşmasını kaçınılmaz kılar ve lider, takımının gözünde ilham verici bir model olmak için bu mesafeyi korumakla yükümlüdür. Doğal olarak oluşan bu mesafe, nispeten samimi ilişkiler kurmayı zorlaştırır. Birçok takım üyesi lideri bir miktar “erişilmez” olarak göreceği için lider bu platformda da yalnızlaşır.
Sürekli Güçlü Görünme Zorunluluğu: Takımın, kendini güvende hissetmesi ve motivasyonel destek alması için güçlü bir profile ihtiyacı vardır. Bu sorumluluksa daha çok liderden beklenir. Bu nedenle, bir rol model olması gerektiğinin farkında olan lider, duygusallığı bir kenara bırakır ve daha güçlü bir profil oluşturmaya odaklanır. Duygusal olarak zayıfladığı anlarda ya da yoğun stres altında kaldığında da güçlü görünme zorunluluğu duygularını bastırmaya ve içsel bir yalnızlık hissetmesine neden olacaktır. Buraya kadar olan kısımla ilgili bir çoğunuzun bu durumu anlamlandırdığını ve “Aaa evet bunları bendehissetmiştim.”Yada“Evet bunları biliyorum da peki ne yapmalı?” cümlelerine benzer ifadeler kullandığı düşünüyorum. Tabii ki birçok liderin kendine has çözümler oluşturduğu ya da durumu kabullenip içselleştirerek devam etmeyi tercih ettiğini söyleyebilirim. Ben de yazımın sonuna gelirken beni takip eden dostlarım için çözüme yönelik birkaç ipucu paylaşmak istiyorum.
Her daim geliştiren liderlik
Bir lider, göz önünde olduğu kadar sahne arkasında da aynı etki ile karar almaya devam eder. Bu liderlik biçimi, sorumluluktan kaçınmakla ilgili değildir. Onu, başkalarını güçlendirecek bir şekilde benimsemekle ilgilidir. Bu liderler, derin ve kalıcı bir değişim yaratır, takımlarının ve organizasyonlarının kolektif başarısını önceliklendirirler. Spot ışığına hâkim olma ihtiyacı duymadan akıl hocalığı yapar, rehberlik eder ve korurlar. Bunu yaparak, başkalarının gelişebileceği bir kültür oluşturup, güven, iş birliği ve karşılıklı saygı ortamı yaratırlar. Bu tür bir lider olmak bir dizi yetkinlik gerektirecektir. Bu yetkinlikler sabır, duygusal zekâ ve stratejik öngörüdür.
Karanlığı kullanmak
Bu yaklaşım, doğru yolun her zaman aydınlık ve net olmadığı, karmaşık ve belirsiz durumlarla nasıl başa çıkıldığını ifade eder. Belirsizlik ve değişkenlik içeren süreçlerle yoğun rekabet ortamında yüzleşen lider, bu zorlukların üstesinden etkili bir şekilde gelmek için takımın gücünden yararlanır ve takımın attığı her adımın, düşündüklerinden daha büyük bir amaca hizmet ettiğini onlara göstererek zor kararlar almalarına destek olur.
Liderlerin gücü, ilkelerine ve değerlerine sadık kalarak koşullara uyum sağlama yeteneklerinde yatar. Kendi içinde kusursuz bir denge içeren bu davranış modeli; misyonlarının, çalışma prensiplerinin ve değerlerinin birbiriyle uyumlu olmasını sağlar. Bu sayede takım, kendi ilke ve değerlerini oluşturup buna bağlı bir çalışma ortamı kurar, sorumluluk ve inisiyatif alarak kararların risk içeren yüklerini paylaşır.
Sessiz etki ve görünür varlık
Bu liderler, takıma ilham vermek ve kılavuzluk etmek için ne zaman ortaya çıkacaklarını bilirler. Sessiz etki ve görünür varlık arasındaki bu denge, liderlerin yalnızca etkili olmalarını değil, aynı zamanda paydaşlarıyla derin bir ilişki ve bağlantı kurmalarını sağlar. Bu tür liderler, rollerinin başkaları için yolu aydınlatmak ve onların parlamasını sağlamak olduğunu bilirler. Bireysel başarıdan çok, takımlarının başarısından ve büyümesinden tatmin olurlar. Bu özveri, gerçek liderliğin bir özelliğidir ve bireysel şöhretten daha çok büyük hedeflere olan bağlılığa işaret eder.
Dönüştüren liderlik
Bu davranış modeli, odağı liderden misyona kaydırır. Övgülerden ziyade sonuçları, rekabetten ziyade işbirliğini ve kişisel hırstan ziyade amacı vurgular. Bu liderler, arka planda etkin bir çalışma ile kalıcı bir değişim başlatır. Takımın hedeflere ulaşmasını sağlarken, takım üyelerinin potansiyellerinin tamamını ortaya koymaları için alan yaratır. Perde arkasındaki liderler, hedefe odaklanıp açıklıkla hizmet ederler. Rollerinin karmaşıklıklarını kucaklarlar, zorlukların üstesinden zarafet ve alçakgönüllülükle gelirler. Zamanı geldiğinde, tanınmak için değil, takımı yönetmek, ilham vermek ve güçlendirmek için ön saflara geri dönerler.
Liderliğin yalnızlığı, liderliğin en az konuşulan ama en derinden hissedilen yönlerinden biridir. Özellikle öncü fikirler üreten, henüz kimsenin görmediği bir geleceği öngören ve bu vizyonu gerçekleştirmek için çabalayan liderler için bu yalnızlık kaçınılmazdır. Ancak bu yalnızlık, bir kader değildir. Liderler, bu durumu yolculuklarının doğal bir parçası olarak kabul edip, onunla başa çıkmak için adımlar atabilirler. Liderlik, tek başına bir eylem olarak tasvir edilse de aslında kolektif bir çabadır.
Yalnızlık, liderliğin gizli bir bedeli olabilir, ancak bu bedel, liderin büyümesi ve dönüşümü için bir fırsata da dönüşebilir. Liderler, yalnızlıklarını kabul edip, onu bir güce dönüştürdüklerinde hem kendileri hem de liderlik ettikleri insanlar için daha anlamlı bir yolculuğa adım atabilirler.
İlginizi Çekebilir

Ticimax, team.blue ailesine katıldı

Cezalar Kapıda, Fırsatlar Masada: POS Dönüşümüne Geç Kalanlar Ne Yapmalı?
