“2050 yılında karbon nötr olmayı hedefleyen şirketler arasında yerimizi aldik”
Birleşmiş Milletler’in (BM) 2030’a kadar daha adil ve yaşanabilir bir dünyaya ulaşmak için ortaya koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda, iş dünyası sahip olduğu kaynaklarla, geniş coğrafyalara yayılan değer zincirleriyle, inovasyon yapma ve bunu ölçeklendirme kapasitesiyle sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için en kritik aktör rolünde.
Glasgow’da düzenlenen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) katılan ülkeler, iklim değişikliğinin önlenmesine karşın birçok anlaşmaya imza atarak gelecek yılın sonuna kadar 2030 emisyon azaltma hedeflerini güçlendirmeyi kabul etti. 133 ülke tarafından imzalanan ‘Ormanlar ve Arazi Kullanımı Üzerine Glasgow Liderler Deklarasyonu’nda Türkiye, 4 taahhüde imza attı.
Ekonomik sürdürülebilirliği, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlikle bir bütün olarak ele alan bir firma olarak biz, 2050 yılında karbon nötr olma hedefleri doğrultusunda sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen “İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü”ne (Task Force on Climate-Related Financial Disclosures - TCFD)” destek veren şirketler arasında yerimizi aldık.
JLL Türkiye olarak bu doğrultudaki çalışmalarımızı düşük karbonlu ekonomiye geçişi hızlandırma sorumluluğuyla hareket edeceğimizi taahhüt ediyoruz. “Daha iyi bir dünya, net sıfır dünyasıdır” stratejisiyle, stratejik yönetim danışmanlığını yürüttüğümüz kurumlara Net Sıfır taahhüdüne uyum ve karbondan arınma yolculuklarında yardımcı oluyoruz.
JLL’in, 11 yıldır yayınladığı sürdürülebilirlik raporunda gezegenimizin iyileştirilmesini teşvik etmede sektörün rolünün ve paydaşlarına uzun vadeli değer sunduğunun altını çiziyoruz.
İçinde bulunduğumuz kültürel dönüşüm sürecinde iklim değişikliği ile ilgili attığımız her adımda topluluğumuzu küresel liderler arasına taşıyacak çalışmaları hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Bu kapsamda, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezine koyduğu, aynı zamanda dijital dönüşümü hızlandıracak ve rekabetçi üstünlük sağlayacak bir ekonomik büyüme modeli olarak konumlandırdığı Yeşil Mutabakat’ı yakından takip ediyor, çalışmalarımıza bu doğrultuda yön veriyoruz.
JLL Türkiye olarak iklim değişikliği odağındaki risk ve fırsatları dikkate alarak ortaya koyacağımız hedefler İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) oluşturacak. Bu süreçte TCFD olarak bilinen ‘İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’nün belirlediği küresel çerçeveyi önemli rehberlerimizden biri olarak alacağız. Geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve düşük karbonlu teknolojilere verdiğimiz desteği artırma konusunda oldukça kararlıyız. Sürdürülebilirlik stratejimizin önemli bir kısmını, müşterilerimize de bu yolculuklarında destek vermek oluşturuyor.