Genel
Üzüntü ve Muz Kabuğu... ve AVM
26 Kasım 2018
Yaşı 30 ve üzeri olanlar hayal meyal, 40 ve üzeri olanlar ise mutlaka hatırlar: 80’li yıllarda Adile Naşit’in sunduğu Uykudan Önce programı içerisinde stop-motion tekniğiyle hazırlanmış bir Fransız çizgi dizisi olan “Pépin la bulle (Pepen’in Balonu)”ndaki maymunun meşhur sözüydü “üzüntü ve muz kabuğu”. Çocukluk anılarımızın farkında olmadan gün yüzüne çıktığı zamanlarda, ne anlama geldiğini düşünmeden ağzımızdan bu sözlerin döküldüğüne veya zihnimizden bu kelimelerin geçtiğine şahit olmuşuzdur. Genellikle kötü bir olay sebebiyle, mutsuzluk ve şanssızlık anlamlarında kullanılır. Aklımıza gelen ilk senaryo da şudur: Bir kişi muz kabuğuna basar ve düşüp üzülür (veya üzüntüsünden farkında olmaksızın muz kabuğuna basar, düşer ve daha da çok üzülür). Aynı senaryonun bir alışveriş merkezinde meydana geldiğini düşünün. Acaba sadece muz kabuğuna basıp düşerek yaralanan kişi mi üzülür, yoksa başkalarının da üzülmesi gerekir mi? Senaryoyu sadece muz kabuğu üzerinden kurmayalım isterseniz: Yere düşürülen dondurmaya veya yemek parçasına, herhangi bir kişinin bilerek veya bilmeyerek yere döktüğü bir sıvıya basıp ayağı kayarak yaralanan kişileri düşünün. Temizlik görevlileri tarafından iyi temizlenmeyen (veya çok iyi temizlenip parlatılan) zeminde kayan kişileri düşünün. AVM’nin ortak alanları dışında, bir mağaza içerisinde meydana gelen olayları düşünün. Ayağı kayan kişinin müşteri, müşteri adayı veya sadece orada hiçbir alışveriş yapmaksızın zaman geçirmek isteyen kişi olduğunu düşünün; anne veya babasının yanındaki bir çocuk olduğunu düşünün. Gözünün önündeki muz kabuğunu görmeyen dalgın kişiyi düşünün. Daha birçok farklı olasılık akla gelebilir. Bütün bunlarda kim veya kimler üzülecektir? Düşen üzüldüğüyle mi kalacaktır veya başkaları tazminat ödeyerek mi üzülecektir?
Bu yazdıklarımız düşünülürse, aslında yazının başlığının (tersten) “AVM, muz kabuğu ve üzüntü” (AVM’de birisi muz kabuğuna basıp düştüğünde kim üzülecek) olması gerekir. Fakat yazarın aklına gelen çocukluk anılarının başkalarında da canlanabilmesi için, başlıkta olduğu şekliyle (orijinal hâliyle) bırakılmıştır.
Burada öncelikle alışveriş merkezinden neyin kastedildiği açıklanmalıdır: 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 3.maddesine göre alışveriş merkezi, bir yapı veya alan bütünlüğü olan, içinde büyük mağaza ve/veya beslenme, giyinme, eğlenme, dinlenme, kültürel ve benzeri ihtiyaçların bir kısmının veya tamamının karşılandığı diğer işyerleri bulunan, merkezî bir yönetime ve ortak kullanım alanları ile yönetmelikle belirlenen diğer niteliklere sahip işletmeyi ifade etmektedir. Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmeliğin 4.maddesine göre ise, bir alışveriş merkezinin;
- a) Bir yapıya veya alan bütünlüğü içinde yapılar topluluğuna,
- b) En az beş bin metrekare satış alanına,
- c) İçinde en az biri büyük mağaza niteliğini taşımak şartıyla beslenme, giyinme, eğlenme, dinlenme, kültürel ve benzeri ihtiyaçların bir kısmının veya tamamının karşılandığı en az on işyerine ya da büyük mağaza niteliği taşıyan işyeri bulunmasa dahi beslenme, giyinme, eğlenme, dinlenme, kültürel ve benzeri ihtiyaçların bir kısmının veya tamamının karşılandığı en az otuz işyerine,
- ç) Bu Yönetmelikte belirtilen ortak kullanım alanlarına,
- d) Merkezi bir yönetime, sahip olması gerekir.
İlginizi Çekebilir
Asra Pırlanta, pırlanta seçiminde doğal ve laboratuvar taşlarını karşılaştırdı
Franchise Market Türkiye — 2024-11-21 11:18:00
Daikin Türkiye, Avrupa'nın fancoil üretim merkezi haline geldi
Franchise Market Türkiye — 2024-11-21 10:44:00
Yıldız Holding, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik vizyonunu COP29'da paylaştı
Franchise Market Türkiye — 2024-11-21 10:23:00