TOMMY HILFIGER, ELLEN MACARTHUR VAKFI İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE İLK DÖNGÜSEL TASARIMLI DENİM KOLEKSİYONUNU LANSE ETTİ

Çıkarılabilir düğmeler ve metal perçinlerin yerine takviyeli dikiş  kullanımı gibi döngüsel tasarım ilkeleriyle tasarlanan EMF Jeans Redesign koleksiyonu, Tommy Hilfiger’ın tümüyle döngüsel ürünler yaratma vizyonuna giden yolda önemli bir adımı temsil ediyor.  Tommy Hilfiger, döngüsel bir ekonomi yaratmanın iki kritik bileşeni olarak daha dayanıklı ve geri dönüştürülebilir olacak şekilde üretilen ilk Jeans Redesign tasarımlarını tanıttı. Şirketin 2019 yılında, Ellen MacArthur Vakfı Jeans Redesign projesine verdiği taahhüt kapsamında üretilen denim koleksiyonu, 3 Mart 2021 gününden itibaren tommy.com’da ve ayrıca seçili TOMMY HILFIGER ve TOMMY JEANS mağazalarında satışa sunulacak. Ellen MacArthur Vakfı’nın Jeans Redesign projesinin yönlendirmesiyle tasarlanan ve beş jean pantolon ile iki denim ceket olmak üzere yedi parçadan oluşan koleksiyon, dayanıklılık, malzeme sağlığı, geri dönüştürülebilirlik ve takip edilebilirlik dikkate alınarak üretildi. Bu amaçla jean tasarım süreci; çıkarılabilir düğme kullanımı, metal perçinlerin yerini takviyeli dikişlerin alması, tüm metal fermuarların ve deri etiketlerin elimine edilmesi ve %100 organik kumaşların kullanılması gibi döngüsel ilkelere göre yeniden tanımlandı. Ürünlerin dayanıklılığını artırmak için her parçanın ceplerinde yıkama ve bakım talimatları yer alıyor, ayrıca ürünün daha sonra nasıl onarılacağı, bağışlanacağı veya geri dönüştürüleceği hakkında öneriler sunuluyor. Tommy Hilfiger Global CEO’su Martijn Hagman EMF Jeans Redesign koleksiyonu ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Sürdürülebilirlik, markamızın ve işimizin itici güçlerinden biri haline geldi. Lider bir moda markası olarak, döngüsel bir ekonomiye geçişi destekleme sorumluluğu taşıyoruz. Bunu başarmak için Ellen MacArthur Vakfı ile birlikte çalışmaktan da gurur duyuyoruz. Bu değişim, moda değer zincirinin tamamıyla yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor. Biz hem tasarım hem üretin alanında sınırları zorlamaya devam ederken bu parçalar da her iki ekibin becerisini, uzmanlığını ve azimli çalışmasını kanıtlıyor. Bu koleksiyon sayesinde tamamıyla döngüsel ürünler yaratma yolculuğunda bir adım daha atıyoruz.” “Tommy Hilfiger, denim sektöründe bir lider ve Jeans Redesign projesine ilk katılan markalardan biri olarak modanın geleceğini yeniden tasarlamak için birlikte nasıl çalışabileceğimizi gösteriyor,” diyen Ellen MacArthur Vakfı Modayı Döngüselleştirme Proje Lideri Francois Souchet, sözlerine şöyle devam etti: “Bu koleksiyonun lanse edilmesi, sevdiğimiz giysilerin asla atık haline gelmediği moda için döngüsel bir ekonomi yaratma yolunda heyecan verici bir adımı temsil ediyor.” Jeans Redesign koleksiyonu, Tommy Hilfiger’ın döngüsellik için inovasyon yaparak atıkları azaltma konusundaki süre gelen taahhüdünü vurguluyor. Şimdiye dek Tommy Hilfiger tasarımcılarının %80'inden fazlası döngüsel tasarım ilkeleri konusunda eğitim alırken şirketin ilk döngüsel iş modeli olan Tommy for Life da bir süre önce devreye alındı. Şirket, Tommy for Life programıyla müşterilerden ve iş ortaklarından geri aldığı ürünleri temizliyor, onarıyor ve tekrar satarak ürünlerin daha uzun süre kullanımda kalmasını sağlıyor. Tommy Hilfiger ayrıca denim sektöründe dönüştürücü değişime öncülük ederek iki milyon adetten fazla daha düşük çevresel etkili denim üretiyor. Bu parçalar, geleneksel yöntemlere göre daha az su ve enerji tüketen bir işlemden geçirilerek tamamlanıyor. Tommy Hilfiger, denim sektöründe %100 geri dönüştürülmüş pamuklu malzeme kullanarak yüksek ölçekli üretim yapan ilk büyük şirket oldu. Tommy Hilfiger’ın sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik yolculuğu, Make it Possible programı ve “Hiçbir Şeyi Boşa Harcamayan ve Herkese Kucak Açan” moda yaratma vizyonu hakkında daha detaylı bilgiyi sustainability.tommy.com web sitesinde bulabilirsiniz. Make it Possible programının esas aldığı PVH Corp.’un Forward Fashion stratejisi, belirlenen 15 öncelik çerçevesinde negatif çevresel etkiyi sıfırlamayı, pozitif çevresel etkiyi %100’e çıkarmayı ve değer zinciri boyunca 1 milyondan fazla kişinin hayatını değiştirmeyi amaçlıyor.