Ara
Genel

Tarımla doğayı koruyor

26 Ocak 2021 — Yazar: Franchise Market Türkiye

Kara Oklar Ekolojik Çiftliği’nin kurucusu Meltem İzgören, Atatürk’ün, “Köylülerin çalışmaları için örnek alacakları, modern uygulamalı tarım merkezleri kurmak gereklidir” sözünden ilham aldı ve Demirci’de organik üretimde model olan tesisin temellerini attı

Yıllar boyunca evinde ailesi için organik ürünler hazırlayan Meltem İzgören hem çiftçiye yol göstermek hem de insanları sağlıklı gıdayla buluşturmak için Kara Oklar Ekolojik Çiftliği’ni kurdu. Hiçbir kimyasalın kullanılmadığı, sertifikalı üretim sistemi kurduklarını belirten İzgören, “2014 yılında bölgede tektik. Şimdi 4 organik badem çiftliği ve 321 organik üretici ile omuz omuza yürüyoruz” dedi. Kendi tohumunu hatta enerjsini üreten çiftlik, Türkiye’nin dört bir yanından sipariş alıyor. İzgören’in kızı Nisan da, açtığı Instagram sayfası ile hem çiftliğe destek veriyor hem de kendi markasını büyütüyor. Bize biraz kendinizden bahseder misin? Bahçe ile buluşmanız nasıl oldu? İsmim Meltem İzgören, ODTÜ İngilizce öğretmenliğinden mezun oldum ve yüksek lisansımı da orada tamamladıktan sonra öğretim görevlisi olarak 23 yıl bu kuruma hizmet verdim. 2019’da emekli olduktan sonra Kara Oklar ile ilgilenmeye başladım, ürün geliştirme ve müşteri ilişkileri konusunda elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Yıllardır kendi yoğurdumu, tereyağımı, peynirimi doğal ve organik ürünlerle yapıyorum. Yaptığım iş dolayısıyla da organik ve sağlıklı ürünlerle iç içeyim ve bu konular ilgimi çekiyor, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Eşim bahçeyle hep çok ilgiliydi, senelerdir kendi sebze ve meyvelerimizi kendimiz yetiştiriyorduk ve Kara Oklar Çiftliği de kurulunca bu ilgimizin ve işin boyutu büyümüş oldu. Bahçe işine girmem bu yüzden doğal bir sonuçtu. Karaoklar Ekolojik Çiftliği’nin kuruluşu nasıl oldu? Atatürk’ün bir sözü vardır: “Köylülerin çalışmaları için örnek alacakları, modern uygulamalı tarım merkezleri kurmak gereklidir” der. Biz de ülkenin yararına olacak yatırımın, tarıma olduğuna karar verdik ve Demirci’de organik tarımda örnek alınabilecek bir çiftlik kurmak istedik. Badem ithal edip Amerika’ya yılda 82 milyon dolar ödüyoruz. “Neden bademi kendimiz üretip bu parayı ülkemizde tutmayalım?” Hareket noktamız buydu. 2014’ün ocak ayında bulabildiğimiz en temiz toprakta organik tarım yapmaya başladık. Bizden başka kimse yoktu. Şimdi 4 organik badem çiftliği ve 321 organik üretici ile omuz omuza yürüyoruz. “Ekolojik Çiftlik” tanımını bildiğim kadarıyla herkes kullanamıyor. Ekolojik çiftlik nedir? Ekolojik çiftlik doğal kaynakları koruyarak sağlıklı insan ve hayvan gıdası üreten çiftliktir. Bunu şöyle yapar; doğadaki dengeyi koruyan, toprak verimliliğinde devamlılığı sağlayan, hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak doğadaki canlıların sürekliliğini sağlayan, hiçbir sentetik kimyasal gübre ve ilaç kullanılmadan üretim yapan ve elde edilen ürünün sertifika ile belgelendiği bir tarım sistemi uygular. Yani organik tarım yapar ve aynı zamanda doğal hayatı da korur. Bunun için biz arazimizin yüzde 7’sini doğal haliyle bıraktık. Kendi enerjimizi üretiyoruz, kendi suyumuzu kullanıyoruz, kendi tohumlarımızdan ve takas ederek elde ettiğimiz atalık tohumlardan ürün elde ediyoruz ve tohum kütüphanemizi büyütüyoruz. Bölgeye adapte olabilecek bitki ve hayvan türlerini getirip flora ve faunayı zenginleştirmeye çalışıyoruz. Ürünlerinizin ulaştırması nasıl oluyor, kargoda zarar görmüyorlar mı? Siparişleri alınca çiftlikte ürünler paketlenip kargoya veriliyor, anlaşmalı olduğumuz kargo şirketi her gün çiftliğe gelip siparişleri araçlarına yüklüyor ve teslimata çıkarıyor. Türkiye’nin dört bir tarafından sipariş alıp kargo gönderiyoruz. Çoğunlukla zarar görmüyor çünkü özenle paketliyoruz, bazen elimizde olmayan sebeplerden dolayı zarar gördüğünde de müşterilere hemen ürünleri tekrar gönderiyoruz. Nina Bahçede Nisan, biraz da sen bize kendinden bahseder misin? Üniversite harçlığını çıkarmakiçin bir girişimin olduğunu biliyorum… Ben Nisan İzgören, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisiyim. Ankara’da doğup büyüdüm, ODTÜ Geliştirme Vakfı Lisesi’nden mezunum. Harçlığımı çıkarmak için de bir Instagram sayfası açtım bu yaz, adı Nina Bahçede. Sayfamda evimizin bahçesindeki bitkileri, ağaçları, çiçekleri ve bahçede yetiştirdiklerimizi tanıtıyorum ama asıl olarak hem kendi ürettiğim ürünleri hem de Kara Oklar’ın ürünlerini satıyorum. Bazı ürünler de Kara Oklar’da üretilen fakat benim logomla satılan ürünlerden oluşuyor, yani hem onların online bayiliğini yapıyorum hem de kendi ürünlerimi satıyorum. Bu fikir nereden geldi aklına, önceden de meraklı mıydın bahçe işlerine? Staj yaparken bir sayfa açma veya bir şeyler satma fikrini Ülfet Hocam verdi. Ülfet Öner, Kara Oklar Çiftliği’ne danışmanlık yapıyordu ve stajımda da bana yardımcı oluyordu. Aynı zamanda ben onun yanında çalışıyordum böylece bana hem görevler veriyordu hem de yönlendiriyordu beni. Böyle olunca bir şeyler satıp pazarlamak istedim. Kendime ve gelişimime katkı sağlamak amacıyla da e-ticaret yapma fikrim oluşmuş oldu. Daha sonra satacağım ürünlerin ne olacağına karar verirken en mantıklı seçeneğin bahçedeki ürünler ve onlardan üreteceklerim olduğuna karar verdim. Hem maliyet daha az olacağı için hem de önümde Kara Oklar gibi bir örnek olduğu için. Bunun yanında bahçeyle iç içe büyüdüğüm ve yaşadığım için meraklıydım diyebilirim, babam kadar olmasa da… Üretmekten en keyif aldığın ürünün hangisi? Sanırım böğürtlenle yaptığım ürünler bu sorunun cevabı. Böğürtlen konsantresi ve reçeli  ürettim bu yaz. Bahçedeki böğürtlenler çok fazla olmadığı için az miktarda çıkıyor bu ürünlerden fakat talep çok oluyor. Ben de hem bahçedeki hem de çiftlikteki böğürtlenlerden üretebildiğim kadar ürün çıkarmaya çalışıyorum. Bir de böğürtlen konsantresi ve reçeli ilk yaptığım ve sattığım ürünlerden olduğu için ayrı seviyorum. Okul bittikten sonra da bu girişimini devam ettirmeyi düşünüyor musun? Evet, çok istiyorum. Sayfayı büyütüp içeriğini ve konseptini biraz değiştirerek devam etmek istiyorum. Mesela şu an sayfamın açıklamasında, “Kendi bahçesinden harçlığını çıkarmayı hedefleyen bir üniversite öğrencisi” yazıyor ama mezun olunca bu açıklamayı değiştirmem gerekecek. Bunun gibi bazı küçük ya da büyük değişiklikler yapıp çalışmalarıma devam etmeyi düşünüyorum.
Selen Deniz marka portresi milliyet Kara Oklar Ekolojik Çiftliği Meltem İzgören Nisan İzgören

İlginizi Çekebilir