Ara
Genel

Sağlıklı Zayıflamak İsteyenler Dikkat

Blog Image
Yazar: Franchise Market Türkiye 17 Ağustos 2021
Diyetisyen Ezgi Fuçıcı, kilo vermek isteyen herkes için geçerli olan üç altın kuralı açıkladı. “Bol bol su için, öğün atlamayıp aç kalmayın, olabildiğince her şeyden yeterli ve gerekli miktar tüketin” dedi. Her bünyeye uygun olmayan ve istenmeyen sonuçlara yol açabilen popüler diyetlerden de uzak durulması gerektiğini belirtti.  
  1. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1997 yılında Eskişehir’de doğdum.2020 yılında Bahçeşehir Üniversite’si Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum. Okurken birçok özel poliklinikte staj yapma fırsatım oldu. Mezun olduğum gibi online diyetler ile hizmet vermeye başladım. Pandemi sürecini olabildiğince kendim için faydalı hale getirmeye çalıştım ve sporcu diyetisyeni eğitimimi bu süreçte tamamlayıp, Uludağ Üniversitesinde öğrenciler tarafında yürütülen Çağdaş Gençlik derneğinde 4 ay boyunca çeşitli eğitim ve seminerler verdim. Şu anda da Online danışmanlık olarak hizmet vermeye devam etmekteyim.  
  1. Pandemiyle birlikte her alan olduğu gibi danışmanlık alanında da yeni bir düzen kuruldu ama insanlar merak ediyor: Online danışmanlıktan, kliniklerde yüz yüze yapılan diyet danışmanlığı ile aynı verimi almak mümkün mü?
Tabi bu görüş kişiden kişiye göre değişebilir. Kimileri yüz yüze görüştüğünde motive olur, kimileri de 7/24 ulaşıp, danışabildiği biri olduğunda kendini sürece daha adapte hisseder. Ama şahsi fikrim ve gözlemlediklerim insanların kolayca ulaşabileceği ve hayatın o rütin karmaşasında diyet sürecini aksatmadan devam ettirebildiği, daha fazla olumlu sonuç aldıkları yöntem online diyet danışmanlığı oluyor.  
  1. Danışanlarınıza “üşenme, erteleme, vazgeçme” diyorsunuz. Bu mottonun önemi nedir?
Aslında bu 3 kelime de hayatta bir şeyi başarmak istediğimizde izlememiz gereken adımlar. Bir hedef koyduğumuzda ona ulaşmak için “üşenmeyi” bırakıp harekete geçmemiz lazım. Diyete başlanmadan önce sürekli duyduğumuz; pazartesi diyete başlarım, tatil dönüşü kesin diyetisyene gideceğim, misafirlerim bir gitsin düzene gireceğim gibi kendimize ürettiğimiz bu bahanelerle süreci “erteleyip” hedefimize ulaşmayı daha da zorlaştırırız. Diyelim ki; her şey tamam çok güzel sonuçlarla hedefimize adım adım giderken birdenbire tartıdaki rakamların aynı olduğunu ne yaparsak yapalım bir değişim olmadığını görürüz bu en büyük motivasyon düşürücü durumdur. Genellikle herkes buradan sonra diyeti bırakır. Ama asıl bu olay bizim son sınavımızdır. Vücut metabolik olarak bazen bu gibi durumlar yaşayabilir. Tamamen normaldir. İşte “vazgeçmememiz” gerek an burasıdır. Bu üç kelimenin sırrını çözdüğümüzde her şey olması gerektiği gibi ve güzel sonuçlarla tamamlanır.  
  1. Artık hemen herkesin online oluşundan da dolayı tüm dünya birbirinden haberdar durumda ve bizlerin pek çok bilgiye anında ulaşma imkanımız var. Ancak hangi bilgi doğru hangi bilgi yanlış ayırt etmek de bir o kadar güç. Siz zaman zaman ortaya çıkıp popülerleşen diyetler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konuda kafa karışıklığı ile bana gelen danışanlarıma aslında sorduğum çok basit bir soru vardır. Bu kadar faydalı ve gerçekten güzel sonuçlar elde ediliyorsa neden sürekli bir yeni diyet ortaya çıkıyor? Tabi, içlerinden bilimsel olarak çalışmalar yapılmış ve uygulanan diyetler de var (Ketojenik diyet, aralıklı oruç, glütensiz diyet vs.) gibi fakat bunlarda bazı hastalıkların tedavisinde ve oluşmasında önlem amaçlı kullanılan diyetlerdir. Herkes için uygulanması doğru olmayabilir. Bazıları ise günlük hayatımızda büyük bir yer tutan basın yayın organları ve sosyal medyada ünlenen, neredeyse herkes tarafından kısa sürede inanılmaz sonuçlar vadeden, belli bir besin grubunu ele alıp oluşturulmuş, bilimsel olarak hiçbir kanıtı olmayan, maalesef ki diyetisyenlerin hala başa çıkmakta zorlandığı diyetler de vardır. Olabildiğince yanlışlığını herkese anlatıp; doğru, dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayıp. Bu tarz “popüler diyetlerinde” önüne geçeceğimize inanıyorum.  
  1. Yanlış diyet uygulamalarının kişilere verebileceği zararlar nelerdir?
Yine tecrübelerimden örnek verecek olursam; başkasının diyet listesini alıp uygulamak, düşük kalorili beslenmek, kısa sürede fazla kilo kaybı sağlayan diyet listelerini denemek ve en önemlisi bir doktora veya diyetisyene görünmeden kendince bir besin alerjisi teşhisi koyup onu tamamen diyetinizden çıkartmak gibi örnekler yanlış diyet uygulamalarıdır. Sonuçları yine kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte diyeti bıraktıklarında; verilen kilolar, aynı hızla kat kat geri alınır. Bu durum, vücudun metabolizma hızını etkiler ve uzun vadede kilo vermeyi zorlaştırır. Zor verilen kiloların yanında birçok hayati organda hasarlar ortaya çıkabilir ve çeşitli olumsuz yönde psikolojik etkilerde beraberinde oluşabilir.  
  1. Danışanlarınızla ilk görüşmeniz nasıl geçiyor ve ardından süreç nasıl ilerliyor?
İlk görüşmem onların da isteğine bağlı olarak telefonda veya bilgisayarda yüz yüze görüşebileceğimiz bir platformda ya da direkt telefon araması üzerinden oluyor. Bu şekilde onların diyetteki beklentilerini, hedeflerini, yaşam tarzlarını öğrenip birbirimizi daha iyi tanıma fırsatımız oluyor. Programa başladıktan sonra her hafta kişiye özel ve sonuçlara göre hazırladığım listeler ile hedeflerimize adım adım yaklaşıyoruz.  
  1. Kilo kontrolünde zorlanan kişilere önerebileceğiniz 3 şey nedir?
Kilo kontrolü hedefe ulaşıldıktan ve program bittikten sonra koruması en zor olan süreçtir. Ama diyet süreci boyunca olabildiğince danışanlarıma sağlıklı ve en önemlisi olan yeterli ve dengeli beslenme mantığını anlatmaya çalışıyorum. Çünkü benim için en kıymetli olan program bittikten sonra da onları ideal kilolarında mutlu olduğunu görmek. Kilo kontrolünde zorlanan danışanlarıma da söylediğim 3 şey ise; 1. Bol bol su içmek, 2. Öğün atlama, aç kalma!, 3. Olabildiğince her şeyden yeterli ve gerekli miktarlarda tüketmek. Aslında bu 3 basamağı düzenli bir şekilde yapmak bile olumlu sonuçlar almamıza yetiyor.
marka portresi sağlıklı beslenme diyetisyen ezgi fuçucı online diyet