Reklamları Unutun, İşletmenizin Yüzü Olmaya Hazır Olun!

Eski ve en ikonik markalarından bazıları birden, onlarca, hatta yüzyıllar  boyunca  yüzsüz markalar olarak faaliyet gösterdi, her zaman bir marka adı ve logo sahibi oldular ve bu sembollere kendilerini adadılar, ancak bu durum sizin işiniz söz konusu olduğunda aynı yaklaşımı izlemeniz gerektiği anlamına gelmez. Günümüzde işletmenizi desteklemek için kendi kişisel imajınızı kullanmak, herhangi bir geleneksel reklamcılık biçiminden daha güçlü olabilir. Neden Şirketinizin Bir Yüzü Olmalı? McDonalds'ı kimin kurduğunu biliyor musunuz veya Nike ya da Chevrolet’i? Bir ismi bilmek, her zaman o ismi bir yüzle eşleştirebileceğimiz anlamına gelmiyor, hele de söz konusu dünyaca ünlü markalar ise bu durum son derece nadir gerçekleşiyor. İster üst düzey bir üst düzey yönetici isterse kurucu olsun, büyük markaların kendileriyle ilişkili bir yüze sahip olması giderek daha popüler hale geliyor ve Elon Musk’ın Tesla ile eş değer anlam taşıması buna örnek teşkil ediyor. Bahsedilen yeniliğin avantajlı bulunmasının göz önünde bulundurmanız gereken birkaç nedeni bulunuyor. Tüketiciler, meçhul bir markadan ziyade bir kişilikle daha güçlü bir şekilde bağlantı kuruyorlar. Yıllar içinde, özellikle markaların tüketicilerle nasıl etkileşime girdiği konusunda pek çok şey değişiyor. Otuz yıl önce reklam vermenin TV, radyo ve basılı yayın gibi çok sınırlı yolları varken ve mesajlaşma nispeten çok direkt iken, markalar bir dahaki sefere tüketici bir perakende ortamında alışveriş yaptığında satışa çevrilmesini umarak, bir logo ve kısa açıklama kullanarak markaya aşinalık sağlamak ve mesajlarıyla tutarlı olmak zorundaydı. Bugün, bir logo sonradan akla bile gelmiyor, birçok başarılı marka kendi konseptine uyan yazı tipinden başka bir şey olmayan basit bir metin tabanlı logo kullanıyor. Marka bilinci oluşturma ve reklamcılık çok doğrudan olsa da çevrimiçi alışveriş nedeniyle hemen dönüşüme gidebiliyor. Bu bağlantıyı hızla kurmak ve güçlü bir marka-tüketici ilişkisi kurmak adına birçok marka, tanıdık bir yüz kullanmaya başladı. Çünkü tüketiciler, yüzü olmayan bir markadan daha çok yüzü olan bir markayla bağlantı kuruyor ve ona güveniyor. Bu durumda yani sunulan yüz kendine özgü ve unutulmaz bir kişiliğe sahip olduğunda, alınan olumlu sonuçlar ise on kat arttırılabiliyor. Hikayenizi Herkesten İyi Anlatırsınız Tesla, Elon Musk yerine rastgele bir sözcü kullansaydı benzer bir başarı hikayesine sahip olur muydu? Cevap elbette hayır, çünkü kimse markanın hikayesini Elon'dan daha iyi anlatamazdı. Başlangıçta şirketi kurmamış olsa da yatırım yapan, kontrolü ele alan ve hızla şirketi imajıyla benzerliğe ulaştıran Elon, burada markalaşmanın kilit insanı oldu. Bu sayede müşteride tıpkı nefes alır, yer ve uyurmuş gibi canlı bir imaj yaratan Tesla, her gün kendini pek çok riske karşı organik bir siper alarak korudu ve her şeyden önce bir otorite kazanmayı başardı. Her işletmenin bir hikayesi vardır ve ancak bunu özgün bir şekilde nasıl anlatacağını bulan markalar büyük fayda sağlayabilir. Tüketiciler markaların arkasındaki “neden”i duymayı severler, bu nedenle hiç duyulmayan, inanılmaz hikayeleri olan çok fazla sayıda şirket ise hiç anlatılmamaktan dolayı kaybolurlar. O halde hikayenizi ortaya koyun, hikayenizi paylaşmak için bir dağıtım mekanizması olun ve ifadelerin siz anlattığınızda daha etkili olduğunu unutmayın. Kendi İnancınız, En Önemli İfade Gücüdür Günümüzün girişimcisi etkileyici bir girişimci demektir ve bir girişimcinin yapabileceği en güçlü ifade kurduğunuz işin yüzü olmak, sadece bir masanın arkasından bakmamak, kendini ortaya koymak demektir. Bu ifade şekli markanızın her yerinde olduğunuz ve en iyi ürünü veya hizmeti pazara sunmaya kendini adamış, inişler ve çıkışlar için orada olacağınız anlamına gelir. Hiçbir süslü reklam miktarı veya ücretli ünlü işbirlikleri bu düzeyde bir güven veya bağlılıkla boy ölçüşemez.