Ara
Genel

Marka Yaratmanın Sırları

26 Kasım 2018 — Yazar: Franchise Market Türkiye

İnsanlar Çevreleri Tarafından Onaylanmak İster

İnsan şüphesiz ki sosyal bir varlıktır. Bu nedenle yaşadığı çevre içerisinde sürekli onaylanma ihtiyacı hisseder ki kendini daha iyi hissedebilsin. İnsanların en büyük korkularından biri toplum tarafından dışlanmaktır bu nedenle insanlar toplumun sahip olduğu değerler ile çatışacak hareketler yapmaktan imtina ederler. Aynı şekilde markalar da toplum değerleri ile çatışmaktan çekinmelidir aksi takdirde tedavülden kalkarlar. Ülkemizde faaliyet  gösteren  global  markaların Ramazan aylarındaki reklamları tam da bu noktada güzel örnekler oluşturur. Coca-Cola’nın Ramazan reklamları her zaman ailenin en büyüğünden en küçüğüne masanın etrafından oturduğu, iftar saatinde ilk kolanın ailenin en küçüğüne ikram edildiği (su küçüğün, söz büyüğün) değerlerimizle mükemmel derecede uyumlu reklamlardır. Ya da deterjan reklamlarında mutfağa giren komşunun bulaşıkların ne kadar da temiz olduğunu görünce ev sahibinin kendine olan güvenin gelmesi de bir onaylanma sonrası mutluluk ifadesi değil midir? Kaynanadan onay alabilen gelin teması ise deterjan sektörünün Nirvana’sıdır.

İnsanlar Farklılaşmak İster

Bir önceki başlıkla bir tezat oluşturuyor gibi gelse de hiç alakası yoktur. Farklılaşmak aykırılık değildir. Modanın özü de insanların farklılaşma ihtiyacı üzerine kuruludur. Markalarda kendilerini tasarımları ile, kendilerine has mağaza kokuları ile, müşterilerine yaşattıkları farklı deneyimler ile farklı kılmaya çalışırlar. Örneğin, Uludağ Maden Suyu sektörün klasik rengi olan yeşil rengin yanına piyasaya mavi şişe tasarımını sürdü ve kendini Premium olarak rakip- lerinden ayrıştırdı. Champs Elysees’de yürürken Abercrombie & Fitch mağazasının önünde kuyrukta bekleyen insanlar sadece mağazadan bir ürün satın almak için beklemiyorlar aynı zamanda içeride yaşayacakları deneyimi de merak ediyorlar. Günümüz tüketicisi markalardan kendini farklı hissedebileceği, Instagram hesabında hikâye paylaşırken kendi kimlik inşasına katkıda bulunacak şeyler bekliyor. Tüketiciye paylaşmaya değer farklılıklar yaşatın.

İnsanlar Kolaycıdır

Postmodern dünya ve teknoloji biz tüketicilerin tüketim kalıplarını ve alışkanlıklarını değiştirdi. İnsanlar az emek harcayarak maksimum faydayı sağlamaya çalışırlar. Emin olun belli başlı markalar haricinde tüketicilerin marka sadakatleri de günden güne azalmaya başladı. Tüketicilerle 360 derece iletişime geçin öyle boş, havada kalan bir söz değildir. Bugün ticari hayatın tam merkezinde olması gereken sözdür. Aksi takdirde bugün iyi bir teklif sunan başka bir marka yarın sizin markanızın tahtına adaydır. Tüketicilerin özellikle market alışverişlerindeki kararlarını saniyeler içerisinde verdiklerini düşünürseniz ürününüzden, billboardlara, sosyal medya hesaplarınıza kadar daha doğrusu tüketici ile temas kurulan her yer iletişim mecranız olmalıdır.

Tüketicinin markanıza kolay ulaşabiliyor olması tüketim arzusunu da arttıracaktır.

Ülkemizde sıkça yaşanan bir vaka vardır; harika bir reklam yaparsınız, bütün ülke sizi konuşur, tüketiciler sadece sizin markanızı alabilmek için marketlere koşturur fakat bir bakarlar rafta sizin markanız yoktur, mağaza personeline bir ihtimal markanızı sorarlar o da markanın daha mağazaya gelmediğini söyler. Bu süreç sonunda tüketici hayal kırıklığına uğrar, “madem buraya kadar geldim muadili diğer markayı alayım geldiğime değsin bari” der ve rakibinizi satın alarak gider. Bu nedenle pazarlamanın 4P’sinden sadece biri üzerine yoğunlaşmak yerine 4’ünü de senkronize bir şekilde yürütmek zorundasınız aksi takdirde, benzer bir senaryonun baş kahramanı gelecek sefer siz olabilirsiniz. Size birkaç sır daha vermek isterdim ancak sevgili dostum ve yayın yönetmenim Birgül Hanım’ın bana ayırdığı yer bu kadar… Sözün özü, aslına bakarsanız markaların işi tüketici ile nihayetinde tüketici de insan olduğuna göre önce insanı anlamakla işe başlayabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir