Kişisel Markanızın Prestijini Etkileyen 7 Sosyal Medya Hatası

Şüphesiz sosyal medya gerçek hayatın iyi bir yansıması değildir ve muhtemelen hayat boyu yalnızca başınıza gelen iyi şeyleri paylaşacağınız bir yer olarak kalmaya devam edecektir. Ancak bu paradoks platformun en etkili iletişim kanalı olduğu gerçeğini değiştirmez ve ilginç bulduğumuz konuları kişisel ve profesyonel amaçlarla paylaşarak başarıya dair amaçlarımızı ifade edebiliriz. Şu ya da bu şekilde web dünyasında yayınladığımız her bir içeriğin bizim kitleler önünde nasıl algılandığımızı etkilediğini unutmamak gerekmekte. Artık insanların işe alım aşamasında bile sosyal medya hesaplarımızı incelemesi bu durumun en iyi örneği. Peki kişisel marka oluşturmak isteyenlerin prestijini sosyal medya nasıl etkiliyor ve hangi kriterlere göre bir sosyal medya kimliği oluşturmak mantıklı görünüyor? Sosyal medyada her gün yaptığımız ve kişisel markamızı etkileyen hataların neler olduğunu birlikte inceliyoruz.

1. İş hakkında şikayet etmek

Hayal ettiğiniz şirkette veya pozisyonda olmayabilirsiniz, patronunuz gerçekten son derece zorlayıcı biri ve ofis arkadaşlarınız son derece uyumsuz olabilir. Hatta belki de sektörünüzdeki muhtemelen en kötü müşterilerle görüşmek durumunda kalıyorsunuz. Ancak şikayetleriniz ne kadar büyük olursa olsun bunları konuşmak için sosyal medya asla doğru bir yer değildir. İş hakkındaki olumsuzlukları iletmek yalnızca markalaşma yolundaki adımları geriye döndürmekle kalmaz, gerçek takipçilerin gözünde toksik etkiler yaratmanıza da neden olabilir.

2. Kişisel dramalar yaratmak

Hepimiz hayatına aşkına, her şeyden çok sevdiği arkadaşına veya en özel anlarına dair binlerce fotoğraf veya videoya sahip olabiliriz, ancak işlerin yolunda gitmemesi halinde olayları dramatize ederek sunmak sizi asla tam olarak anlamayacak kitlelerdeki algıların bozulmasına neden olabilir.

3. Sürekli şikayet etmek

Sosyal medyanın kötü hizmete veya belirli bir markaya karşı şikayetleri ortaya çıkarmada benzersiz etkilere sahip olduğu kanıtlanmış bir gerçek. Öyle ki Banamex, HSBC, Correos de México ve Telmex gibi şirketler krizleri önlemek için kullanıcı anlaşmazlıklarını tespit etme ve ele alma konusunda uzmanlaşmış ekiplere sahipler, ancak yalnızca bir ağın parçası olduğunuzu unutmadan şikayetçi tutumdan kaçınmak gerek. Özellikle takipçi sayısını etkileyen bu sürekli şikayet eden tutumun olumlu bir şey inşa etmemek kadar zararlı olduğunu unutmamak gerek.

4. "Fazla" kişisel içerikler

Bebeğinizin dünyaya gelmesi veya ailenizde yaptığınız geçen yılki tatil sizin için kesinlikle paylaşılması gereken kusursuz bir anı olabilir. Ancak markalaşma amacıyla oluşturduğunuz yarı profesyonel yarı samimi konseptin fazlaca kişisel içeriklerle kirlenmesi bir anda tüm planları bozabilir. Ek olarak bu gibi içeriklerin yalnızca profesyonel yönü gölgelememek için değil, güvenlik açısından da önemli olduğunu bilmek gerekir.

5. Ayırıcı espriler

Sosyal ağlardaki kullanıcıların %85'inin içerik üretmediği ve genellikle kopyaladığı içeriği küçük rötuşlarla özgünleştirdiği veya alıntı yaparak paylaştığı biliniyor. Ancak pek de üzerine düşünmeden alıntılanan bu içeriklerin son derece ayırıcı, hatta bazı kitleler tarafından ‘’iğrenç’’ olarak nitelendirilebilecek düzeyde olduğu da biliniyor. Arkadaşlarınızla aranızda yaptığınız şakacı gönderileri paylaşmadan önce artık biraz daha derinlemesine düşünmek gerekiyor.

6. Kışkırtıcı fotoğraflar

Profesyonelliğe adım atarken sıkça göz ardı edilen, ancak öte yandan her cinsiyetten bireyin bilmesi gereken önemli bir konu da fotoğrafları kışkırtıcı kılmanın ne kadar ilgi çekici olsa da pek de profesyonel durmadığı yönünde. Olası hayranlar için sportif, yoğun makyajın ön planda olduğu veya kusursuz vücut hatlarının sergilendiği fotoğraflar oldukça ideal olabilir, ancak bir markanın öne çıkan özelliklerinin bu yönde ilerlemesi uzun vadede ciddi bir prestij hasarına neden olabilir.

7. Yaptıklarınız değer katıyorsa paylaşın

Sosyal medyanın amacı hobilerden iş hayatına, arkadaş ortamından başarılara kadar her türlü günlük anın paylaşımı olabilir, ancak yaptıklarınız ve ilgilendikleriniz sadece değer katıyorsa gizli mesajlar vermek için paylaşımda bulunmayı denemelisiniz. Örneğin ilgi alanlarınızla veya hobilerinizle zaman geçirirken ürün önermek, kitap tavsiyesinde bulunmak ya da bu hobinin iş yaşamına etkilerinden bahsetmek sizi kişisel bir marka kılma yolunda kesinlikle etkili bir paylaşım taktiğidir.