Ara
Genel

Büyümenin Önündeki Engel Acele Kültürü ve Telafi Etmenin Yolları

13 Ekim 2021 — Yazar: Franchise Market Türkiye
Acele etmek yani değerleri hazmetmek, yenilikler yapmak, işletmeyi büyütmek, daha çok çalışıp daha fazlasını elde etmek ve sürekli olarak daha da fazlasını istemek… Akıllı telefonların ve televizyonların etkisiyle aşılanan acele, hatta ‘’koşuşturma’’ kültürü, aslında markalaşmaya veya girişim dünyasına derin etkileri olan bir konu. Hem kurucular hem ekip çalışanları hızlı tempolu uygulamalarda tamamlamaları gereken görevleri listeleyip bunların içinde boğulabiliyor. Dünyanın sürekli geliştiği ve hızlandığı doğru, ancak buna ayak uydurabilmek her zaman yapıcı olmuyor. Modern dünyanın getirdiği yenilikler ve hızlı çalışma ortamlarıyla birlikte yalnızca hayatta kalmak değil, aynı zamanda gelişmek için kesinlikle gözlenmesi ve kaçınılması gereken bazı maliyet kalemleri veya öğrenim konuları gündeme geliyor. Örneğin geride bıraktığımız sene boyunca "tükenmişlik" kelimesini bir hayli sık duyduğumuz için daha detaylı öğrenmek durumunda kaldık. Tam 126 milyon kez Google’da aranmasıyla ne kadar popüler bir hale geldiğiniz gördüğümüz bu kavram, her geçen daha fazla insanı etkisi altına alan tablolardan yalnızca biri. Şimdilerde ise acele, koşuşturma gibi kelimeler yeni gündem haline gelmiş durumda. Çünkü pek çok çoğumuz sağlığımız ve insan ilişkilerimiz pahasına başarılı olmak için sürekli bir yol üzerinde koşmak zorunda hissetmekte. Özellikle nispeten gençleri veya küçük çaplı firmaları tesiri altına alan sorun, aslında bir önceki gündem olan tükenmişliği de tetikleyen bir deneyim zinciri olarak kabul ediliyor. Ancak kişisel ya da kurumsal yaşamlarında daha iyi performans gösterenlere bakarak ihtiyaçlarımızı ve bu alandaki çözümleri görmek mümkün.
  1. Kendinize sürekli “Neden?” sorusunu sorun
Çoğu insan eylemlerini asla sorgulamaz ve “sürüyü takip etme” zihniyetine kapılır. Bilinçsizce kendileri için gerçekten neyin iyi olup olmadığını sorgulamadan ve başkalarının onaylayacağını düşündükleri şeylere dayanarak eylemlerde bulunurlar. Milyarderleri ve diğer ultra başarılı insanları incelerken öğrendiğimiz kadarıyla başarının bir öz farkındalık meselesi olduğunu söyleyerek bu durumu kırmak mümkün. Dünyanın tüm gürültüsünü bloke etmek ve her hamlede nedenini sorgulamak, çoğumuzun kaçınılmaz şekilde içine düştüğü ‘’hamster tekerinden’’ çıkmanın temel yoludur. Herhangi bir yeni girişime veya göreve başlamadan, bunun değerleriniz ve başarınız için gerçekten gerekli olup olmadığına karar vermeden önce kendinize “Neden?” diye sorun.
  1. Dengelerinizi en değerli varlığınız olarak görün
Ruh sağlığı bu günlerde oldukça moda bir kelime, ancak hayatımızdaki gerçek gücü konusunda hala anlayış eksikliği var. Zihinsel durumlarımız aslında tam anlamıyla kararlarımızın kalitesini ve dolayısıyla kaderimizi belirler. Bir düşünün: En son ne zaman yorgun, endişeli veya korkmuşken büyük bir iş veya yaşamsal değişim kararı verdiniz? Çoğumuz zihinsel sağlığımızı ikinci plana atıyoruz ya da “bir gün” dinlenip onunla başa çıkabileceğimiz umuduyla onu kasten ihmal ediyoruz. Ancak bu tamamen geriye dönük bir yaklaşımdır ve sürekli hırpalanmış, yorulmuş, stresli, tükenmiş durumdaysak, nasıl elimizden gelenin en iyisi olabilir ve başarının zirvesine ulaşabiliriz ki? Yüksek performans gösterenlerin her gün meditasyon yapmak, okumak ve zihinsel sağlıklarına tam olarak dikkat etmek için zaman ayırmasının bir nedeni var; çünkü bu, tüm büyük başarıların temelidir.
  1. Başarıyı, sahip olduğunuz veya yaptığınız şeylerde aramayın 
Tükenmişliğe yol açan temel itici güç şu anda yeterince iyi olmadığımız ve yeterince iyi olmak için büyük bir şirkete, çok paraya, güce, güzel şeylere ve daha fazlasına sahip olmamız gerektiği fikrine eğilimli olmamızdır. Gerçek şu ki her zaman “daha ​​fazlası” olacaktır ve eğer değerimizi bulmak için sürekli olarak “daha ​​fazlasını” ararsak, istekliliğin doğası gereği elimizdekiler asla yeterli olmayacaktır.  Şu anda hepimiz yeterliyiz ve bu, çalışmaya devam etmeyeceğimiz anlamına gelmemekle birlikte neden çalıştığımıza dair anlatıyı değiştirebileceğimiz anlamına gelir. Yaşam boyu doğruları aramak yerine şu anda kim olduğunuzu doğrulamaya çalışın ve yalnızca iş yaşamının değil, yaşamın kendisinin de büyüklüğün kaynağı olduğunuzu anlayın.    
hızlı çalışma koşuşturma sürüyü takip etme tükenmişlik Yüksek performans Zihinsel durum

İlginizi Çekebilir