Adım Adım Marka

Marka yaratmanın ilk adımı akla düşen ürün fikrinin konumlandırmasıyla başlar: 

Ürünün veya hizmetin hedef kitlesi kimdir? Satış noktaları nerelerdir? Fiyatı kaç lira olmalıdır? Konumlandırma için kalitatif ve kantitatif araştırmalar yaptırmak gereklidir. Markasını konumlandıran yatırımcı hedef kitlesini gruplara ayırıp bazılarıyla daha yolun başında vedalaşmak zorundadır. Konumlandırma, doğmamış çocuğa don biçmekten farksız bir iştir.

İkinci adım, marka adı geliştirmektir. Marka adını bulurken hedef kitlenin hoşuna giden, onun güven duyacağı, ürünle uyumlu belki de sevimli bir isim olmasına dikkat edilmeli ve kesinlikle soyadından, aile efradının isimlerimden uzak durulmalıdır çünkü siz o şirketin sahibi olabilirsiniz ama markanın sahibi hedef kitledir. Marka adı geliştirirken uzak durmanız gereken bir başka yasak bölge de rakip markaları çağrıştıracak isimlerdir çünkü hiç kimse bir başka markayı taklit ederek marka yaratamaz.

Üçüncü adım, markanın kimliğinin belirlenmesidir. Marka maskulen (erkeksi) midir yoksa efemine (dişi) midir? Markanın karakteri, kişiliği, ruhu ve markayı ayakta tutan sac ayakları belirlenir, tüm bu özellikler aslında marka stratejisini oluştururlar. Markayı kısa bir cümleyle özetle anlatan mottosu (sloganı) ile markanın karakteriyle uyumlu olan logosu, amblemi de bu aşamada belirlenirler.

Dördüncü adım, pazarlama stratejisinin belirlenmesidir çünkü markayı yaratan pazarlamadır:

Pazarlama stratejisini belirlerken hedef pazarlarda ve yine hedef kitleyle gerçekleştirilen kalitatif ve kantitatif araştırmalardan yararlanmak esastır. Pazarlama stratejisi veri olmadan geliştirilemez çünkü pazarlama reklam veya satış değildir, hesaptır kitaptır matematiktir. Ürünün e-ticaret sayfası/sayfalarında satılıp satılmayacağına, konvansiyonel satış ağına, internet sayfasıyla ambalajının nasıl olacağına, reklam bütçesine ve yayın mecralarına, reklamların içeriklerine ve en önemlisi satış fiyatına pazarlama karar verir. 

Pazarlama, üretim öncesinden satış sonrasına her şeyin mükemmel gitmesini sağlayan, başlangıç ve bitiş noktası olmayan, markanın ömrü boyunca sürecek bir yaşam döngüsüdür. Araştırmadır, ürünü ve hedef kitleyi iyi tanımaktır, markayı tüm tehditlerden korumaktır dolayısıyla hesap kitaptır, analizdir, stratejidir, matematiktir. Neyi kaç liraya üreteceğinize; onun satış fiyatına, vadesine, insanlarla onu nasıl tanıştıracağınıza, ofisinizi, mağazanızı, internet sayfanızı nasıl tasarlayacağınıza karar verir. Pazarlama, size müşterilerinizi nasıl memnun edeceğinizi ve sadık kılacağınızı söyler aslında başta da söylediğimiz gibi markayı yaratan pazarlamadır. 

Beşinci ve son adım, iletişim stratejisinin geliştirilmesiyle tamamlanır:

Marka yüzü kimdir? Markanın mesajları hangi mecralarda paylaşılmalıdır? Risk ve kriz yönetimi nasıl gerçekleştirilecektir? Google ve diğer arama motorları nasıl markaya hizmet etmelidir? Pazarlama stratejisi doğrultusunda reklam kampanyalarının içerikleri ne olmalı ve mesajlar hangi mecralarda yayınlanmalıdır, reklam bütçesi ne kadardır veya reklam yapılmalı mı yoksa yapılmamalı mıdır? Bu soruların hepsine iletişim stratejisi cevap verir.

“Bu piyasada işler şöyle yürür, racon budur” diyenin pazarlama stratejisi olmaz, stratejisi olmayanın belki bankada parası olabilir ama markası olamaz. 

Unutmayalım ki: Yalnızca satışa odaklanan paralı, pazarlama stratejisi geliştiren zengin, marka yaratan ise varlıklı olur.

Hem sizler hem de markalarınız için adım adım, varlıklı ve sağlıklı uzun ömürler dilerim.