Franchiseların Kaderi İşletmecinin Yetenekleri ve Vizyonuna Bağlı Olabilir mi?

Yıllara varan deneyimleri veya farklı sektörlerde edindikleri kabiliyetleri ile tüm franchise işletmecilerinin büyük bir rekabet ve mücadele içinde olduğu söylenebilir. Peki franchise zincirlerinin kaderini belirleyen şey tam olarak bu zincir işletmecilerinin, yani patronların bakış açısı olabilir mi?

Perakendeciler için eğer konsepti hazır ve yetenekleri yeterli ise kendi bölgesinde yüksek kazanç elde etmesinin mümkün olduğu söylenebilir. Taleplere yönelik franchise verenler ise kendini vitrinde konumlandırma imkanı bulur ve tedarikçilerden yöneticilere kadar pek çok çevreye başarı sırları aktarmaya başlar. Fiziksel mağazalar alanını genişlettikçe sektörde dikkat çeker. Bu sırada rekabet ortamında var olmak ise başlı başına zordur, girilen bölgeyi bilmek, talepleri yorumlamak, konseptleri yenilemek gerekebilir ve işletmecinin vizyonu tüm bunlar için yeterli değilse rakiplerin gerisinde kalınmaya başlanır.

Patronların yönetim tarzına göre şekillenen franchise zincirleri risklere fazla meyilli bir yöneticilikle birlikte daha çok franchise vermenin cazibesinin yarattığı alana girer. Bu cazibe yatırımcı seçimlerinde seçicilikten uzaklaşmaya, yatırımlar için borçlanmaya ve gereksiz risklere kadar uzanabilir. Cesur ve vizyoner bir yönetim anlayışı sektör liderliğine kadar ilerlerken patronun tam tersi fazlaca temkinli olup yatırımcılar konusunda fazlaca seçici olması ise yine rakiplerin geride kalmasıyla sonuçlanabilir. Bir diğer tabloda otokratik veya demokratik bir yaklaşım sergilenebilir. Kontrol konusunda sadece kendi kararlarına ve yetkilerine göre hareket eden yöneticiler için büyümenin bir aşamasında tıkanma söz konusu olacaktır. Paylaşımcı olanlar ise daha iyi yöneticiler aramakta ve sınır tanımamaktadır. Başarı formülü ürün, fiyat, güler yüz ve gayret gibi pek çok bileşeni kapsamakta, ancak konsept geliştirmeden pazarlamaya, algıları yönetmekten finansa, ekip eğitiminden strateji geliştirmeye kadar pek çok beceri gerekmektedir. Bahsedilen yeterliliklerin ve çok daha fazlasının patronda ve kurduğu ekipte görülememesi doğru kararların önüne geçerken, danışmanlıktan uzak kalmak tüm maddeleri karşılama çabası içinde boğulmak anlamına gelebilir.