Ara
Franchise

Erken Çocukluk Eğitiminde Fark Yaratan Bakış Açısı

09 Temmuz 2021 — Yazar: Franchise Market Türkiye
Düş Mucitleri Bilim Anaokulu Kurucusu Arzu Hızal, “Özellikle 6 yaş hazırlık eğitiminde de iddialıyız. Mezun olan öğrencilerimiz ileri düzeydeki okul olgunluğu yanında, insani değerler, empati ve nezaket konularında da girdikleri ortamlarda fark yaratıyorlar” diye konuştu.
  1. 6 Yaş Hazırlık Eğitimi veriyor musunuz? Bundan 3-4 yıl önce ebeveynler çocuklarının gideceği ilkokulun anaokulunu seçme eğilimi gösterirken son yıllarda özellikle pandemiden sonra bu kararlarında ciddi değişimler olduğunu gözlemliyoruz. Artık daha butik okullarda hazırlık eğitimini tercih ediyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kesinlikle haklısınız. Biz ilk kurulduğunuz yıldan bu yana 6 yaş hazırlık eğitimi konusunda ciddi iddialıyız. Mezun olan çocuklarımız erken çocukluk döneminin en önemli gelişim alanlardan biri olan ‘Sosyal Duygusal Gelişim’ alanı ve günümüzde çok üzerinde durulan ‘Bilişsel Gelişim’ alanı başta olmak üzere tüm gelişim alanlarında tam donanımlı eğitim veriyoruz. Ayrıca, mezun olan çocuklarımız bizim çok değer verdiğimiz insani değerler, empati ve nezaket konusunda girdikleri ortamlarda fark yaratarak mezun olurlar. Bizim 6 yaş hazırlık sınıfı eğitimimiz her alanda fark yaratan içeriğe sahiptir. Bu konuda da iddialıyız çünkü bizim işimiz ve uzmanlaşma alanımız ‘Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi’. Tek odağımız 2-3-4-5-6 yaş dönemi. [caption id="attachment_5134" align="alignright" width="215"] Selen Almaç Deniz-Marka Portresi[/caption]  
  1. Ebeveynlerin en zorlandıkları konulardan bir tanesi doğru okul seçimi. Özellikle erken çocukluk döneminin çocukların geleceklerinde büyük etkileri var. Bir uzman olarak bu konuda ebeveynlere ne önerirsiniz?
Öncelikle sağlıklı, doğru bir erken çocukluk eğitimi çocukları için bir hediyedir. Lütfen çok küçük, sıkılır diye düşünmesinler. Çünkü bizim deneyimlerimiz ile sabittir ki erken yaşta başlayan erken çocukluk eğitimi çocukların tüm gelişim alanlarında önemli gelişimler sağlamaktadır. Her şeyden önemlisi, çocukların birçok önlenebilir psikolojik ve gelişimsel sıkıntılarının erkenden tespit edilerek tamamen ortadan kaldırılmasına olanak sağlamaktadır.  
  1. Çocukların okula alışma sürecini nasıl yürütüyorsunuz? Alışamayan çocuk var mı? Alışmaz ise nasıl bir yol izliyorsunuz?
Bu sürece oryantasyon süreci diyoruz. Fakat bu süreç sadece çocukların oryantasyonu olarak gerçekleşmiyor. Ebeveyn oryantasyonu olarak da gerçekleşiyor. Oryantasyon sürecini her ne kadar psikolog ve pedagoglardan oluşan uzman bir ekibin yönetmesi önemli bir unsur ise bir o kadar da ebeveyn tutumları önemli ve etkili. Çocuk oryantasyon sürecinin her gün sürenin uzaması yöntemi ile ebeveyn eşliğinde başlaması çok önemli ve güveni, bağlanmayı zedelemeyen bir yaklaşımdır. Bu oryantasyon süreci aslında birçok travmatik durumu da tamir edebilen bir süreçtir. Ebeveyn ile güvenli bağlanma oluşturamayan çocukların, tekrardan güvenli bağlanma ile bu travmayı düzeltmelerine olanak sağlayan yegane yöntemlerden biridir. Çocuk oryantasyon sürecindeki ebeveyn kaygısı çocuğun alışma sürecini etkiler. Çocuk kaygıyı fark eder ve kaygıyı kendisi de taşımaya başlar. Hazır olmayan ebeveyn hazır olamayan çocuk anlamına gelir. Bu süreçte ebeveynin net ve kararlı olması çok önemlidir. Okula gitme ve okulu seçme kararını çocuk veremez. Bu seçimi çocuğa verdiğiniz anda ilkokulda da lisede de seçtirmek zorunda kalırsınız ki, konfor alanından çıkmak istemeyen çocuk bu durumu farkına varıp sürekli kullanarak okul değiştirmek veya gitmek istememe taleplerinde bulunacaktır. Nasıl ki doktoru kan tahlili yaptırmasını istediğinde çocuğumuz ağlasa ve canı yansa da kan aldırıyorsak, okul seçimi de ebeveynindir ve çocuğun tercihine açık bir konu değildir. Maalesef ki günümüzde biz ebeveynler çocuklarımızın kendileri yapabilecekleri bir beceri olan ayakkabı giyme konusunda onlara kendileri giyme özgürlüğünü tanımazken, hayatlarının en önemli ve veremeyecekleri kararları onlara verdirmeye çalışıyoruz. Bu gerçekten yaman bir çelişkidir. Çocuklar sevip sevmedikleri konuları net belirleyemezler bir gün sıkıldıklarını söyledikleri oyunu ertesi gün tüm gün sıkılmadan oynayabilirler…  
  1. Son dönemde okulöncesi dönemde çok fazla branşlaşma olduğunu gözlemliyoruz. Alternatif dediğiniz bir eğitim sisteminiz olduğunu biliyoruz, bu konuda düşünceniz nedir?
Haklısınız, maalesef ki öyle. Biz aslında ‘okulöncesi’ dönem tabirini kullanmıyoruz. Biz ‘erken çocukluk’ dönemi kavramını kullanıyoruz. Bu dönemde literatürde 0-8 yaş arasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir erken çocukluk eğitim felsefesinde branş kavramı maalesef yoktur. Branş kavramı erken çocukluk dönemi kazanımlarında yer almaz. Zaten erken çocukluğun amacı kurs şeklinde çalışmak değildir. Bütünleştirilmiş bir müfredat ile tüm alanlarda çalışmalar yapmak önemlidir. Zaten üniversite mezunu yetkin bir anaokulu öğretmeni tüm branş adı atındaki konularda eğitim almıştır. Maalesef bizler her şeyin dahil olduğu şeyleri çok seviyoruz, biz bu duruma artık biraz pazarlama taktiği diyoruz ve alternatif eğitim anlayışı ile sadeleşmeye ve Erken Çocukluk Eğitiminin özüne dönüyoruz.  
  1. Peki, pandemi sürecinde yaşanan kapanma süreçleri ile ilgili neler demek istersiniz?
Pandemi süreci tüm dünyayı etkileyen ve ciddi sarsan ve ilk defa karşılaştığımız için bizi şaşkına çeviren bir süreçti. Biz açıkçası bu süreci çok sağlıklı geçirdik. Geçtiğimiz yazdan bu yana açığız ve çalışıyoruz. Bizim için bu süreç büyüme, gelişme ve yenilenme süreci oldu. Eğitimlerimize devam ettik, yenilendik ve yenilenmeye devam ediyoruz. Bu arada daha sürprizlerimiz bitmedi: Pandemide büyüdük diyebiliriz.   Pandemi sürecinde biz hem online hem de yüz yüze süreci bir arada yürüttük ve her ikisi de bizim için çok verimliydi. Online eğitim konusunda da uzmanlaştık, sınırları aştık, şehir dışı ve hatta yurt dışından da öğrencilerimiz oldu. Hala daha online başlama kararımız olduğunda haber bekleyen velilerimizin olması bize mutluluk ve gurur veriyor.  
  1. Tüm bu konuşulanlardan anlıyorum ki; siz sanırım okulöncesine farklı bakıyorsunuz. Eğitimi 2 yaşından itibaren başlatıyorsunuz değil mi?
Evet 2 yaşından itibaren alternatif eğitim ile başlıyoruz ve çocuklarımızı 6 yaşında ilkokula hazırlık sınıfımızdan mezun ediyoruz. Biz erken çocukluk dönemini 360 derece olarak görüyoruz: Psikolojik ve gelişimsel takip, psikolog, anlaşmalı özel eğitim uzmanları, fizyolojik takip (uzman hemşire) ve gelişimsel ebeveyn danışmanlığı (alanında uzman öğretmenler ve psikolojik rehberlik birimi). Bizim için ebeveyn ve okul işbirliği çok önemli. Bu işbirliğinin hedefi çocuğu en iyiye taşımaktır. Dolayısıyla bizim için şeffaf ve gerçekçi olması çok önemlidir. Günümüzde okullardaki maddi kaygılar maalesef çocukların hepsinin üstün zekalı etiketi ile mükemmel olduğunun ebeveynlere aktarılmasına sebebiyet vermektedir. Biz bir çocuğu alıp eğitim veriyorsak, çocuğun özel bir durumu yok ise ve ebeveyni işbirliğine açık ise yolun yarısında “bize uygun değil” diyemeyiz. Aynı şekilde sorun olan ve çözülmesi gerekli olan durumları da örterek ebeveynleri bu bilgilendirmeden mahrum bırakamayız. Bu eğitim bakış açısına uygun bir yaklaşım olmaktan çıkar, ticari bir bakış açısı olmaya döner.  
  1. Anaokulunda Sağlıklı Beslenme kavramına da İzmir’de yön verdiğinizi biliyoruz. Biraz beslenme programınızı anlatabilir misiniz?
Çok teşekkür ederiz. Olabildiğince çocuk odaklı davranmaya çalışıyoruz. Çocukluk döneminin ilk evresi olan kreş ve anaokulu dönemi her konuda olduğu gibi beslenme konusunda da çok önemlidir. Fonksiyonel tıp ve beslenme konusuna çok yakınım, fazlası ile ilgileniyorum ve kendim de bu şekilde yaşamaya çalışıyorum. Aynı zamanda ekibimizde de artık bu konuda eğitimler alan yöneticilerim var. Rafine şekersiz bir besleme yaklaşımımız mevcut, kurulduğumuz günden beri (6 yıldır) yönetim kurulunun vazgeçmediği bir yaklaşımdır. Kremalı ve çikolatalı hiçbir besine yer vermediğimiz gibi hiçbir paketli gıda kurumda bulunmaz. Çocuklarda bir çeşit beslenme kültürü oluşturuyoruz. Kızarma şekli ile pişirme yerine fırında ocakta pişirme yöntemi kullanılır, market makarnası yerine erişte, kuskus veya bulgur kullanmaya özen gösterilir. Sebze ve kırmızı et önceliğimiz olup tavuk menümüzde yoktur.
marka portresi arzu hızal düş mucitleri erken çocukluk eğitimi okul öncesi