Yeni Haberler

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022

    İş Planı Neden Önemli?

    13 Aralık 2022

    Ders 6: Hedef Tüketici

    13 Aralık 2022

    Güzellik Sektöründe Dünya Markası Olmak İçin Ağımızı Genişletiyoruz

    12 Aralık 2022

    Gastromasa Konferansı’nda Dünyaca Ünlü Yıldızlar Geçidi

    29 Kasım 2022

    Lojistikte Dijitalleşme Kaçırılmaması Gereken Bir Fırsat

    21 Kasım 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Instagram Twitter
    Franchise Market Dergisi
    Login
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
      • Vizyon & Misyon
      • Künye
      • Bayilik Veren Markalar
    • Dergimiz
      • E-Dergi
      • Dergi Abonelik Formu
      • Dağıtım Noktalarımız
    • Röportajlar

      Aracınız Emin Ellerde

      23 Ağustos 2022

      Özsüt lezzetleri BONTON ile her an her yerde

      9 Ağustos 2022

      Seramiğe hayat veren dokunuş

      27 Ekim 2020

      ‘Her çocuk bembeyaz bir sayfa’

      6 Ekim 2020

      İlhamı, Ege Denizi’nin huzur veren mavisi

      22 Eylül 2020
    • Köşe Yazıları
      • Yazarlar
      • Yazılar
    • İletişim
    Franchise Market Dergisi
    Anasayfa»Haberler»Franchise»Sürdürülebilir Yenilik
    Franchise

    Sürdürülebilir Yenilik

    Pelin Vardarlıer- Pelin Vardarlıer13 Aralık 2022Güncelleme13 Aralık 2022Yorum yapılmamış4 dk. Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest Linkedln Tumblr E-Posta
    Paylaşın
    Facebook Twitter Linkedln Pinterest E-Posta

    Yenilik kavramı ilk defa iktisatçı Joseph Schumpeter tarafından “kalkınmanın itici gücü” olarak tanımlanmıştır

    Son yıllarda üzerinde en çok durulan, en sık tekrarlanan kavramlardan biri haline gelen “yenilik” ister ülke isterse de işletme bazında olsun sürdürülebilir ve kalıcı büyüme sağlamanın yani hayatta kalmanın tek anahtarıdır.

    Toplumsal olarak bakıldığında özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yenilikçilik çok daha büyük öneme sahiptir. Çünkü toplumsal refah ve istihdam yani ekonomik güçlülük ile direkt ilişkilidir. Bu nedenle devlet politikalarında da öncelikli olarak yerini almaktadır. Bir ülkenin yenilik kapasitesini ve gücünü geliştirmek için o ülkede yeniliği desteklemek için gereken fiziki ve düsünsel ortamın tüm yönleriyle ve tüm paydaşların katılımı ile oluşturulması ve etkin şekilde yönetilmesi gerekir. Aynı zamanda kurulan sistemin izlenmesi, güncellenmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması da olmazsa olmaz koşullardandır. Ancak, rekabetin yoğun olduğu, fiziksel sınırların ortadan kalktığı, müşteri istek ve beklentilerinin çok çeşitlendiği, aradan sıyrılmanın, farklılaşmanın ve farklılığı korumanın zorlaştığı bugünün dünyasında ister ülke, ister işletme ve hatta birey olarak hayatta kalabilmek için gereken en elzem yetenek “yenilik” yeteneğine sahip olmak ve bunu sürdürülebilir kılmaktır.

    Türkçe’de yenilik kavramı ile tanımlanan inovasyon, Latince ‘innovatus’tan türemiş bir sözcük olup, kökeni itibariyle “toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması” anlamına gelmektedir. Yenilik kavramı ilk defa iktisatçı Joseph Schumpeter tarafından “kalkınmanın itici gücü” olarak tanımlanmıştır. Günümüzde en çok benimsenen tanım olarak ise OECD ile Avrupa Komisyonu’nun 2006 yılında birlikte yayınladığı Oslo Kılavuzu’nda yer alan yenilik tanımı kullanılmaktadır. Buna göre yenilik, “İşletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün, hizmet veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yönetimin gerçekleştirilmesi” olarak tanımlanmıştır.

    Özellikle bilim ve teknoloji alanındaki yenilik çabaları ülkelerin gelişmişlik seviyesini belirleyen temel faktördür. Bu nedenle ülkeler, bilim ve teknolojik yenilik alanında ulusal yenilik sistemleri oluşturarak gelişmeyi hedeflemektedir. Yenilik sistemleri boyutlarına göre altı farklı seviyede kategorize edilmektedir. Bunlar: firma, sektör, bölge, ülke, kıtasal ve küresel yenilik sistemleri seklindedir. Firma, sektör ve bölge yenilik sistemleri ülke genelindeki ulusal yenilik sisteminin temel bileşenleridir.

    Günümüzde ülkeler açısından, ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilmek, uluslararası rekabet üstünlüğü kazanmak ve ileri teknolojileri üretebilmek için yenilik yapmanın çok önemli hale gelmesi nedeniyle, bilgi temelli ekonomilere dayanan ülkeler yenilik üretebilme becerilerini artırmayı amaçlayan kurumsal yapılanmalar bütünü olan “Ulusal Yenilik Sistemleri’ne” yoğun ilgi göstermeye başlamışlardır.

    İşletmeler açısından ise yenilik rakiplerden farklılaşmanın, rekabet gücü kazanmanın ve sürdürmenin, karlı büyümenin olmazsa olmaz faktörüdür. Hiçbir işletme yeniliği çevresinden tamamen arınmış bir ortamda gerçekleştiremez. Rakipler de dahil olmak üzere dış kurum ve kuruluştur işbirliği halinde başlatılan ve yürütülen yenilik faaliyetleri, araştırma, geliştirme ve pazara giriş maliyetlerinin düşüsü sayesinde risklerin azaltılması, ölçek ekonomisinin sağlanması, yenilik sürecinin kısaltılması gibi çok çesitli avantajı beraberinde getirir.

    Yenilik düşüncesinin temeli, ürün, süreç, teknoloji vb gibi yenileme ve proaktif rekabet hareketleri yolu ile kuruma canlılık kazandırmak, performansı iyileştirmek, müşteri beklentilerini karşılamak veya asmak, müşteriye yeni ve farklı olanı sunabilmek ve rekabet gücünü artırmaktır. Rekabet gücüne sahip olmayan küçük firmalar ise ihtiyaçları için en uygun teknolojiyi bulup kendi bünyelerinde uyarlayarak yenilik sürecine dahil ederler. İşletme teknoloji geliştirme yeteneği olmayan firmaların, gereksinim duydukları teknolojilerin tedarikçilerinin kimler olduğunu bilmeleri, bu tedarikçilerle bir ağ oluşturmaları ve bu teknolojileri etkin şekilde kullanmayı ve gereksinimlerine uyarlamayı bilmeleri gerekir.

    Günümüzde yenilikçi her işletme için aynı kolaylıkta olmamaktadır

    Günümüzün karmaşık ve dinamik iş ortamında yenilikçi işletme kimliğinin sağlam bir yapıya dönüştürülebilmesi öncelikle yenilikçilik olgusunun yapısal ve çevresel koşullarının, yenilikçiliğin çesitlerinin, bileşenlerinin ve risklerinin doğrulukla teşhis edilmesine bağlıdır. Yenilikçi işletme kimliğinin sürekliliği ise öncelikle yenilikçiliğin gereklerine göre yapılandırılan rekabet stratejisine ve bu stratejiyi hayata geçiren yönetsel anlayışa işlerlik kazandırmaya dayanır. Bu sürecin devamında ise sürekli öğrenme çabalarına ve Ar-Ge yatırımlarına odaklanmak gelmektedir. Günümüzde en önemli ve fark yaratan işletme kaynaklarının insanın yani çalışanların bilgi, beceri ve deneyimleri olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. İşletme çalışanlarının sahip olduğu düşünsel ve fiziksel becerileri ortaya çıkararak ve diğer çalışanlar ile paylaşımını özendirerek yaratılan sinerjiyi rekabet üstünlüğüne dönüştürmek ise yenilikçi bir anlayışa sahip yöneticilerin temel işlevi olmaktadır.

    Yenilikçi olmak işletmenin piyasa da var olma ve başarılı olma yarısında bir adım öne geçmesini sağlayan yenilikler söz konusu olduğunda anlamlı olmakta, bunun tersi durumlarda ise yeniliklere israf gözüyle bakılmaktadır. Bu noktada yenilikçi olmak her zaman beraberinde bir risk unsuru da taşımaktadır. Peter Drucker’a göre mevcut başarıların arkasına sığınarak yenilikçi olmayı ertelemek yarını oluşturmaktan daha fazla risk taşımaktadır.

    marka yenilikçi
    Paylaşın Facebook Twitter Pinterest Linkedln Tumblr E-Posta
    Pelin Vardarlıer
    Pelin Vardarlıer

    İlginizi Çekebilir

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Marka, Kriz ve Kotler

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022

    Bir cevap bırakın yanıtı iptal et

    Reklam

    Son Yazılar

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Marka, Kriz ve Kotler

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022
    • Facebook
    • Instagram
    • Twitter
    E-Dergi
    E-Dergi

    Franchise Market Dergisi 21. Sayı

    Franchise Market Türkiye12 Aralık 20220

    Franchise Market Dergisi 20. Sayı

    9 Eylül 2022

    Franchise Market Dergisi 19. Sayı

    5 Mayıs 2022

    Franchise Market Dergisi 18. Sayı

    19 Şubat 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Franchise Market Türkiye; üç ayda bir basılarak kitabevlerinden sanayi odalarına, beş yıldızlı otellerden havalimanlarına kadar birçok noktaya ulaşıyor.

    E-Posta:[email protected]
    Telefon: 0 232 502 3313

    Facebook Twitter Instagram
    Franchise Haberleri

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Güzellik Sektöründe Dünya Markası Olmak İçin Ağımızı Genişletiyoruz

    12 Aralık 2022
    Etiketler
    bayilik veren markalar (19) covid-19 (32) e-ticaret (33) franchise (133) franchise veren markalar (22) franchising (29) gıda (19) kahve (29) marka (63) marka portresi (62) milliyet (36) pandemi (73) pazarlama (25) Selen Deniz (70) sosyal medya (19) teknoloji (25) türkiye (19) yatırım (38)
    © 2023 Tüm Hakları Saklıdır. Franchise Market Türkiye

    Bulmak istediğiniz içerikle ilgili birkaç kelime yazın.

    Oturum Açın veya Kayıt Olun

    Tekrar hoş geldiniz

    Hesabınıza giriş yapınız

    Şifrenizi mi unuttunuz?