İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 81 il genelinde tüm lokanta, restoran, kafe, kıraathane, çay bahçesi gibi yeme – içme sektöründe hizmet veren iş yerlerinin çalışma saatlerine ilişkin düzenlemeler getirildi. Salgın nedeniyle toplum sağlığını koruma ve riskleri azaltma adına uygun görülen düzenlemelerde temel amaç mesafeyi azaltmak ve salgın hızını kontrol altına almak. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda gelişen kararların yer aldığı genelge, yalnızca sosyal hayat anlayışını değil, pek çok iş kolunun işleyiş şeklini de etkilemekte.
Restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme ve içme yerleri saat 10.00-20.00 saatleri arasında yalnızca paket servis veya gelal hizmeti vermek üzere açık olacak, online yemek sipariş firmaları ise saat 20.00’den sonra yalnızca telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verebilecek.
18 Kasım’da bahsi geçen iş yerlerinin saat 22.00’a kadar ve yalnızca paket servis yoluyla hizmet vermesini uygun gören genelge, sürecin ne kadar ön görülemez ve değişken olduğunu yeniden hatırlatır nitelikte. Yoğun ihtiyaç nedeniyle daha önce çalışma saatleri saat 22.00’den saat 24.00’a kadar uzatılan yeme ve içme üzerine hizmet veren iş yerleri bu gelişmeyle birlikte bir süre rahat bir nefes almış olsa da gelen son düzenlemeyle birlikte mevzu bahis işleri eğer paket servise ve online sipariş platformları üyeliğine sahip değilse ciddi kayıplar ve mağduriyetler ile hala karşı karşıya kalmakta.
Sektör çalışanları için koronavirüs ile gastronomi- eğlence hizmetleri arasındaki ilişkiyiyeniden gündeme getiren düzenleme, pek çok öngörüyü haklı çıkarırken, pek çoğunu da geçersiz kılmakta. Sürecin başlangıcıyla birlikte paket servis hizmetlerin ve dijital platformlarda yer almanın önemi gün gün daha iyi anlaşılmış, hatta pek çok marka ve iş yeri normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte hemen dijitalleşme çalışmalarına odaklanmaya başlamıştı. Ancak online sipariş, take away veya paket servis gibi alanlarda hızlı ve başarılı gelişme sağlamamış olan isimler için süreç ciddi bir kayıp anlamına gelmekte.
Elbette bir tür sektörel filtre olarak değerlendirilebilecek olan bu gelişme, çağın olanaklarına ve değişen müşteri taleplerine hızlı çözüm geliştirebilen firmaların ön plana çıkmasını sağlayan değişimler doğurmakta, adaptif yaklaşımlara ve rotası değiştirebilir olan haritalara uyumlu olmayan firmalar ise sektör geneli için ders çıkarılması gereken örnekler
teşkil etmektedir. Elbette dünya genelinin hiç alışkın olmadığı bir hızda yaşanan değişimler firmaların uyumluluğu ne kadar optimal düzeyde de olsa olumsuz etkiler yaratabilmekte. Ancak tamamen kapanmaya giden firmalara bakıldığında minimum hasarla yeniden plan geliştiren veya mevcut planlarıyla istikrarını koruyabilen isimler şimdilik sektörün liderleri olarak sayılmakta.
Dijitalleşmenin, hızlı servis yöntemlerinin, hizmet ağını genişletmenin ve çözüm üretme gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kere daha tüm iş yeri sahiplerine göstermiş olan gelişme, beraberinde sürecin tahmin edilemez uzunluk ve şiddette olduğunu da hatırlatmış bulunmakta. Özet bilgi vermek ve sürece ilişkin şimdiye kadar edinilen deneyimleri derlemek gerekirse; yeni normalin %100 normalleşme anlamına gelmediğini ve kendi içinde pek çok sürprizi sakladığı, ancak bu durumun işletme sahipleri için dezavantajları olduğu kadar sektör genelinde kalıcı bir kalite artışı yakalamak için de avantajları olduğu yadsınamaz bir gerçek diyebiliriz. Önümüzdeki günlerde müşterilerin beklenti, talep ve ihtiyaçlarına karşı hazırlanmış yeme – içme, gastronomi ve eğlence mekanları görebilmemiz adına sürecin en başarılı şekilde yöneten markaları daha yakından incelemek, başarının önemli bir şartı halini almış bulunmakta.
