Güzellik firması olmanın ötesine geçerek güzellik odaklı bir teknoloji şirketine dönüşme amacıyla hareket eden L’Oréal Grup, CDO’su Merve Atuk Toker’in ifadesiyle Türkiye’yi bir start up merkezi haline getirmeyi amaçlıyor. Ülkemizde bir başarı hikayesi yaratmanın öneminin farkında olduklarını ifade eden Toker, bu başarıyı ihraç edebilmenin de önemine dikkat çekiyor.
Tekno-Güzellik Vizyonu
Kozmetik sektörü devlerinden L’Oréal Grup, 2010 yılında başlattığı dijital dönüşüm süreciyle birlikte artık yalnızca bir güzellik markası değil, güzelliğe odaklanan bir teknoloji şirketine dönüşmeyi hedefliyor. Öyle ki şirket 2018 yılında artırılmış gerçeklik ve yapay zeka üzerine hizmet veren ModiFace’i satın almış bulunuyor. L’Oréal Türkiye CDO’su Merve Atuk Toker ise inovasyonun arkasındaki başarının kullanıcıların hayatını kolaylaştırmasından geçtiğini ifade ederken, büyük bir dijital transformasyonun L’Oréal Grup ruhuna yansıdığını da açıklıyor. Transformasyon sürecini tsunamiye benzeten Toker ‘Ya onun içinde boğulacaksınız ya da sörf yapacaksınız. Sörf yapabilmek için de girişimci olmak, cesur olmak gerekiyor’’ diyor.
Kendini dijital bir şirket olarak nitelendirdiği söylenen L’Oréal Grup, dijital dönüşümün kartopu benzetmesiyle büyüdüğü bir şirket. 2018 yılında ikinci evreye geçmiş olan grup, artık tekno-güzellik vizyonuyla hareket ediyor. Tekno-güzellikten kastın sınırsızca kişiselleştirilmiş kavramlara dayandığı açıklanırken, herkesin daha talepkar olduğu bu dönemde teknolojinin tüm fırsatlarından yararlanılacağı belirtiliyor. Yapay zeka kullanımıyla uygulamalar geliştiren ekip, kişiselleştirilmiş kozmetik ve evde cilt bakımına özgü L’Oréal Perso gibi akıllı yapay zeka sistemleri de geliştiriyor.
Türkiye Yeni Start-Up Merkezi Olacak
Türkiye’yi bir start up merkezi olarak konumlandırma hedeflerinden bahseden Toker, ‘Türk ekonomisine ve start up’larına da destek vermek istiyoruz’’ diyor. Tekno-güzellik vizyonuyla müşteri deneyimlerini ve memnuniyetlerini çok yönlü destekleyen pek çok start-upla ilerlediklerini duyuran grup temsilcisi, tüketici etkileşimini artırabilecek olan servis veya deneyimler sunan isimlerle ilerlediklerini, bu isimleri iş önceliklerine dahil etmeye çalıştıklarını belirtiyor. Stratejik partnerlerinin olan kuluçka ve hızlandırma merkezlerindeki portföylerden farklı start-uplar ile bir araya gelen şirket, ek olarak Linkedin’den veya sektörel yayınlardan da araştırmalarına devam ediyor. Hatta markanın bir start-up komitesinin de mevcut olduğu öğreniliyor.
