Yeni Haberler

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022

    İş Planı Neden Önemli?

    13 Aralık 2022

    Ders 6: Hedef Tüketici

    13 Aralık 2022

    Güzellik Sektöründe Dünya Markası Olmak İçin Ağımızı Genişletiyoruz

    12 Aralık 2022

    Gastromasa Konferansı’nda Dünyaca Ünlü Yıldızlar Geçidi

    29 Kasım 2022

    Lojistikte Dijitalleşme Kaçırılmaması Gereken Bir Fırsat

    21 Kasım 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Instagram Twitter
    Franchise Market Dergisi
    Login
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
      • Vizyon & Misyon
      • Künye
      • Bayilik Veren Markalar
    • Dergimiz
      • E-Dergi
      • Dergi Abonelik Formu
      • Dağıtım Noktalarımız
    • Röportajlar

      Aracınız Emin Ellerde

      23 Ağustos 2022

      Özsüt lezzetleri BONTON ile her an her yerde

      9 Ağustos 2022

      Seramiğe hayat veren dokunuş

      27 Ekim 2020

      ‘Her çocuk bembeyaz bir sayfa’

      6 Ekim 2020

      İlhamı, Ege Denizi’nin huzur veren mavisi

      22 Eylül 2020
    • Köşe Yazıları
      • Yazarlar
      • Yazılar
    • İletişim
    Franchise Market Dergisi
    Anasayfa»Köşe Yazıları»Lezzet Hatırası
    Köşe Yazıları

    Lezzet Hatırası

    Mustafa BUĞDAY- Mustafa BUĞDAY10 Mayıs 2022Güncelleme10 Mayıs 2022Yorum yapılmamış3 dk. Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest Linkedln Tumblr E-Posta
    Paylaşın
    Facebook Twitter Linkedln Pinterest E-Posta

    Boşanma oranlarının hızlı artışını, aile sofrasının giderek tenhalaşmasına bağlayan gözlemciler var

    “Tabağındakileri bitir yoksa arkandan ağlar” telkiniyle büyümüş bir neslin çocukları olarak, yemekle aramızdaki duygusal bağın farkında olmasak da aslında yemek sadece fiziksel bir eylem değildir bence. Yemek, insanın en temel ihtiyaçlarının başında gelen sevgi ve hazzın deneyimlendiği çok özel bir eylemdir. Bir bebek olarak dünyaya gözlerini açar açmaz ilk sevgi ve hazzı anne memesinde bulan insanın yemekle arasındaki psikolojik bağ ömür boyu sürmektedir.

    Yemek yemek dünyanın en keyif veren eylemlerinden biri. Beş duyuyla hissedilen muhteşem bir sanat eseri sanki. Yemek yerken mutluluk hormonu hücrelerinizi doldurur, ağzınız sulanır, burnunuz kokularla aşk yaşar, gözünüzde tabaklar uçuşur, kulağınız yemekten yükselen cızırtıları duyabilmek için pürdikkat kesilir.

    Her insanın birçok hatırası vardır yemek konusunda. Çocukluğundan, ailesinden kalan lezzet kırıntıları gibi… Daha sonra hayat boyunca o çocukluktan kalma lezzetler hep aranır. Bir anlamda aile mirasıdır bu lezzetler. İnsanı kendine özgü kılan, ona kim olduğunu, nerden geldiğini hatırlatan önemli bir unsurdur lezzet hatırası.

    Ülkemizde son yıllarda şehirleşmenin hızlanması, nüfus yoğunluğunun artması, kadınların iş hayatına daha fazla dahil olması sonucunda tüketimde önemli yeni bir pazar ihtiyacı oluştu. Yaşam ve alışveriş merkezlerindeki önemli artışlar da pazarlama teknikleri ile ticari faaliyetleri artıracak bir etkiyi beraberinde getirdi. Her insanın kesesine uygun ihtiyacını karşılayacağı ve zaman geçirebileceği alternatiflerin yaratılması, insanların tüketim alışkanlıklarındaki değişimler dışarıda daha fazla zaman geçirmelerini sağladı. Yeme içme yerlerinin çoğalmasıyla birçok şirket, personeline şirketlerinde yemek vermek yerine yemek ticket’ı vererek personeli dışarıda yemek yemeye yönlendiriyor. Her kültür besler ama kimin, nerede, ne vakitler, neleri, neyle, nasıl yiyeceğini alışkanlıklarımız belirler. Günün ilk yemeğinde köylünün çorba, kentlinin kahve veya çay içmesi bir kültür kalıbıdır. Tarım kültürlerinde yemek aile sofrasında yendiği halde; endüstri (kent) kültürlerinde öğle yemeği iş yerlerinde, okulda; akşam yemeği ya restoranda yeniyor ya da hazırcılardan getirtiliyor. Ailece yemek geleneği gücünü yitiriyor. Boşanma oranlarının hızlı artışını, kadının ekonomik bağımsızlık kazanması kadar aile sofrasının giderek tenhalaşmasına bağlayan gözlemciler var.

    Bayramların direkt olarak tatil algısı yaratıyor olması sizleri de bizim kadar endişelendiriyor mu bilmem ama geçmişin o kalabalık sofraları, sürekli çalan kapılar, şeker toplayan çocuklar, dolup taşan misafir odaları, her daim herkese açık olan sofralar, paylaşmanın bereketi, mutluluğu… Hayatın anlamını ifade eden şeylerin listesinde bunların üstüne kaç madde daha ekleyebiliriz? Manevi değerlerimizin kıymetini bilmek, dört elle sarılıp sürekliliğini sürdürebilmek ve en önemlisi de arkamızdan gelen nesle bunu öğretebilmek gerek. Hayat koşulları ailenin fertlerini başka istikametlere sürükleyebilir fakat bayramda ya da öncesi veya sonrasında tüm ailenin aile büyüğünün evinde bir araya gelmesi, bir sofra etrafında toplanması kadar güzel bir paylaşım daha var mı? Bayram sofraları klasiktir, bildiğimiz geleneksel tatlarla öyle çok fazla oynanmasına gerek yoktur…

    Keyifle yendiği her halinden belli bir yemek, tabakta kalmış sosu son kez sıyırmayı bekleyen bir minik parça ekmek, kadehin üzerindeki sohbet izleri, vaktin nasıl geçtiğini bilemeden geriye kalan son masa olmak, “saati kaç etmişiz?” diye birbirine sormak, gülüşmek, sonra da tatlı bir hüzünle hesabı istemek, çıkarken de her şey için çok teşekkür etmek…

    Ne demiş Orhan Veli, “Güzel bir dünyada yaşamak istiyorsanız, siz de öyle bir meyhane bulunuz.”

    Lezzet Lezzet Haritası
    Paylaşın Facebook Twitter Pinterest Linkedln Tumblr E-Posta
    Mustafa BUĞDAY
    Mustafa BUĞDAY

    İlginizi Çekebilir

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Marka, Kriz ve Kotler

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022

    Bir cevap bırakın yanıtı iptal et

    Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

    Reklam

    Son Yazılar

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Marka, Kriz ve Kotler

    13 Aralık 2022

    Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir

    13 Aralık 2022
    • Facebook
    • Instagram
    • Twitter
    E-Dergi
    E-Dergi

    Franchise Market Dergisi 21. Sayı

    Franchise Market Türkiye12 Aralık 20220

    Franchise Market Dergisi 20. Sayı

    9 Eylül 2022

    Franchise Market Dergisi 19. Sayı

    5 Mayıs 2022

    Franchise Market Dergisi 18. Sayı

    19 Şubat 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Franchise Market Türkiye; üç ayda bir basılarak kitabevlerinden sanayi odalarına, beş yıldızlı otellerden havalimanlarına kadar birçok noktaya ulaşıyor.

    E-Posta:[email protected]
    Telefon: 0 232 502 3313

    Facebook Twitter Instagram
    Franchise Haberleri

    Güzellik Merkezi Kurdu, Markasının Değeri 18 Milyon Dolara Ulaştı

    11 Ocak 2023

    Sürdürülebilir Yenilik

    13 Aralık 2022

    Güzellik Sektöründe Dünya Markası Olmak İçin Ağımızı Genişletiyoruz

    12 Aralık 2022
    Etiketler
    bayilik veren markalar (19) covid-19 (32) e-ticaret (33) franchise (133) franchise veren markalar (22) franchising (29) gıda (19) kahve (29) marka (63) marka portresi (62) milliyet (36) pandemi (73) pazarlama (25) Selen Deniz (70) sosyal medya (19) teknoloji (25) türkiye (19) yatırım (38)
    © 2023 Tüm Hakları Saklıdır. Franchise Market Türkiye

    Bulmak istediğiniz içerikle ilgili birkaç kelime yazın.

    Oturum Açın veya Kayıt Olun

    Tekrar hoş geldiniz

    Hesabınıza giriş yapınız

    Şifrenizi mi unuttunuz?