Kişilerin evrenselleşmesi, beraberinde lezzetlerin de evrenselleşmesini getiriyor. Yerel lezzetlerin yanına eklenen evrensel lezzetler, tüm dünyada sevilerek tüketiliyor. Bu ortamda kahveden yemek menülerine bu lezzetlerin başarılı bir uygulayıcısı olmak da büyük önem kazanıyor. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde açılan Food&Coffee Shuttle da hem dünya kahveleri hem de dünya mutfağındaki iddiasıyla son günlerde sıkça adından söz ettiriyor. Shuttle’ın başarısının altına imzasını atan Aziz Ahmet Altun ile işletmesinin kısa sürede ulaştığı başarıyı ve gelecek hedeflerini konuştuk.
Sayın Altun öncelikle sizi tanıyalım. İş hayatında bugüne kadar hangi noktalarda ve projelerde görev aldınız?
İş hayatıma organizasyon işleriyle başladım. 1996 yılında kurduğum organizasyon firmam ile Türkiye çapında pek çok başarılı organizasyona imza attım. Bu yıllarda özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava, kara ve deniz kuvvetlerine ait organizasyonları büyük bir onur ve keyifle hayata geçirdim. 2010 yılında ise kahve sektörüyle tanıştım. Bu tanışmanın ardından yepyeni bir tutku edindim diyebilirim. Çeşitli illerde onlarca kahve dükkanını kurup başarılı bir şekilde işler hale getirdikten sonra devrettim. Bu işletmelerde Türkiye genelinde onbinlerce müşteriye en yüksek kalitede hizmet vermenin haklı gururunu yaşadım.
En yeni yatırımınız olan Food&Coffee Shuttle’ın hikayesi nedir?
Food&Coffee Shuttle’ın konsepti, kahve sektörüyle tanışmamın ardından kafamda oluşmaya başlamıştı. 2012 yılında kahve ve yemek konseptini bir araya getiren Shuttle markasını tam anlamıyla temellerine oturtarak bu markayı tescilledim fakat yatırım için doğru zamanı beklemeye karar verdim. 2018 yılına geldiğimizde, bu markayı tüketicilerle buluşturmak için doğru zamanın geldiğine karar vererek çalışmalarımıza başladık. Yıllardır olgunlaştırdığımız bu konsepti hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Food&Coffee Shuttle pek çok özelliği ile diğer kahve zincirlerinden ve restoranlardan ayrılıyor. Güçlü yönleriniz nelerdir?
Pek çok işletme kahve ve yemekten birini ana konsept olarak belirleyip, diğer konsepti bunun yanında bir yan konsept olarak sunuyor. Yani kahve konsepti öndeyse mutfak kısmı zayıf, mutfak kuvvetliyse kahve çeşitliliği ve kalitesi zayıf kalıyor. Shuttle ise bu durumu ortadan kaldırıyor. Hem kahve hem de zengin mutfağımız işletmemizin temelinde yer alıyor ve aynı zenginliği içeriyor. Dünya çapında en çok tüketilen farklı kahveleri, farklı tekniklerle müşterilerine sunan Shuttle, yemek menüsünde de evrensel lezzetleri harmanlayarak farkını ortaya koyuyor. Bu da bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özellik olarak öne çıtkıyor.
Mutfağınızda gerçekten tüm dünyadan lezzetleri harmanlıyorsunuz? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Shuttle’ın menüsünde Quesadilla’dan Taco’ya, burgerlerden pizzaya, kahvaltıdan beyaz ete, kırmızı etten tatlılara kadar pek çok seçenek bulunuyor. Anadolu’nun zengin mutfağına menümüzde çok geniş bir yer verirken, evrensel lezzetlere de geniş bir yer ayırdık. En iddialı olduğumuz nokta ise, özellikle evrensel lezzetlerin orijinlerini aldıkları ülkelerdeki tekniklerle müşteriye sunulması. Shuttle’de müşterilerimizin sofralarına adeta dünyayı getiriyor, onlara yemeklerini gastronomik açıdan en doğru şekilde servis etmeyi birincil önceliğimiz olarak gözetiyoruz.
Food&Coffee Shuttle’da başlangıç için İzmir Karşıyaka bölgesini tercih ettiniz. Bu tercihin sebebi nedir?
Ben İzmir Karşıyakalı bir insan olarak, yatırımımızı burada hayata geçirerek yaşadığım yere katkı sağlamak istedim. Ayrıca daha önce bu bölgede yaptığımız tüm yatırımlarda Karşıyaka bize çok uğurlu geldi. Bu durumun Shuttle için de devam edeceğinden hiç şüphem yok.
Pek çok firma büyüme hamlesini franchise sistemiyle gerçekleştiriyor. Sizin bu alanda düşünceleriniz nelerdir?
Franchise sisteminin firmalar adına pek çok artısı olduğunu düşünüyorum. Hem yatırımcıya hem de firmaya kazandıran bir sistem olan franchise anlaşmalarını ilerleyen dönemde Food&Coffee Shuttle markası altında uygulama hedefimiz mevcut. Fakat firmanın sistemi ve altyapısı tam olarak yerleşmeden bu atılımı gerçekleştirmek de yanlış olur. Bu sebeple en azından ilk yılımızı başarılı bir şekilde geride bıraktıktan sonra franchise ile Shuttle kalitesini koruyarak şubelerimizi artırmayı düşünüyoruz.
