Türkiye’deki önemli firmalarla iş birliğinde olan Advoard Robotics, Arya Retreat 2021’da sunumuyla yer alan 5 girişimden biri ve şirket, ilk 3’e girmiş bulunuyor. Advoard Robotics Kurucu Ortağı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği akademisyeni Dr. Pınar Oğuz Ekim ise çocuklara ilişkin ihtiyaçlar düşünülmeksizin kadınlara verilen iş yüklerine değiniyor ve iş hayatındaki zorlukların anne olmakla başladığını ifade ediyor. Ekim’e göre bu göz ardı edilen yükler kadınların erkekler gibi çalışabilmesine engel teşkil ediyor.
Güçlükler Anne Olmakla Başlıyor
Küçük yaşlardan bu yana matematikçi olma hedefiyle eğitim almış bir isim olan Dr. Pınar Oğuz Ekim, en büyük çocukluk hayali ODTÜ Matematik Bölümü öğrencisi olmakken öğretmen kökenli babasının geleceğe bakışıyla elektronik mühendisliğine yönlendirilmiş. İstediği şeyin matematik olmasıyla ilk sene bocaladığını ve 200 kişilik bir sınıftaki 8 kız öğrenciden biri olduğunu ifade eden Ekim, okulun kurumsal kültürü sayesinde cinsiyet eşitsizliğine dair bir sorun yaşamadığını ve hocaların nezdinde cinsiyetten bağımsız bir insan, bir öğrenci olduğunu açıklıyor.
Mezuniyet sonrası Aselsan’dan teklif alan Ekim, hiyerarşiyi sevmediğini ve zamanı satın almaya odaklandığını belirtiyor. Giriş çıkış saatlerinin kesinliğine yönelik talepleri de eklenince TÜBİTAK-SAGE’de işe başlayan Ekim, bir süre sonra kendisi gibi mühendis olan eşiyle evlenerek Meksika’ya gidiyor. Türkiye’ye döndükten sonra aynı konuma sahip olamayarak Portekiz’de yer alan Instituto Superior Técnico’ya gittiğini ve kendisi gibi bir kadın amirden destek aldığını söyleyerek aslında çok şey anlatıyor. Portekiz’de IBM tarafından en iyi doktora tezi ödülüne layık görülen Ekin, burada kadın olmaya dair bir dezavantaj görmediğini, ancak anne olduktan sonra evden çalışma isteğinin hoş karşılanmamasıyla sorunların başladığını dile getiriyor. Sekteye uğrayan işlerinden bahsederken
“Çünkü çocuktan sonra her kadın en az iki sene kariyere ara vermek zorunda kalıyor.” diyor.
Her Ülkede Akademik Ayrımcılık
Türkiye’ye dönen ve ikinci çocuğunun doğumuyla iş yaşamına ara veren girişimci, kadın olmaya dair bir kısıtlama yaşamamasına rağmen anne olduktan sonra çocuğun temel ihtiyaçlarına dikkat etmeden iş yükü verildiğine parmak basıyor. Tüm çalışma hayatından çok keyif alsa da özellikle pandemi döneminde annelik, öğretim üyeliği ve şirket üçgeninde çok yoğun kaldığını ifade eden Ekim, ihtiyaçlar gözetmeden verilen iş yükleri nedeniyle istense de erkekler kadar iyi çalışılamadığını hatırlatıyor.
Kendisi örneğini yaşamasa da akademi genelinde cinsiyetçi yaklaşım olduğuna inanan ve gittiği konferanslar sayesinde İsveç’te dahi aynı sorunların olduğunu belirten akademisyene göre anne olunmasıyla birlikte tüm yaklaşım değişiyor.
