Doğaya dost olmak sadece bugünün değil özellikle yarınlarımızın gereğidir
Propack’ın kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
Firmamız, 2012 yılında İzmir Bornova’da 200 m2 üretim tesisiyle hizmet vermeye başlamış, kurulduğu ilk günden itibaren kaliteli ürün sorunsuz hizmet anlayışını misyon edinerek bugün 1500 m2 kapalı üretim tesisi, modern makine parkuru ve tecrübeli personeliyle birçok alanda sektördeki yeniliklere öncülük ederek bugünkü lider konumuna sahip olmuştur.
Propack Genel Müdürü
Hangi ürün gruplarında hizmet sunuyorsunuz?
Önceliği müşteri memnuniyeti olan firmamız sorunsuz hizmet anlayışıyla müşterilerine yola çıkılan ilk günden itibaren grafik tasarım, klişe yapımı ve matbaa basım süresi de dahil olmak üzere kolonyalı ve hijyenik ıslak mendiller, baskılı poşet, stick şeker, ikram setleri, paketleme kağıtları, baskılı balon, Amerikan servisleri başta olmak üzere baskılı ambalaj gruplarında %100 müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefleyerek hizmet vermektedir.
Özellikle tüketicilerle direkt temasta olan ambalajların sağlıklı olup olmadıkları, doğaya bıraktıkları izler çok tartışılan bir konu. Siz bu konuda neler söylersiniz?
Doğaya dost olmak sadece bugünün değil özellikle yarınlarımızın gereğidir. Propack, ıslak mendil kağıdı yapımında kullanılan solventlerin %25’lik kısmının tekrar üretime alınarak insana ve doğaya saygısını göstermesiyle beraber, kullanılan tüm ürünlerde gıdaya uygunluk belgesi aranmakta ve kullanılmaktadır. Firmamız tüm Sağlık Bakanlığı ve Tarım Köy İşleri Bakanlığı onay belgelerine sahip olarak üretim yapmaktadır. Üretimde kesinlikle şebeke suyu kullanmamakta, bünyemizdeki su arıtma tesislerinde elde edilen saf su kullanılmaktadır.
Markalar neden Propack’ı tercih etmeli?
Kaliteli ürün, uygun maliyet ve hızlı hizmet vererek müşteri memnuniyeti sağlamak ilk önceliğimizdir.
Ambalaj sektörü hem Türkiye’de hem de dünyada büyüyen, değişen ve gelişen bir sektör. Siz sektörün geleceğini ne yönde görüyorsunuz?
Global düzeyde ambalaj sektöründe ihtiyaçtan kaynaklı köklü bir üretim söz konusudur. Dünyada ve ülkemizdeki ambalaj sektörünün gelmiş olduğu noktayı sadece üretim miktarlarını, ithalat ve ihracat rakamlarını ülke bazlarına kadar inerek ele almamalıyız. Bizler için asıl önemli olan nokta geçmişin teftişini yapmak değil, geleceğin dünyasını kurmaktır. Fakat bu dünyanın temelleri atılırken mutlaka geçmişten ders almak, tecrübelerden yararlanmak ön şarttır diye düşünmekteyiz. Bu noktadan hareketle, dünyada ambalaj sektörünün büyümesine etki eden faktörleri incelememiz, atılacak adımların ve verilecek kararların rantabilitesi konusunda bizlere ışık tutacaktır. Bu çerçevede bakış açımız geleceğe yenilikler katmak ve inovasyon ile sürdürülebilirliğin yanında çevre kirliliğinin engellenmesi ve korunması önceliğimiz olmalıdır. Sektörde atılacak adımların önce insan anlayışıyla atılması gerekmektedir.
Müşterilerinize sağladığınız ne gibi avantajlar var?
Öncelikle kaliteli güvenli hizmet ve ticari kazançlar çözüm ortaklığımızda ileri kazançlar sağlamaktadır.
Hangi şehirlerde hizmet sunuyorsunuz?
Marmara, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan yetkili bayilerimizle aktif olarak tüm Türkiye’ye hizmet vermenin yanında ayrıca Avrupa’da Almanya, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelere doğrudan ihracat yapmaktayız.
Koronavirüs sonrasında çoğu kişi aldığı ürünü yıkayarak kullanıyor. Bu durum ambalaj sektörüne yansıdı mı? Markalar ambalajlarına daha fazla özen gösteriyor mu?
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgının ülkemizde de görülmesiyle birlikte çalışanlarımızı ve tüm paydaşlarımızı koruyacak önlemler alınmış olup, kesintisiz şekilde uygulanmakta olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
A’dan Z’ye her kesimi etkileyen pandemi süreci, bizim gibi insanların direkt temas ettiği ambalaj ve paketleme sektörüne apayrı bir sorumluluk da yüklediğinin farkındayız. Bu sebeple özellikle müşterilerimizin büyük bir kısmını oluşturan otel, restoran ve kafeteryalar için henüz daha kısıtlamaların olduğu dönemde ön görüşmeler yaparak hazırlıklarımıza başladık. Kullanılan tüm baharat gruplarının tek kullanımlık paketlenmesi, hijyenik mendillerin en az 70 derece alkol içermesi, masa servislerinde tek kullanımlık çatal bıçakların kullanılması gibi çok çeşitli öneri ve güven veren çözümler sunmayı başardık.
İhracat yapan bir ambalaj markası olarak gümrüklerin kapalı olması size büyük bir kayıp yaşattı mı?
Hayır, bu dönemi kayıp olarak görmüyoruz. Gümrüklerin kapanma sürecinde yurtdışı bağlantılarımızı sürekli taze tutarak ihracat eksikliğini yurtiçinden gelen ciddi talep ve yoğunluğu karşılamaya çalışarak kapattığımızı söyleyebilirim.
