Bir Sonraki Uluslararası Franchising Pazarınızı Nasıl Belirleyebilirsiniz?

Dünya franchising fırsatlarıyla dolu görünebilir, ancak işiniz için doğru ülkeyi dikkatlice seçmek uzun vadeli başarı için çok önemli. Peki bir sonraki uluslararası franchising pazarınızı belirlemek için düşünmeye ve araştırmaya nereden başlamalısınız?
Sayılı Seçenekten Sıyrılmak
Dünya gerçekten de küçüldü ve kendimizi gerçekten de küresel bir pazarda buluyoruz. Eğer durum buysa neden hevesli franchise verenlerin çoğu uluslararası genişleme hedeflerini kesin olarak ve yalnızca belli başlı Avrupa ülkelerine yönlendiriyor? Elbette çok zorlayıcı çekilişler söz konusu ve dil engeli olmaması, benzer veya ortak kültür, güven verici iş çerçeveleri ve çok sayıda tüketici, bahsedilen ülkeleri bariz seçenekler haline getiriyor. Ancak bir franchise, kendi iç pazarında hala hızlı genişleme aşamasındaysa diğer pazarları ele geçirmenin çok uzak ve çok erken bir adım olma riski vardır.
Ülke dışından Türkiye’de franchising alanında çalışmış olan herkes bunun ne kadar karmaşık, rekabetçi ve pahalı olabileceğini biliyor. Sözleşmeleri, ticari markaları ve ifşa belgelerini kaydetmenin yasal maliyetleri tahminleri aşabiliyor ve her bir franchise adayı için rekabet yarışları şiddetli geçiyor. Yabancı bir markanın yerele gelmesinin ve rekabet etmesinin kolay bir iş olmadığı cephenin bu tarafından da görülebiliyor.
İlk deneme için ülkenizi seçerken not etmeniz gereken bazı kurallar bulunuyor:
1. Kendi iç pazarınızda markanızı doğru bir şekilde kurmak
2. Gözünüzü diğer “daha ​​kolay” ülkelere dikmek
3. Bir savaş ortamına hazır olmak
4. Yeni pazarı çok iyi anlamak düzgün yapmak!
Farklı Pazarların Avantaj ve Dezavantajlarını Kıyaslıyoruz
Avustralya ve Kanada gibi pazarlar kendi başlarına mükemmel franchise pazarları gibi görünse de franchise kültürünün kabulü İngiltere’ye kıyasla zorlu yasal çerçevelere dayanırken, rekabet olarak çok güçlü yerel franchise sahipleri düşünülürse ABD ile benzer özellikleri gösterirler. Ayrıca Amerika’da piyasaya sürülmeden önce markaları ve konseptleri test etmek için ideal geçitler bulunur, öte yandan bu nedenle rekabet ve maliyetler de yüksektir. Elbette Avrupa ve Orta Doğu’da iyi bilinen bazı istisnai ve iyi kurulmuş pazarlarla birlikte, franchise verilebilecek birçok parlak ülkeden bahsedilebilir.
İki Asya devinden bahsetmeden geçmemek gerek: Çin ve Hindistan boyutları itibariyle son derece çekici olsalar da hafife alınmaması ve ilk durağınız olmaması gerektiğini gösteren oldukça ciddi zorluklar barındırıyorlar. İş kültürü gereği hizmetiniz kötü ilerlerse potansiyel olarak maruz kalabileceğiniz riskler farklı şekillerde sizi bulabiliyor. Yaklaşım olarak markanızın bu ülkelerde başarılı olacağına inanıyorsanız, doğru düzeyde şeffaflık, deneyim ve kaynaklara sahip büyük bir yerel markayla çalıştığınızdan emin olmanız öneriliyor.
Pek çok yükselen piyasa, görünüşte çok daha az kazançlı görünebilir veya daha tanıdık olanlardan çok daha az anlamlı olabilir. Her mikro pazarda olduğu gibi her ülkenin de kendi zorlukları ve riskleri vardır, ancak birçoğunun belirgin farkı, neyi aradığınızı da biliyorsanız sizi doğru yöne götürebilir.